Sürdürülebilir başarının sırrı!

Bu yıl yeme -içme sektöründe 25’inci yılını kutlayan Happy Group’un kurucusu Hüseyin Aymutlu ile bugün 70 şubeye ulaşan restoran zincirinin hikayesini ve yakaladığı başarıda sürdürülebilirliği nasıl sağladığını konuştuk.

Reha Tartıcı Yazar rtartici@gmail.com

25. yılında bünyesinde barındırdığı Happy Moon's, İkon, Manhattan, Bob’s ve Little Buddha markalarıyla 70 şubeye ve 3 bin 500 çalışana ulaştıklarını belirten Happy Group CEO’su Hüseyin Aymutlu, yakaladığı başarının sırrını “Girişim yolculuğumuzda, sektörümüze inandık. Sürdürülebilir başarı için kurumsallaşma yolunu seçtik. 25 yıl boyunca karlılıktan öte, geleceğe dönük kurumsal yatırımlar yaparak kadromuzu profesyonelleştirdik. 70 işletme açtık ama 700 işletmeyi yönetebilecek kuvvette bir şirket yapısı yarattık. Hizmet standartlarımızı bir amatör heyecanında, finans yönetimimizi ise bir holding standardında tutuyoruz” diye anlatıyor.

1999 yılında ilk restoranınızı açarken bugünleri hayal etmiş miydiniz? Markanın kuruluş sürecini anlatır mısınız?

Mesleğe farklı pozisyonlarda başladım. En son bir pizza restoranında yönetici pozisyonunda çalışıyordum. Türkiye’de ilk şubesini açmış olan yabancı kökenli bir restorandı. İşin tüm inceliklerini öğrenirken, kendi işimi kurmanın hayali içindeydim. Yatırımcısıyla fikir uyuşmazlığı yaşayınca kendi restoranımı açma kararı aldım. 1999’da Kadıköy’de hayallerimi gerçekleştirecek ilk şubemi açtım. Biz açıldığımızda dünya mutfağı yapan sadece bir mekân vardı. Bizim esinlendiğimiz yer; Amerika'ydı. Oradaki menüleri inceleyip kendi menümüzü geliştiriyorduk. İki yıllık bir hazırlık sürecinin ardından Kadıköy’de restoranımızı açtık. Hedefim sadece hayal ettiğim mekânı açmaktı. 2005’te talep üzerine Bağdat Caddesi'nde ikinci şubemizi açtık. 2008 yılında ise Fenerbahçe şubesini açtık.

Büyümeye karar verme süreci nasıl gelişti? Sizin açınızdan zor bir karar mıydı?

İşlerimi kendim kontrol etmek isterim. Şubeleştiğimizde hizmet kalitesi düşer mi? Kontrolü nasıl sağlayabilirim? Bu tür sorular üzerine çok düşündüm ve bir gelgit yaşadım. Sevdiğimiz bir müşterimiz olan ve üniversitede işletme bölümünde akademisyen olan Nail Bey, “Şube sayısını arttırırsan Türkiye’de bir marka olursun” demişti ve büyümeyle birlikte nasıl bir organizasyon kurgulayabileceğimiz üzerine de sohbet etmiştik. Bu karar benim için kırılma noktası oldu. Şöyle ki, bir tren gidiyor. Bu trene binecek misiniz, binmeyecek misiniz? Sonra tren geçtikten sonra binmek isteseniz de tren kaçmış oluyor. Happy Moon’s ne zaman işlek ve popüler AVM’lerde açılmaya başladı ardından müşterinin gözünde de marka değeri yükseldi.

Bu kadar şubesi olan bir marka yaratırken dikkat edilmesi gereken en önemli konular nedir?

Kesinlikle sürdürülebilirlik. Standart hizmet ve müşteri memnuniyetini sağlamak. Alaylı olmanın en büyük faydası, bu işin her yönünü 360 derece görebilmenizi sağlaması. Olaylara her perspektiften bakabildiğim için çok şanslıyım.

Müşteri memnuniyetini her zaman ön planda tutuyoruz. Müşterilerimizi anlamak, onlara her zaman daha iyisini sunmak için çalışıyoruz. Müşteri memnuniyeti için izlenecek adımlar:

•​Müşteri ilk geldiğinde karşılanmaya bakar.
•​Masaya oturduğunda menüyü önüne ne kadar zamanda koyduklarına bakar
•​Menüye baktıktan sonra hızlıca siparişi alman gerekir
•​Yemek ne kadar çabuk geliyor diye bakar, maksimum 20 dakikada yemek gelmeli
•​Siparişten sonra ne kadar sürede garson masayı topluyor diye bakar
•​Masayı topladıktan sonra garson çay, kahve tatlı alır mısınız diye sormalı, ciro burada artar
•​En son adımda da; hesap 3 dakika içinde gitmelidir.
Bu adımları kim yaparsa yapsın müşteri memnuniyeti yüzde 100 oluşuyor.

Happy Group bugün 25. yılını kutlayarak başarısını kanıtlamış bir marka. Tüm bu yolculukta zorlandığınız zamanlar ve çıkardığınız dersler oldu mu?

1999’da Bahariye’de Happy Moon’s ilk dükkanı açtığımda çok umutluydum. Dükkân güzel, menü geniş, fiyat politikam iyi ama karşımdaki gözlemeciler, salatacılar doluyken bizim dükkânda bir iki masa oluyor. O dönem benim atladığım konu şuydu; ne kadar bu işi bildiğinizi düşünseniz de ticareti ilk defa yapıyorsunuz. Yani kararları kendiniz için ilk defa alıyorsunuz. Ben yöneticilik yapmıştım ama ilk defa yatırımcı olmuştum. Her şeyi düzgün yaptım ama sonuç alamadım. Tabii ödemeler gelmeye başladı. Ardından çok basit bir hamle yaptık ve fiyat politikamızı herkesin göreceği şekilde yazdık. Ve dükkân dolmaya başladı. Pazarlamanın tüm argümanlarıyla bir hikâye oluşturmanız ve duyurmanız gerekiyor.

Tüm markalarınız genelinde yakın zamanda gerçekleştirmeyi düşündüğünüz yeni projeler var mı?

Happy Group olarak yurtiçinde olduğu kadar yurtdışında da büyüme çalışmalarımız hızla devam ediyor. Şu anda Azerbaycan’da ve Erbil’de 1 şubemiz var. Kazakistan ve Irak da yeni şubelerimiz için planımızda olan lokasyonlar arasında yer alıyor.

Dubai’de bayilik yöntemiyle büyümeyi planlıyoruz, bu kapsamda Dubai Mall ile görüşüyoruz. Amerika’da şube açmak için çalışmalarımız devam ediyor.

İngiltere’de mekan arayışındayız, 2024 yılı bitmeden Londra’da açmayı planlıyoruz.

En yeni ve enerjik yatırımlarımızdan biri olan Akmerkez’deki ilk şubesinde büyük talep gören Little Budha ile farklı lokasyonlarda zincir haline gelme planlarımız var. İlk etapta şube sayısını 20-30’a çıkarmak istiyoruz.

Little Buddha gibi Manhattan markamızı da zincir restoran haline getireceğiz. Ayrıca işinde iyi olan küçük bir food court markasını satın alıp bütün AVM ve caddelerde büyütme niyetindeyiz. Ayrıca bir İtalyan restoranı ve bir meyhane açma planımız da var.

Tüm yazılarını göster