Hangi haberi okuyacağımıza 'Twitter' mı karar verecek?
Algoritmalarla hangi haberi ne sıklıkla göreceğimize karar veren sosyal medya şirketleri şimdi de istemedikleri haberleri dolaşıma sokmama, paylaşılmasını yasaklama kararı alıyor.
İnternetin birkaç büyük şirketin elinde olması günlük hayatımızda tahmin edilenden daha da fazla etkili.
Amerika Birleşik Devletleri'nin 46’ıncı başkanı olmak için Donald Trump'ın karşısına çıkan Joe Biden'ın oğlu Hunter Biden'ın Ukraynalı bir enerji şirketinin yetkilisiyle yaptığı özel görüşmelerin New York Post gazetesi tarafından haberleştirilmesi ABD'de gündem oldu.
Habere göre Hunter Biden, Burisma isimli enerji şirketinin yetkilileri ile babasının görüşmesine aracılık ettiği ortaya çıktı. Haberin önüne geçen gelişme ise bu haberin Twitter tarafından erişiminin engellenmesi oldu.
Sözcü'den Can Mumay'ın haberine göre; Twitter Biden'ın oğlunun elektronik posta hesabı ele geçirilerek ortaya çıkan yazışmaların haberleştirilmesini politikasına aykırı olduğunu söyledi. Platformunun büyüklüğü sebebiyle olsa gerek ki hükümetle her zaman daha yakından çalışan Facebook ise haberin erişimini sınırlandırarak (paylaşılmasına izin vermek fakat daha az insanın ana sayfasında göstermek) orta bir yol izledi.
Ne olduysa bundan sonra oldu…
Öncelikle filmi biraz başa saralım. Haber Trump'a yakın Fox News kanalının da sahibi Rupert Murdoch'un sahibi olduğu New York Post gazetesinde yayımlandı. Fox News'un efsane yayın yönetmeni Roger Ailes'ın Trump'ın başkan olması fikrini ortaya atan insanlardan biri olduğu düşünülürse haberin yapılış motivasyonu ile ilgili pek çok soru işareti oluşuyor.
Haberle ilgili soru işareti oluşmasına neden olan başka bir unsur ise haberin seçimlere üç haftadan kısa bir süre kala haberin basılmış olması. Rusya'nın 2016 seçimlerine müdahalesi ve onu izleyen Mueller raporu Başkan Trump'ın azledilmesi sürecine kadar uzanan olaylar zincirini oluşturmuştu. Bu durum ABD'de hala bir travma ve seçime yakın patlayan ‘özel haberlere' kuşkuyla bakılıyor.
Haberin ardından iki platformun içeriğe karşı aldığı tavır ise ‘Twitter ve Facebook çok mu güçlendi' tartışmalarını birlikte getirdi çünkü yarın öbür gün Twitter ve Facebook'un başka hangi haberlerin erişimini engelleyecekleri veya haberleri kısıtlayacakları tam olarak kestirilemiyor.
Olaya hukuki açıdan bakan bazı uzmanlar iki şirketin de özel kurumlar olmasından dolayı anayasal haklarını kullanarak (first amendment) içerikleri kullanıcılarına göstermeme hakları olduğunu vurguluyor.
Twitter ve Facebook öyle devasa bir iletişim ortamını kontrol ediyorlar ki konuşulmasını yasakladıkları konular toplumun çok büyük bir kesimine ulaşmıyor. Bu gücü gelecekte nasıl kullanacakları ise endişe konusu. Twitter'ın sahibinin beğenmediği bir haberin kılıfına uydurularak erişime engellenmeyeceğinin bir garantisi kağıt üzerinde yok.
ALTERNATİFLERİ ÇIKAR MI?
İki platforma da alternatif yaratma çalışmaları beklenen etkiyi vermiyor. Son yıllarda Twitter ve Facebook'a rakip olan tek platform TikTok. TikTok da sahiplik yapısı ve platformun doğası gereği siyasetin çok konuşulduğu bir alan değil. Ortaya gazetecilik açısından da enteresan bir tablo çıkıyor.
Her yıl binlerce yalan haber ve sahte içerik dolaşıma sokulurken Twitter ve Facebook bunların yayılmasına niye müsaade edip söz konusu içerikleri engellemediği ise ayrı bir başlık.
Twitter ve Facebook'un Biden aleyhinde hazırlanan haberi engelleme/sınırlama kararı almalarının ardından Cumhuriyetçilerin kontrolündeki senato iki şirketin de CEO'larını ifadeye çağırdı.
Bu hafta tekelleşme duruşması kapsamında senatoya ifade vermeye gidecek olan Facebook'un CEO'su Mark Zuckerberg ve Twitter'ın CEO'su Jack Dorsey habere ilişkin kararlarından geçen hafta Cuma günü geri adım atmak zorunda kaldı.
Twitter tarafından yapılan açıklamada haberin artık herkesçe bilinen bir konu haline geldiği ve enformasyonu engellemenin bir anlamı kalmadığı ifade edildi.
Son yıllarda Edward Snowden'ın ABD'nin vatandaşları nasıl adım adım takip ettiğine ilişkin gelişmeler, Wikileaks belgeleri dahil olmak üzere pek çok içerik hacklenme yoluyla elde edilmiş bilgilere dayanıyordu ve Twitter ise bu haberlerin dolaşımda olmasına tepki göstermemişti.