Ülkemiz Dünyada enflasyonun en yüksek olduğu ülkeler arasında TÜİK göre 3’ncü sırada, ENAG’a göre ise 1’nci sıradadır. İktisatçılara göre ‘’enflasyon halktan alınan gizli vergidir.’ İktidarın yayınladığı Orta Vadeli Programa (OVP)’a göre, vergi gelirlerindeki artış 2024 – 2026 Dönemi için %73,45 olarak öngörülmüştür. Buna karşın gerçekleşme vergi gelirlerinde %95,18, Katma Değer Vergisi için ise %278,93 olarak gerçekleşmiştir. Halkın nedeni olmadığı enflasyon nedeniyle alınan gizli vergiden başka bir de fiktif artışları vergileniyor.
Maliyeci, iktisatçı ve uzun süreler Hazine’yi müsteşarlık düzeyinde yöneten üstat Sayın Mahfi Eğilmez enflasyonu;
- ‘’İngilizcede şişme, şişirme anlamına gelen enflasyon, ekonomide, fiyatlar genel düzeyinin sürekli olarak artmasını ifade ediyor. Çeşitli mal ve hizmetlerin fiyatlarının, aile bütçelerinde yer alan kullanım ağırlıklarına göre dâhil edildiği bir sepetin aylar itibarıyla değerindeki değişimle ölçülür. Bu sepete endeks denir. Endeksin genel düzeyinin sürekli olarak artmasına enflasyon denir. Bir başka tanıma göre paranın satın alma gücünün belirli bir dönemde düşmesine enflasyon denir.’’
Şeklinde tanımlar.
Enflasyon vergisi, Devletin bütçe açığını para basarak kapatması sonunda enflasyon olarak halka yansır. Yani temel ihtiyaçları için para harcayanların ellerindeki paranın satın alma gücünün Devlete vergi vermesi ile azalmasıdır. Enflasyon nedeniyle 1.000 liralık harcama %100 artarak 2.000 lira olduğundan %20 oranı ile 200 lira yerine 400 lira katma değer vergisi ödemek zorunda kalır. İşte bu da enflasyonun vergisidir.
Bu oran Gelir, Kurumlar, Özel Tüketim yani tüm vergiler için de aynı oranda artmaktadır. Bu durum vergilerin artış oranlarında da çok net olarak görülmektedir.
Yani enflasyon vergisi, aynı zamanda, halkın enflasyon sebebiyle satın alma güçlerinde meydana gelen erime gizli, kanunsuz bir harcama vergisine dönüşmektedir.
Hazine açıklarını kapatmak için kullanılan alışveriş sırasında bakkaldan, manavdan, kasaptan ve markette ödenen kamu için masrafsız halkın cebinden alınan bir dolaylı vergidir.
Enflasyonun Devlet’e diğer bir yararı da enflasyondaki erime nedeniyle borçlarının enflasyon oranında azalmasıdır.
İktidarlar borçlarını ödeyemeyecek duruma geldiklerinde piyasadaki fiyat artışına izin verirler. Bu sayede para arzına cevap verebilecek nakit akışı piyasaya sunulur. Kontrollü bir şekilde toplanan vergi, devletin borçlarında azalma sağlar ama halkın alım gücünü tehdit eder. Bu nedenle piyasada ne denli bir enflasyon yaratılacağı kararı uzun analizler eşliğinde verilmelidir. Yüksek boyutlara ulaşan hayat pahalılığı, vatandaşların refah seviyesini düşür ve alım gücünü azaltır.
Enflasyon muhasebesi ya da enflasyon düzeltmesi, enflasyonun bir işletmenin mali tablolarının üzerindeki etkisinin raporlanması, para biriminin satın alma gücündeki dalgalanmaları esas alan ve mali tabloların düzeltilmesi işlemidir.
Vergi kanunlarına göre, fiyat endeksindeki artışın yani Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yurt içi ÜFE) içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100'den ve içinde bulunulan hesap döneminde %10'dan fazla olması halinde mali tablolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutmalarını öngörmektedir.
