2022'yi de geride bırakıyoruz. 2023 yılında en çok seçim konuşacağız. 2021 sonunda 18 TL’ye çıkan Dolar Merkez Bankası hokus-pokusu ile 128 milyar Doların arka kapıdan satışı ile geçirdik. Yılbaşlarında, bayramlarda kişiler ve kurumlar hediye ve eşantiyonlar dağıtırlar. Bu yazımızda hediye ve eşantiyonların vergi kanunları karşısındaki durumunu inceleyeceğiz.
İşletmeler ürün ve hizmetlerini tanıtmak, satış ve sunumlarını artırmak için iş ve işlem faaliyetlerinde bulundukları kişi ve kurumlara hediye ya da eşantiyonlar dağıtırlar.
Eşantiyonla hediye arasında fark vardır. Hediye, birini sevindirmek, onu hoş tutmak için verilen bir şey iken, eşantiyon ise, ürettikleri ürünü tanıtmak için ondan satışlarını artırmak için bedelsiz olarak dağıtmaları ya da mal ve hizmetlerinin bayi veya dağıtıcılarına verdikleri hediyeler vermeleridir.
Gelenek haline gelen hediyelik eşyalar; kalem, anahtarlık, ajanda, takvim, duvar saati ve benzeri ürünler ile bazen de ürettikleri ürünlerden oluşmaktadır. Bu hediyelerin üzerinde firmaların tanıtımı için unvanları, ürettikleri ürünün marka ve logosu da yazılabilmektedir.
Olması gereken bu iken, bazı hallerde kantarın topu kaçmakta çok daha büyük ve pahalı hediyelerin de verildiği görülmektedir. Bu işlemlerin genelde kamuda yoğun olduğu algısı yaygın olmakla birlikte, kurumsal özel işletmelerde daha yaygın olduğu görülmektedir.
Bu konu ile ilgili yasaklayıcı yasal düzenleme 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda yapılmıştır. Kanunda; Devlet memurlarının yapmış olduğu görevin özelliği, tarafsızlığı, Devletin çıkarlarını korumak zorunda olduğu, görev esnasında ayrım yapmamaları, kişi veya kurumların yararına veya zararına bir davranışta bulunmamaları gerektiği belirtilmektedir.
Bunun için 657 Sayılı Kanun'un;
- 29'ncu maddesinde, "Devlet memurlarının doğrudan doğruya veya aracı eliyle hediye istemeleri ve görevleri sırasında olmasa dahi menfaat sağlama amacı ile hediye kabul etmeleri veya iş sahiplerinden borç para istemeleri ve almaları,'
- 30. Maddesinde, "Devlet memurunun, denetimi altında bulunan veya kendi görevi veya mensup olduğu kurum ile ilgisi olan bir teşebbüsten, doğrudan doğruya veya aracı eliyle her ne ad altında olursa olsun bir menfaat sağlaması," şeklinde düzenlenmiştir.
Ancak, nelerin hediye, nelerin hediye alma sınırını aşacağı yasada açıklanmadığı için konu 5176 sayılı Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 9 maddesi ile 657 sayılı Kanun'un 29'ncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir
- "Kamu Görevlileri Etik Kurulu, hediye alma yasağının kapsamını belirlemeye ve en az genel müdür veya eşitti seviyedeki üst düzey kamu görevlilerince alınan hediyelerin listesini gerektiğinde her takvim yılı sonunda bu görevlilerden istemeye yetkilidir." şeklinde düzenlemesi ile Kamu Görevlileri Etik Kurulu'na bırakılmıştır.
- Düzenleme;
- 'Hediye alma yasağının kapsamını belirlemeye ve en az genel müdür veya eşit seviyedeki üst düzey kamu görevlilerince alınan hediyelerin listesini gerektiğinde her takvim yılı sonunda bu görevlilerden istemeye yetkilidir."
Şeklinde yapılmıştır.
Her toplumun örf ve âdet ve ahlak ölçüleri vardır. Bizim halkımız da ikramı, hediyeyi seven bir halktır. Bu nedenle bu kavram olayına ve kişisine göre değişmektedir. Biz bu konuyu Etik Kurul noktasında bırakarak yazımıza devam edelim.
