Koronavirüse karşı hangi aşı en iyisi?
Johnson & Johnson aşısının ilk bakışta Pfizer ve Moderna’nın ürettiği aşılardan farklı görülmesi sebebiyle, hangi aşının daha iyi olduğu sorusunun yanıtı tartışılıyor.
ABD koronavirüse karşı üçüncü aşıya da yakın zamanda kullanım onayı vermeye hazırlanıyor. Ancak Johnson & Johnson aşısının ilk bakışta Pfizer ve Moderna’nın ürettiği aşılardan farklı görülmesi sebebiyle, hangi aşının daha iyi olduğu sorusunun yanıtı tartışılıyor.
Üç aşı arasındaki temel farklardan biri, Pfizer ve Moderna aşıları birkaç hafta arayla iki doz halinde verilirken, Johnson & Johnson’ın geliştirdiği aşının tek doz halinde verilmesi.
ABD’de aşılama süreci devam ederken, farklı aşı markaları arasında ayrım yapılıp yapılmaması gerektiği tartışma konusu oldu. Uzmanlar böyle bir yaklaşımın mümkün olduğu kadar fazla hayat kurtarılmasının hedeflendiği bir ortamda kitlesel aşılama amacını olumsuz etkileyebileceği görüşünü dile getiriyor.
Johnson & Johnson’ın ürettiği aşının acil kullanım için onay alması halinde, tek doz halinde uygulanacak olan bu aşının Corona virüsü yüzünden 500 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği Amerika’da aşılama sürecinin hızlandırılmasını sağlayabileceği belirtiliyor.
Indiana eyaletine bağlı Marion County kamu sağlığı dairesi başkanı Virginia Caine, kullanımı daha kolay olan bu aşının, mobil aşılama kliniklerinin oluşturulması konusunda yerel yetkililere daha fazla esneklik sağlayacağı görüşünde.
Johnson & Johnson aşısı ne kadar koruyucu?
Uzmanlara göre buradaki asıl zorluk, ABD’de kullanım için ilk onayı alan Pfizer-BioNTech ve Moderna aşılarında görülen çarpıcı başarının ardından Johnson & Johnson’ın aşısının ne kadar koruyucu olduğunu anlatabilmek.
Pfizer ve Moderna aşılarının iki dozunun, belirtilerin görüldüğü Corona virüsü vakalarına karşı yüzde 95 oranında etkili olduğu tespit edilmişti. Johnson & Johnson’ın geliştirdiği aşıya ilişkin yapılan araştırmalarda aşının etki oranı bu kadar yüksek değil. Ancak Johnson & Johnson aşısı ile diğer iki aşının bu şekilde karşılaştırılmasının da doğru olmadığı belirtiliyor.
Johnson & Johnson aşısının bir dozu en ağır Corona vakalarına karşı yüzde 85 oranında koruma sağlıyor. Orta derece vakalar da buna eklendiğinde, aşının toplam etkinliği yaklaşık yüzde 66’ya düşüyor.
Yale New Haven Sağlık Sistemi’nden (Yale New Haven Health System) Dr. Thomas Balcezak, Johnson & Johnson aşısı için “İkinci sınıf bir aşı olduğunu düşünmüyorum ancak bu algıdan da kaçınmamız gerekiyor” diyor.
Johnson & Johnson aşısı virüsün daha bulaşıcı varyantlarının yayıldığı bir sırada ABD, Latin Amerika ve Güney Afrika’da test edilmişti. Ancak Pfizer ve Moderna aşılarının test aşamasını tamamlamaya başladığı geçen sonbaharda durum böyle değildi. Pfizer ve Moderna’nın geliştirdiği aşıların virüsün endişe verici varyantlarına karşı da aynı oranda etkili olup olmadığı bilinmiyor.
ABD Gıda ve İlaç İdaresi’nin bu hafta Johnson & Johnson’ın aşısının da daha önce geliştirilen aşılar gibi, Corona vakalarında en kötü sonuçlara karşı güçlü bir koruma sağladığını bildirmesi de önemli görülüyor.
