Tattığımız, duyduğumuz, hissettiğimiz, yaşadığımız güzellikleri lezzetler aracılığıyla ifade etme felsefesiyle yola çıkan Cem Pasinli yönetimindeki Banyan, "Food For The Soul-Ruhun Gıdası” sloganının da sahibi. İstanbul'un kaptan köşkü olarak nitelendirilen, Ortaköy'de panoramik manzaraya sahip Banyan Restoran, bir uçta Sultanahmet ve Topkapı, diğer uçta İstanbul’un her iki yakasını birleştiren ışıl ışıl köprü ve heybetli Ortaköy Cami manzarasıyla konuklarına görsel bir şölen sunuyor.
Yöresel malzemelerin kullanılması ve yerli üretime destek olunması ile birlikte Banyan mutfak literatürüne Asya-Türk kavramını kazandırmış. Türk etkileşimli Asya mutfağı olarak da tanımlanan bu yeni konsept, yurdumuzun engin lezzetleri ve çok özel malzemelerini Asya yemek ve baharatları ile harmanlayarak ortaya yaratıcı ve özgün bir mutfak çıkarıyor. Antakyalı şef Fikret Demirağ’ın kendi köklerinden ilham alarak sentezlediği bu özel mutfakta Antakya’daki yöresel ve o coğrafyaya özgü atalık tohumlardan üretilmiş ürünler kullanılıyor.
Yerel üreticilerin, sürdürülebilir ve iyi tarım uygulamalarının desteklendiği, mevsimsel ürünlerin kullanıldığı, doğaya ve gıdaya saygı gösterilen mutfağın mottosu “dünden daha iyi olmak”. Banyan geçtiğimiz günlerde bu felsefeyi yemeklerin eşleştirildiği kokteyllere de yansıtan “AsyaTürk Kokteyl Eşleşmeli Yaz Tadım Menüsü”nü misafirlerine sunmaya başladı. Yeni menüye eşlik eden çok özel kokteyller Banyan Cocktail Republic markası altında tescillenmiş patentli reçetelerle hazırlanıyor ve ödüllü barmen ‘Master of Mixology’ Şef Ersin Hamamcıoğlu ve ekibinin imzasını taşıyor.
Mükemmel boğaz manzarasının eşliğinde bu özel menünün tadımı gerçekleştirdik. Bu keyifli akşamın ardından hafızamda ve damağımda iz bırakan lezzetleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Miso Humus (pirinç kıtırı üstünde atalık Amik ovası nohutu, fermente soya ezmesi miso, wasabili çıtır nohut ve turp filizi), Börülce Roll ve Erik - Salatalık Ceviche. Eşlenen Kokteyl Uyanan Doğa (bahar mevsiminin tazeliğini ve kokusunu taşıyan bir kokteyl).
Kimchi Karpuz (Tereyağında kızarmış Kıbrıs hellim, susam tuille ile), Levrek Tradito. Eşlenen kokteyl Türk Aşkı (Taze, mistik, hafif bir kokteyl). Midye Dolma Roll, Kaburga Samosa, Sucuk Roll. Eşlenen kokteyl Latin Lover (acı, tatlı ve ekşili bir kokteyl).
Galbi Gui (24 saat 80 C pişmiş dana kaburga, Amik ovası firik bulguru, frenk soğanı), Tahinli İç Bakla Humusu. Eşlenen Kokteyl Lady Pink (ekşi, tatlı ve meyvemsi bir kokteyl). Matcha Tiramisu, Çıtır Kabak Tatlısı. Eşlenen kokteyl Orange Mocha Spice (acı, meyvemsi ve ekşi bir kokteyl).
Bu lezzetli gecenin sonunda mutfak literatürüne kazandırdıkları Asya-Türk konseptinin sahip olduğu gastronomik derinliği, damağa olduğu kadar göze de hitap eden bir deneyime çevirdikleri için Executive Chef Fikret Demirağ ve Master of Mixology Ersin Hamamcıoğlu’na can-ı gönülden teşekkür ediyorum.
Bu yıl ikinci kez düzenlenen Kuşadası Sokak Festivali, karnavalları aratmayacak renkli görüntülere sahne olan bir kortej yürüyüşü ile başladı. Kuşadası Sokak Festivali’nin açılışı kentte 30 Temmuz’a kadar yaşanacak festival coşkusunun sinyallerini verdi.
Kuşadası Belediyesi ile Kuşadası Altın Güvercin Kültür Sanat ve Tanıtım Vakfı (KUSAV) tarafından Ayhan Sicimoğlu’nun danışmanlığında düzenlenen Türkiye’nin ilk tematik sokak festivali başladı. Bu yıl ikinci kez gerçekleşen Kuşadası Sokak Festivali’nin açılışı nedeniyle Kısmet Kavşağı ile İsmail Cem Dostluk ve Barış Meydanı arasında bir kortej yürüyüşü düzenlendi.
Derneklerin, vakıfların, dans okullarının, jonglörlerin, orkestraların ve gösteri topluluklarının birbirinden ilginç ve renkli kostümlerle katıldığı kortej yürüyüşü büyük ilgi gördü. Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’in de KUSAV Başkanı Levent Köylü, Ayhan Sicimoğlu ile birlikte katıldığı kortej yürüyüşü sırasında sergilenen dans ve akrobasi gösterileri kente büyük bir renk kattı. 30.Temmuz.2023 Pazar akşamına kadar devam edecek festival ile ilgili izlenimlerimi önümüzdeki hafta sizlerle paylaşacağım. Ancak bu hafta sonu yolu Kuşadası’ndan geçenlere Kuşadası Sokak Festivaline de vakit ayırmalarını tavsiye ediyorum.
Le Cordon Bleu İstanbul, yaz etkinlikleri kapsamında Kitchen in Vertical konsepti ile Vertical Cadde’de
Electrolux Professional Türkiye Pop Up mutfağında Sürdürülebilir Reçeteler Gastroshow’unu
gerçekleştirdi.
Le Cordon Bleu İstanbul Yönetici Eğitmen Şefi Erich Ruppen’in Domates Tartar, Jöle, Sorbe ve
Cipsinden oluşan ‘’Domates ve Fesleğen Senfonisi’’ ile ‘’Soğuk Domates Çorbası’’ reçetelerini
uygulamalı olarak aktardığı Gastroshow etkinliğinde davetliler sürdürülebilir mutfak ile ilgili önemli
bilgiler edinerek, lezzetli bir tadım yolculuğuna eşlik ettiler.
Gastroshow sunumunda “Atıksız Mutfağa” vurgu yapan Şef Ruppen, reçete uygulamalarında kullandığı ürünlerden atık oluşturmadan, çekirdeğinden, suyuna tüm parçalarını değerlendirerek renkli tabaklar oluşturmanın mümkün olabileceğinin altını çizdi.