10 ilimizde yaşanan deprem felaketi nedeniyle herkes can derdinde. İnsanlar enkaz altındayken kimse malın derdinde değil! Arama ve kurtarma işlemlerinden sonra enkaz kaldırma başlayacağından kişisel, ailevi ve ticari mal kayıpları da belirlenecektir. Sigorta edilmiş konut, işyeri, ev ve ticari malların tespiti de yapılacaktır. Deprem nedeniyle zayi olan ve değeri düşen malların tespitinin gerek vergi kanunları açısından gerekse sigorta mevzuatı açısından değerlemesi de yapılacaktır. Bu yazımızda zayi olan ticari malların değer düşüklüğü vergi kanunları uygulamaları üzerinde duracağız.
Katma Değer Vergisi uygulamasında ticari malın alış belgelerinde yani faturalarında gösterilen katma değer vergisinin, bu malların satışı sırasında mala eklenen değer üzerinden satış bedeli üzerinden vergi alınmaktadır.
Konu ile yayınlanan 1 seri numaralı Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nde,
· Zayi olan mallar için satış ve dolayısıyla yaratılan bir katma değer olmayacağından, bu mallara ilişkin alış vesikalarında gösterilen verginin indirilmesinin, zayi olan mallar üzerindeki vergi yükünü tamamen ortadan kaldıracağı;
· Bu nedenle, Kanunun 30/c maddesi uyarınca, zayi olan malların alış vesikalarında gösterilen verginin mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisinden indirilemeyeceği belirtilmiştir.
Zayi olan mal kırılmak, kullanılamayacak hale gelmek ve ticari mal olarak satılması mümkün olmayan malları zayi olarak tanımlayabiliriz.
Her ne kadar zayi olmuş olsalar da bir maddi değerleri ki bunlara vergi hukukunda hurda değeri vardır.
Bir mal ne kadar zayi oluşa olsun yine de bir değeri vardır.
Örneğin bir marketteki şişelerin içindeki süt, yoğurt zayi olsa bile içine konuldukları kaplar yani şişe veya plastik kapların bir maddi değeri vardır. Zayi mal tespiti sorasında işte bu kap ve ambalaj malzemelerinin değeri zayi sayılmamaktadır.
Vergi usul Kanununun 322’nci maddesi;
· Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkan kalmayan alacakların değersiz alacak olduğu,
· Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilecekleri,
· İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde hükmüne giren değersiz alacakları, gider kaydedilmek suretiyle yok edilebileceği,
Şeklinde düzenlenmiştir.
Ancak, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29/4’ncü maddesi;
· Vergi Usul Kanununun 322’nci maddesine göre; değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen katma değer vergisi, alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabileceği,
· Ancak, Vergi Usul Kanununun 323’ncü maddesine göre karşılık ayrılmak suretiyle gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınan katma değer vergisinin bu fıkra kapsamında indirim konusu yapılabilmesi için, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gelir olarak dikkate alınması şart olduğu,
Şeklinde düzenlenmiştir.
Bu düzenlemelere göre; genel hükümlere göre istisnası; deprem, sel, için doğrudan mücbir sebep hali oluşacağı, yangın için ise Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yangın sebebiyle mücbir sebep isteminde bulunulması gerekecektir. Mücbir sebebin nedeniyle zayi olan ve değeri düşen emtia ile faydalı ömrünü henüz tamamlamamış ve kısmen ya da tamamen zayi olmuş kısaca (ATİK) dediğimiz amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yani demirbaşların henüz indirilemeyen katma değer vergilerinin indirimine devam edilecektir.
Önemle dikkat edilmesi gereken husus deprem ve sel felaketinde Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın mücbir sebep ilan etmesine gerek yoktur. Çünkü, deprem, sel kamu idareleri ve herkes tarafından bilinen, duyurulan ve malum olan olaylardır. Yangın ise daha lokal bir olay olduğu için başvuruya tabidir. Bu nedenle de yangın nedeniyle mücbir sebep için ilgililer tarafından bir başvurunun yapılması ve bu başvurunun da uygun görülmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak deprem nedeniyle; hasar tespitti sırasında mücbir sebep nedeniyle bazı vergi ödevleri ertelenirken zayi olmak suretiyle değeri düşen malların vergi uygulamalarının da zamanında yapılması gerekmektedir.
Bir doğa olayı olan depremin; dayanışma ile bilim ışığında olabildiğince az hasarla atlatma için geleceğimizi planlama dileklerimizle geçmiş olsun Türkiye’m: