Önce sorular: Müthiş çarpıcı, yürekli çıkışlarıyla, dik duruşlarıyla risk almaktan korkmayan, çekinmeyen, ürkmeyen, neleri istediğini ve neden istediğini bilen kadınlar neden yok sayılıyor? İnsanı, geleceği, ülkeyi düşünen ve tartışan kadınlar neden görmezden geliniyor? Toplumcu, dayanışmacı, katılımcı, çevreci, adil kadınlar niye kimsenin işine gelmiyor? Neden seçimlerde, atamalarda azınlık koridorlarında bekletiliyor? Neden dünyayı kadınlara teslim etmek kimsenin aklına gelmiyor ya da bu yol denenmiyor? İşlerine gelmediği için, ya da başarıdan korktukları için olmasın?
Bugünkü sorularımın yanıtını 21 Ağustos’ta yayınlanan “İç karartan gündeme bakınca! İç açan başarı öykülerine ihtiyacımız var” başlıklı yazımda adı geçen Yelkenci Neşe Hasipek yazdığı mektupla çok net ve açık bir şekilde vermiş. O nedenle hüzün, kaygı ve mutsuzluğun egemen olduğu iç karartan gündemimizde iç açan bu mektubu köşemde sizlerle paylaşarak vefanın, değerbilirliğin, kadın dayanışmasının, insanlara dokunmanın önemine vurgu yapmak istedim…
“4 denizde Ata’nın izinde” sloganıyla yola çıkan, Ege’ye yelken açan ve amaçlarını; “Amacımız 100. Yılda Türk kadının denizlerdeki sayısını artırmak, biz kadınların Ulu Önder Atatürk’ün ışığında neler yapabileceğini göstermektir” şeklinde açıklayan Neşe Kaptan yazıya ruh katan sözcükleriyle hem tarihe not düşmüş, hem de sorunlarımıza çözüm yolları göstermiş. Sözü mektuba ve adaşıma bırakıyorum…
“Neşe Hanım merhaba,
Bu gün internette tesadüfen yazınıza rastladım. Öyle güzel yazmışsınız ki. İşte bu dedim bizim anlatmak istediğimiz bu. Yazınızda adı geçen yelkenci kadın benim. Biz boğulduk artık olumsuz haberler duymaktan Türkiye'de güzel işler de yapıldığını gösterelim istedik. Ne kadar başarılı olabildik bilemiyorum.
Teknemizle üç kadın Adriyatik seyri yaptık 70 gün sürdü. Kocasından izin almadan sokağa çıkamayan kadınların ülkesindeyiz. Hopa'dan İskenderun'a kadar bütün kıyılarımızı dolaştık.
2019 da Bodrum'dan Samsun'a gittik. Atamızın Samsun'a çıkışının 100. yılında 19 Mayıs 2019 tek kadın teknesi olarak Samsun'daydık. Sözde değil özde izindeyiz sloganımızla dolaştık tüm kıyılarımızı.
Bu sene Cumhuriyetin 100. Yılı Türkiye'deki olumsuzluklara rağmen bütün denizlerimizi dolaşıyoruz. 19 Mayıs da Bodrum'dan Karadeniz'e gittik ve döndük. Şimdi yine denizlerdeyiz Akdeniz'deyiz Kıbrıs'a gidiyoruz. Gittiğimiz yerlerde insanların mutsuz, umutsuz olduklarını görüyoruz. Her şeye rağmen 100. Yıla yakışan bir seyir yapmaya çalışıyoruz. Bu arada beş yıldır yaptığımız projeyle, Üniversitede okuyan burslu kızlarımızı teknede misafir ettik. 67 kız öğrenciye ulaştık. 100. Yıl seyirlerine daha önce gelen öğrencileri de alıyoruz. Bir kaç genç kızımıza dokunabildiysek ne mutlu bize.
Cumhuriyetimizin 100. yılında Türk Kadınları 100. yıl Cumhuriyet seyirlerini gerçekleştiriyoruz. Cumhuriyeti ilan ederek Türk kadınını özgür kılan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’e tüm denizlerimizde yelkenlerimizi açarak teşekkür ediyoruz.
Yaklaşık on yıldır kadın ve genç kızlar için projeler yapmaya çalışıyoruz. Bu proje yaparken meşhur olalım köşeyi dönelim diye düşünmedik. İsmimiz değil projelerimiz duyulsun istedik. Bu bizim son seyrimiz maalesef yeteri kadar destek göremedik. Siz öyle güzel yazmışsın ki teşekkür etmek istedim. Sevgiyle sağlıcakla kalın.
Teşekkür notu: Sevgili Neşe Hasipek! Deniz fenerinin inatçı ışığı gibi bellekte yer eden öncü kişiliğiniz için size ve şahsınızda diğer yelkencilerimize teşekkür ediyorum. Kadınlar adına sizden sonra gelenlere ve gelecek olanlara açtığınız sayısız yollar için sizi kutluyorum. Kadın haklarına, kadının eşitliğine sağladığınız önemli katkı için, azminiz, çalışkanlığınız, girişimciliğiniz, yaratıcılığınız, direnciniz için sizi alkışlıyorum. Tüm engellere rağmen deniz üstünde- yelken başında güler yüzle, tatlı dille, gözlerinizdeki ışığı hiç eksiltmeden burslu öğrencilere açtığınız kucak, verdiğiniz destek için size saygı duyuyorum. Yaşamı anlamlı kılan dayanışmanız, sadece ben diyenlerin dünyasında biz dediğiniz, biz de varız dediğiniz için sizi tebrik ediyorum. Yolunuz ve şansınız açık olsun…
Hatırlatma Notu: Görmezden gelenlere, yok sayanlara elbette söyleyecek sözümüz var. Farkında mısınız? Voleybolda Filenin Sultanları, denizlerde yelkencilerimizle tarih yazıyoruz. Atatürk’ün kızları sözünde durur, boyun bükerek kenara çekilmez…