Anadolu'nun 9 bin yıllık yerleşim yeri gün yüzüne çıkıyor!
Mersin’de, ilk yerleşimin milattan önce 7 binli yıllarda başladığı, Bizans dönemine kadar yerleşimin kesintisiz devam ettiği Yumuktepe Höyüğü'nde kazı çalışmaları yeniden başladı.
Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden Yumuktepe Höyüğü'ndeki ilk arkeolojik kazı, 1936-37 yılları arasında yapıldı.
O yıllarda İngiliz John Garstang başkanlığında yapılan kazılara, İkinci Dünya Savaşı'nın başlaması nedeniyle ara verildi.
Daha sonra 1946'da yeniden başlayan kazılar 1947'de sonuçlandırıldı. 1993 yılında tekrar başlanan ve İtalya'nın Lecce Üniversitesi'nden Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İsabella Caneva'nın başkanlığında yürütülen kazı çalışmalarında geçen yıllarda 6 bin 500 yıllık olduğu tahmin edilen saray kalıntısı ortaya çıkartıldı.
Merkez Toroslar ilçesi Demirtaş Mahallesi sınırları içinde bulunan Yumuktepe Höyüğü’nde bu yılki kazı çalışmaları Prof. Dr. Isabella Caneva başkanlığında arkeologlar ve öğrencilerin yanı sıra hayvan kemikleri ve taşlar konusunda uzman akademisyenlerin de yer aldığı 18 kişilik ekip yürütüyor.
Yaklaşık bir ay sürecek olan kazı alanında çalışan sayısının 30’a kadar yükselmesi bekleniyor. 26 yıldır sürdürülen kazı çalışmalarında yüzyıllarca kale olarak höyüğün geçirdiği dönemlerde idari ve askeri işlevinin ortaya çıkarılmasının yanı sıra dönemsel incelemesi de yapıyor.
İleriki yıllarda bölgenin bir açık hava müzesine de dönüştürülmesi için de çalışmalar sürerken, proje kapsamında ilk neolitik ve kalkolitik dönemin izleri, daha sonra da diğer alanlar ziyaretçilere açılacak.
Geçmişten günümüze birçok uygarlığa ev sahipliği höyüğün hem Türkiye'de hem de dünyada uzun süre kullanılan en eski yerleşim yerlerinden olduğunu belirten Prof. Dr. Isabella Caneva, "Neolitik dönemden Bizans zamanına kadar kesintisiz bir yerleşim söz konusu. Yumuktepe'de ilk yerleşim, milattan önce 7 binli yıllarda oluşturulmuş. 14'üncü yüzyıla kadar kesintisiz devam ediyor.
Türkiye'de veya dünyada daha eski yerleşim yerleri var ama bu kadar uzun süre kullanılmış bir yer yok. Bu bizim için çok önemli. Etrafındaki çevre, iklim nasıl değişti, bunun üzerinde durmak çok önem taşıyor" dedi.