Bu anlamda özellikle büyük ölçekli işletmelerin bağlı oldukları, ticaret ve sanayi odaları, TÜSİAD ve MÜSİAD ve benzeri kurumlar enflasyon muhasebesi istediler.
Bu istekleri de doğruydu. Çünkü işletmelerin mali tabloları enflasyonun etkisi ile gerçeği ifade etmiyordu. Bankalar ve finans kuruluşları, ihale makamları ve diğer muhataplar işletmeleri kayıtlarda daha küçük görüyorlardı.
Zannettiler ki enflasyon muhasebesi geldiğinde işletmeleri gerçek büyüklüklerini yansıtacak ancak, enflasyonun şişirdiği mali tabloların vergilendirileceğini düşünmediler. Aşağıda bazı önemli kurumların muhasebe birimlerinde üretilen enflasyon düzeltmesi rakamları patronların önüne gelince ava giderken nasıl avlandıklarını anladılar.
Bu serzenişlerin bazıları aşağıdaki gibidir:
- Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran, konu ile ilgili düzenlenen bir panelde, "enflasyon düzeltmesi vergisel bir sonuç doğurmadan, muhasebe işlemi olarak değerlendirilmeli. Geldiğimiz noktada, enflasyon düzeltmesinin birçok mükellefi ilave vergi yüküyle karşı karşıya bırakacağı görülüyor. Enflasyon düzeltmesi hesaplamalarıyla ortaya çıkacak farklardan dolayı mükelleflere ilave vergi çıkması, vergi adaletini zedeleyecek bir durumdur. Enflasyon düzeltmesinin vergisel bir sonuç doğurmadan, muhasebe işlemi olarak değerlendirilmesi ve öyle uygulanması sağlanmalıdır." Dedi,
- Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç, ‘’Enflasyon düzeltmesi, olmayan bir servetin vergilendirilmesine dönüşmektedir. Özellikle öz kaynakları yetersiz olan ve borçlanmaya giden şirketlerimiz başta olmak üzere işletmelerimiz, satışa konu etmedikleri değerler için vergi ödemek zorunda kalmaktadır." Dedi,
- İstanbul Ticaret odası Başkanı Şekip Avdagiç,’’Geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesinin yapılmaması ve bilanço verilmemesi Odamıza üye yüzbinlerce KOBİ’yi rahatlatır. Düzenleme yılda bir kere yapılmalı ve vergi etkisi olmamalı. İlave vergi ve içinden çıkılmaz iş yükünü artırıp şirketler ve özellikle KOBİ’ler çaresiz bırakmamalı.’’
- Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odalar Birliği (TÜRMOB) Genel Başkanı Emre Kartaloğlu, 2023 dönemine ait enflasyon düzeltmesinin, 2024 dönemine olan olası vergi etkisinin henüz değerlendirilemediği, uygulamada önemli belirsizliklerin olduğu, beklenen açıklamaların henüz yapılmadığı bir ortamda geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapılması sağlıklı sonuçlar doğurmayacaktır.
- Ankara Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Şeref Acar ve Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Turgut Bahadır, ‘’enflasyon muhasebesinin geçici vergi dönemlerinde uygulanmamalı, yıllık uygulanmalı.’’
Görüşlerini açıkladılar.
Enflasyon nedeniyle işletmelerin mali tabloları bozulur, işletmeler var olduğundan daha küçük görülürler. Enflasyon işletmelerin, mükelleflerin ve muhasebe mesleğini yürüten meslek mensuplarının yarattığı bir sonuç değildir. Ülkeyi yöneten iktidarın ekonomi bilimine aykırı yönetim anlayışının getirdiği bir sonuçtur. Yetmiyormuş gibi enflasyon nedeniyle zaten yurttaşlardan gizil alınan vergiden başka enflasyonun şişirdiği fiktif artışlardan vergi devşirmek de bu iktidarın dünyada örneği olmayan uygulamasıdır.