İktidarın popülist bir söylem olarak gördüğü, seçim döneminde ciddi oy kaybettirdiğini görünce hemen seçim vaadi olarak verdiği, vaat gerçekleşmeyince açılan davada Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilmesi imkansız olarak beyan ettiği bir hak okullarda bir öğün ücretsiz yemek. Okulların açılmasına az bir süre kala bu sene de bu hak yine ihlal edilecek.
GIDA POLİTİKALARINDA ÇOCUKLAR YOK SAYILIYOR
Yıllardır uygulaması ertelenen okul gıdası logosu, okullarda ihlal edilen beslenme hakkı, gıda politikaları düzenlenirken göz önünde bulundurulmayan çocuk sağlığı. Çocuklar gıda politikalarında yok sayılıyor. Üstüne üstlük bir de ultra işlenmiş gıdalara, yüksek karbonhidrat kaynaklarına erişimleri kolaylaştırılıyor. Tüm bunlar olurken sürdürülebilirlik açısından geleceklerine de pek bir şey bırakılmıyor.
Çocuklarımızın sağlıklı ve besleyici gıdalara sürekli erişimini sağlayabilecek bir gıda sistemi yok. Sağlık sistemiyle gıda sistemi arasında bir veri transferi de yok. Çevresel kaynakların, yetersiz beslenmenin çocuk sağlığına etkisi de değerlendirilmiyor, önlem alınmıyor. Gıda politikalarında çocuklarımızın yok sayılması ve gıda haklarının ihlal edilmesi onları demir eksikliği, bodurluk, gelişim bozukluğuyla karşı karşıya bırakıyor. Üstelik tüm bu yaşadıklarının da tedavisi yok.
ÖDENEK YOK, ALTYAPI YOK, STRATEJİ YOK
Devlet okullarının tamamına yakınında yemekhane bulunmuyor. Okullar yenilenirken kimsenin de aklına çocukların nerede besleneceği gelmiyor. Okullarda çocuklarımıza toplu yemek pişirilebilecek birer mutfak da bulunmuyor. Bu durumun sonucunda devlet okullarında ne yerinde ne de taşımalı yemek hizmeti vermek mümkün değil. Öte yandan bu iş taşere edilmemesi gereken bir konu.
Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığı’yla koordineli çalışmalı, hazır devlet okulları yenileniyorken çocuklarımızın gıda hakkı da korunmalı ve okul projelerine yemekhane ve mutfak alanları da dahil edilmeli. Ulusal Gıda Güvenliği Kurumu’nun acil şekilde kurulmalı ve okullarda bir öğün ücretsiz yemeği sağlayacak kadrolar da bu kurum bünyesinde bulundurulmalı.
Okullarda bir öğün ücretsiz yemek veriyoruz diye her gün bir çocuğumuzun velisine hamur işi yaptırıp sınıflarda dağıtmak değil olay. Ya da işi taşere edip buradan ayrı bir rant kapısı aralamak da değil. Adım adım geleceğimiz kararıyor, sağlıksız ve öğrenme güçlüğü çeken bir toplum yaratılıyor. Çocuklarımızı, çocuklarımızın gıda hakkını korumak için ne bir ödenek var ne bir altyapı var ne de bu hakkı korumak için bir strateji var.