İran’da saçının bir kısmı göründüğü için veya başörtüsü kaydığı için, ya da uygun olmayan başörtüsü taktığı gerekçesiyle ahlak polisinin gözaltına alıp “brifing!” verdiği sırada dövülen, işkence gören, hastaneye kaldırıldıktan üç gün sonra da hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Amini isyanın sembolü olarak kadınlık tarihinin unutulmazları arasında yerini alınca!
Saçlarını keserek, kazıyarak dayanışma sergileyen kadınların sayısı önce İran’da sonra dünyada artarak yankı bulunca!
Gittiği kuaföre; “Saçlarımı çok kısa kes, ele gelmesin!” diyen genç kadının bu iç acıtan sözlerini bir kez daha hatırlayınca!
Erken ağaran saçları için; “saçımdaki her beyazın bir acısı, bir anısı, bir öyküsü var!” diyenlerin sayısı arttıkça!
Birbirine dayanarak, birbirini cesaretlendirerek, ataerkil yapıyla, erkek egemen bakışla mücadele ederek hayatı kolaylaştırmak ve özgürlük alanlarını genişletmek adına kollarını sıvayan kadınların öfkesi de, isyanı da dalga dalga yayılınca!
Aklıma ne mi geldi? Gülten Akın’ın dizeleri…
1933- 2015 yılları arasında yaşayan, 17 yaşında şiir yazmaya başlayan, modern şiirimizin ilk kadın şairi, toplumcu- gerçekçi şiir akımının güçlü temsilcilerinden olan, şiirleri İngilizce, Almanca, Flamanca, Danca, İtalyanca, Bulgarca, Arapçaya çevrilen ve sitem dizelerinde “Ah kimselerin vakti yok/ Durup ince şeyleri anmaya!” diyen şairin 1960’larda yazdığı “kestim kara saçlarımı!” adlı şiiri…
“Uzaktı dön, yakını dön, çevreydi dön/ Yasaktı, yasaydı, töreydi dön/ İçinde, dışında, yanında değilim/ İçim ayıp, dışım geçim, sol yanım sevgi/ Bu nasıl yaşamaydı dön/
“Kestim kara saçlarımı ne olacak şimdi/ Bir şeycik olmadı deneyin lütfen/ Aydınlığım, deliyim, rüzgârlıyım/ Günaydın kaysıyı sallayan yele/ Kurtulan, dirilen kişiye günaydın.”
Şair “kestim kara saçlarımı” diyerek bir bakıma kadınların yol haritasını belirlemiş, sanki bugünü ve kadınların değişmeyen yazgısını, isyanını dillendirmiş…
Gülten Akın’ını şiir yolculuğuna gelince!
Genelde şiirlerinde, özelde “Kestim kara saçlarımı” adlı şiirinde şair şiir yolculuğunda nelerle karşılaşacağını, bu yolculukta nelerin bilincinde olduğunu, başına nelerin gelebileceğini tahmin ettiğini ortaya koyar. İmge ve simge olarak seçtiği sözcüklerle yasalara, yasaklara, törelere, geleneklere, toplum baskısına karşı çıkar.
Yozgat doğumlu olan Gülten Akın bir bakıma doğduğu toprakların kaderini, oralarda kadınların başlarına gelenleri çarpıcı metaforlarlarla şiirine yansıtır. Kara saçları sembol olarak kullanırken şiir dili olarak, yapısal ve sanatsal anlamda toplumcu gerçekçi yolu seçen şair başta kendi kuşağı olmak üzere hemcinslerine; “Sinmeyin, uzaklara, yakınlara, baskılara, yasaklara başkaldırın” mesajını vermeye çalışır…
“Kestim kara saçlarımı!” adlı şiiri bir bakıma sanatsal yolunun başında olan şairin öngörüsüdür. 1960’lı yıllara ait bu şiirle amaçlanan geleneksel değerlerle, yerleşik kurallarla, baskıcı toplumlarla baş etmenin yollarını şairce bir duyarlılıkla dile getirmektir.
Şair bu dizeleriyle özellikle hemcinslerine mesaj verirken ortak duyguları dışa vurmak, iç hesaplaşmaları açığa çıkarmak, sorunlardan kurtulmak, kapıyı çarpıp çıkmak, çatışmayı göze almak gibi yolları da gösterir. Kısaca bir kadın olarak çok önem verilen saçları keserek iç sesini okura ve kitleye duyurmaya çalışır. Uzaktı, yakındı, yasaktı, yasaydı, töreydi, tutsaklıktı, kibirdi gibi insanları yoran ve kadınları hedef alan toplumsal baskılara simgesel anlamda kara saçları keserek meydan okur.
Şair kadınlar için ve onların gözünü açmak için yazdığı bu dizelerde saçlarından kurtulmayı bir bakıma isyan olarak görür. Çünkü hukuk eğitimi alan şair tabu sayılan bazı konuları hukukçu kimliğini fonda tutarak ve kılı kırk yararak irdeler.
Gülten Akın toplumcu – gerçekçi şiir akımının önde gelen isimlerindendir. Kadın psikolojisini iyi bilir, toplumun kadınlara biçtiği gömleklerin giyilmemesi gerektiğini şiir yoluyla ilan eder.
Tıpkı komşumuz İran’da gözaltında bulunduğu sırada şüpheli bir şekilde öldürülen 22 yaşındaki Masha Amini için dayanışma adına saçlarını kesen dünya kadınları gibi…