Gelir Vergisinin safi tutarı yani matrahı Gelir Vergisi Kanunu'nun 40'ıncı maddesinde sayılmıştır. Bu giderler gayrisafi hasılattan indirildikten sonra safi hasılat yani kazanç diğer adıyla matrah bulunmaktadır.
Kurumlar Vergisi bakımından ise kurum kazancı; Gelir Vergisi Kanunu'nun 40'ıncı maddesinde sayılan giderlerin, kurum hasılatından indirilmesi ile tespit edileceği ilgili maddelerinde belirtilmiştir.
Dikkat edilecek husus ticari kazancın elde edilmesi ve sürdürülmesi için; yapılan giderlerin kazancın elde edilmesi ile ilgili olması ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun belgelerle belgelendirilmesi gerekmektedir.
İşletmelerin mal ve hizmet satışlarını artırmak amacıyla yapmış oldukları önemli genel giderlerden olan bu eşantiyonlar reklam ve pazarlama gideri olarak vergi hasılatından indirilmektedir. Bu konuda sorun yoktur.
Ancak; bu şekilde dağıtılan eşantiyonların, işletmelerin faaliyet konusu ve satış hacmiyle uyumlu ve ticari hayatın gerçeklerine uygun ve makul miktarda olması, kazancın elde edilmesi, sürdürülmesi ile ilgili olması gerekir.
İşletmelerde bir malı kişisel ihtiyaçları için alıp kullanılması bile herkes gibi fatura düzenleyip vergisini ödemeyi gerektirir.
Ancak, eşantiyon mallar, özel tüketim amacıyla değil, işletmelerin kendi tanıtım veya reklamlarını yapmak amacıyla verildiği için işletmeden çekilmesi teslim sayılmayacak, yani vergi hesaplanmayacak ve bunların işletmeye alınması sırasında alış faturalarında gösterilen katma değer vergisi de indirim konusu yapılabilecektir. Nitekim, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği'nin (I/B-10.2) bölümünde eşantiyon ve numune malların katma değer vergisi karşısındaki durumu aşağıdaki şekilde açıklanmıştır:
- 'Firmaların belirli zamanlarda, özellikle dini bayramlarda ve yılbaşlarında kendi tanıtımlarını yapmak amacıyla herhangi bir bedel almaksızın kalem, anahtarlık, ajanda, takvim ve benzeri eşya dağıtmaları geleneksel hale gelmiştir. Ticari hayatta eşantiyon olarak adlandırılan bu ürünler, her ne kadar işletmede tüketilmemekte ise de ayni pazarlama gideri niteliğinde olduğundan, bu ürünlerin müşterilere ayrıca bir bedel alınmadan teslimi KDV hesaplanmasını gerektirmez.'
Yukarıdan açıklanan nedenlerle; hediye ve eşantiyonların, işletmelerin faaliyet konusu ve satış hacmiyle uyumlu ve ticari hayatın gerçeklerine uygun ve makul miktarda olması, örf ve adete uygun ölçüde olması ve kazancın elde edilmesi ve sürdürülmesi ile ilgili olması gerekir.
Sonuç olarak işletmeler;
- Rakiplerine üstünlük sağlamak, ürün ve hizmetlerini tanıtmak ve satışlarını arttırmak için; reklam ve tanıtım amacıyla eşantiyon veya hediye olarak verilen mal ve hizmetler,
Gelir ve kurumlar vergisi hasılatlarında gider olarak kabul edilecek, eşantiyon ve hediye malların bünyesine giren katma değer vergisi de indirim konusu yapılacaktır.
CUMHURİYET’İMİZİN 2’NCİ YÜZ YILINA GİRERKEN; ÜLKEMİZDE VE GEZEGENİMİZDE YAŞAYAN İNSANLARA MUTLULUK VE SAĞLIK DİLERKEN, BU GEZEGENİ PAYLAŞTIĞIMIZ TÜM CANLILARI DA DOĞAL AFETLERDEN, YANGINLARDAN VE İNSAN GÖRÜNÜMLÜ CANLI DÜŞMANLARINDAN UZAK BİR YIL OLMASI DİLEKLERİMLE YENİ YIL KUTLU OLSUN.