Tarım ve Orman Bakanlığı’na kayıtlı gıda işletmeleri sayısı milyona yaklaşıyor. Bakanlık, her yıl milyonu geçen gıda denetim sayısı açıklıyor. Gıda işletmeleri ve gıda denetim sayısı artarken gıda denetim ekibi sayısı bilinmiyor. Faaliyet raporlarında farklı, açıklamalarda farklı sayılar çıkıyor karşımıza. Bilmediğimiz başka şeyler de var; gıda işletmeleri ne kadar sık ve etkin denetlendiği?
Gıda İşletmelerinin İllere Göre Dağılımı Nedir?
Tarım ve Orman Bakanlığı, her yılın sonunda faaliyet raporunda gıda işletmelerinin sayısını bildiriyor. Bunları üretim, satış ve toplu tüketim yerleri olarak da ayırıyor. Fakat hangi ilde kaç gıda işletmesi var, ilçe bazında nasıl bir dağılım gözleniyor, bu dağılımlara göre nasıl izinler veriliyor? Bunlarla ilgili hiçbir bilgiye sahip değiliz.
Bu bilgileri bilmediğimiz için hangi alanda nerede yığılma olduğunu, gıda denetiminin hangi bölgelerde imkânsız hale geldiğini, gıda tedarik zincirinde nasıl sorunlar çıkacağına dair herhangi bir çalışma yapıp bir öngörüde de bulunamıyoruz.
Hangi İlde Kaç Gıda Kontrol Görevlisi Var?
Öte yandan gıda kontrol görevlilerinin meslek, bölge, iş yükü dağılımlarını da bilmiyoruz. Gıda işletmelerinin yoğun olduğu yerlerde kaç gıda denetim ekibi var, gıda denetim ekibinde kaç gıda mühendisi var, ilçelerdeki gıda denetim ekipleri işletme başına yılda kaç denetim gerçekleştiriyor? Bu veriler de muamma.
Tek bildiğimiz gıda kontrol görevlilerinin sayısı. Bu veriyi faaliyet raporuna işliyorlar ama o veriden de emin değiliz. Faaliyet raporunda başka yazıyor Bakanlık bürokrasisi başka rakam açıklıyor. Her gıda denetim ekibinde farklı sayıda gıda kontrol görevlisi bulunuyor. Tarım ve Orman Bakanlığı bu verileri sır gibi saklıyor çünkü yurttaş bunu öğrenirse Bakanlık yapısının ne derece işlevsiz olduğunu anlar çünkü.
Gıda Güvenliği mi AKP Güvenliği mi?
Gıda güvenliğinin nasıl sağlanacağını 2024 yılına ait Cumhurbaşkanlığı Yıllık Raporu’na da şöyle işlemişler “Gıda güvenliği ve güvenilirliğinin sağlanmasına yönelik başta tarımda girdi kullanımı, bitki ve hayvan sağlığı, örgütlenme, pazarlama ve sulama konularında olmak üzere eğitim ve yayım faaliyetleri sosyal medya dâhil bilgi ve iletişim teknolojilerinden etkin bir şekilde faydalanılarak artırılacaktır.”
Durum artık öyle bir boyutta ki konu gıda güvenliğinden çıkıp AKP güvenliği haline dönmüş vaziyette. AKP hükümetinin istikbali zarar görmeyecek, eleştirilmeyecek şekilde veriler açıklanıyor. Yurttaş ne yer, geleceğimiz nasıl beslenir, halk daha fazla sağlıklı gıdaya nasıl erişebilir diye tasalanan yok. Tek dert algı.