Bu yıl olimpiyatlarda 206 ülkeden, 10.000'den fazla sporcu, 32 spor dalında, 329 madalya için yarışıyor.
Dört yıl boyunca inanılmaz derecede disiplinli bir hayat sürerek bu organizasyona hazırlanan sporcular oldukça yoğun bir antrenman programı da uyguluyorlar. Tabii ki olimpiyat hazırlığı sadece disiplinli yaşam tarzı ve antrenman programları ile sınırlı değil.
Mental olarak da çok ciddi destek alıyorlar ve özel beslenme programları ile hazırlanıyorlar. Olimpiyat köyüne adım attıkları andan itibaren de aynı şekilde hazırlıklarını yarışacakları güne kadar devam ettiriyorlar.
Beslenmenin bir sporcunun başarısında oynadığı rolü bilen Fransızlar da bir zamanlar enerji santrali ve daha sonra film stüdyosu olarak kullanılan olimpiyat köyünde sporculara günün her saati hizmet verecek altı restorandan oluşan bir ağ hazırlamışlar.
Yüksek tavanları ve Seine Nehri'ne bakan heybetli pencereleriyle 46 bin metrekarelik bu restoran kompleksinin yanı sıra olimpiyat köyünün hemen girişine de sporcuları mis gibi baget ve kruvasan kokularıyla karşılayan bir fırın kurmuşlar.
Tedarikçi firma Sodexo Live altı restoranda kültürel duyarlılığı sağlamak için dünyanın dört bir yanında görev yapan 20 şefini olimpiyat köyüne getirmiş.
Restoranlardan ikisi Fransız, ikisi Asya, biri İslami koşullara ve biri de dünya mutfağına uygun olan menülerle hizmet veriyor.
Restoran kompleksi görkemli olmasına görkemli ama dekorasyonunun bir üniversite kafeteryasına benzemesi eleştiriliyor. Ama onu üniversite kafeteryasından ayıran önemli bir özelliği var. O da mutfaklarda çalışan onlarca şefin yanı sıra ünlü Fransız restoranlarında görev yapan üç şefin de sporculara özel lezzetler hazırlıyor olması.
Bu üç şef tarafından hazırlanan yemeklerin farklı kültürlerden damak zevklerine hitap etmesi hedeflenmiş ama Fransız mutfak kültürünü yansıtmasından da taviz verilmemiş.
O kadar ki yemeklerin servisinde Fransız porseleni yemek takımları kullanılıyor. Neredeyse her öğünde peynir tabakları ile Fransız tereyağı büfelerde yemeklere eşlik ediyor. Ancak Fransız yaşam tarzını olimpiyat köyündeki restoranlarda sergileyerek 10.000’den fazla üst düzey sporcunun kültürel ve diyet gereksinimlerinin karşılanması hiç de kolay değil. Bu zorluğa bir de sporcuların yemeklerini karneyle alması eklenince olimpiyat köyünden homurtular yükselmeye başlamış.
NELERDEN ŞİKAYET EDİYORLAR?
Olimpiyatlara katılacak sporcuların en büyük şikayeti yetersiz beslenme.
Fransız gazetesi L'Equipe'in haberine göre, sporcular başta yumurta ve et olmak üzere olimpiyat köyünde kendilerine sunulan yiyeceklerin miktarını yetersiz buluyor.
Diğer şikayet konularına gelince:
Yemeklerin karneyle alınması,
Porsiyonların küçük olması,
Ve sporcuların alışık oldukları yiyecekleri yeterince bulamaması ilk sıralarda yer alıyor.
SPORCULARDAN GELEN TALEPLERE HASSASİYET GÖSTERİLİYOR
Organizatörler ve tedarikçiler sporculardan gelen şikayet ve talepleri gün gün takip ediyorlar.
Konuyu hassasiyetle değerlendirip en hızlı şekilde çözmeye çalışıyorlar.
Sodexo Live’nin sporculardan gelen talepler doğrultusunda yemek miktarlarının arttırılmasına özen gösterileceğini açıklaması,
Taze ürüne planlanandan fazla ihtiyaç duyulması üzerine tedarikçi Carrefour’un yeni talebi de karşılayacak durumda olduğunu açıklaması,
Olimpiyat köyünde sporcuların beslenmesiyle ilgili şikayetlerine gösterilen özen konusunda verilebilecek örneklerden sadece ikisi.
Herkesi yüzde 100 memnun etmek mümkün olmasa da organizatörler sporcuların sağlıkları ve beslenmelerini fazlasıyla önemsediklerini göstermek için yoğun çaba sarf ediyorlar.