Yapılan araştırmada aşının yapılmasından sonraki 28 günde, Johnson & Johnson aşısının uygulandığı gönüllülerde bir can kaybı yaşanmadı ya da hastanede tedavi altına alınan bir vaka olmadı; plasebo aşının uygulandığı kişilerde ise 16 vaka hastanelik oldu, yedisi de hayatını kaybetti.
ABD Gıda ve İlaç İdaresi’ndeki bağımsız danışmanların Johnson & Johnson’ın yaygın şekilde kullanılmasının önünü açmak üzere yeterli kanıt olup olmadığı konusunda tavsiyede bulunması, bu tavsiyenin ardından da birkaç gün içinde onay konusunda nihai karar verilmesi bekleniyor. Aşının önümüzdeki haftadan itibaren uygulanmaya başlanması halinde, ABD’li yetkililer ilk aşamada ellerindeki birkaç milyon doz aşıyı eyaletlere bölüştürecek.
Johnson & Johnson Mart ayı sonuna kadar ise, 20 milyon kişinin aşılanmasına yetecek miktarda aşı tedarik edebileceğini belirtiyor.
“Elde hangi aşı imkanı varsa onu olmak gerekir”
Pennsylvania Üniversitesi’nden immünolog E. John Wherry, “Elde hangi aşı imkanı varsa onu olmak gerekir” diyor. Ancak aşılar arasındaki farklar etik bazı soru işaretlerini gündeme getiriyor.
Yale New Haven Sağlık Sistemi’nden Balcezak, Johnson & Johnson aşısını avantajlı olmayan kesimlere yönlendiriyor gibi görünmeden, bu aşıdan iyi bir şekilde yararlanılmasını sağlamaya çalışıyor. Örneğin bu aşı, kişilerin Pfizer ya da Moderna aşısının ikinci dozunu aldıktan sonra normal hayata dönebildiği yerlerde evsizlerin yaşadığı sığınaklar için mantıklı bir tercih. Balcezak, “Bunun nasıl bir algı yaratacağı konusunda endişeliyim” diyor.
Johnson & Johnson’ın geliştirdiği aşının saklanması ve depolanması da daha kolay. Bu aşı, buzdolabında üç ay muhafaza edilebiliyor. Moderna ve Pfizer’in aşılarınınsa dondurulması gerekiyor.
“Bazı durumlarda tek doz aşılara ihtiyaç var”
Balcezak, azınlık topluluklardan gelen aşıya ilişkin sorulara yanıt vermek amacıyla din adamları ve diğer “kültür elçileriyle” çalıştıklarını belirtti. Washington eyaletinde sağlık yetkilileri, kargo ve balıkçılık gemilerinde aylarca görev yapan denizcilere de uygulanmak üzere tek seferde tamamlanan aşılara ihtiyaç duyulduğunu gözlemliyor.
Washington eyaleti Sağlık Dairesi’nden Dr. Scott Lindquist, Johnson & Johnson aşısının bu gibi durumlar için ideal aşı olduğunu söylüyor. Çünkü iki doz halinde verilen aşılarda eyalet yönetimi ikinci doz aşıları bir sonraki liman noktasına göndermek zorunda kalıyor.
“Yarış aşılar arasında değil virüsle aşı arasında”
Diğer ülkeler de hangi aşının en iyi aşı olduğu konusunda bazı zorluklarla karşı karşıya. Örneğin araştırmalarda yüzde 70 etkili olduğunun görülmesinin ardından AstraZeneca’nın aşısının kullanımına İngiltere ve Avrupa’da onay verilmişti.
İtalya hükümeti son dönemde Pfizer ve Moderna aşılarını yaşlı nüfusa ayırmaya; AstraZeneca aşısını da daha genç ve risk grubu içinde yer alan çalışanlara ayırmaya karar verdi. Hükümetin bu kararı İtalya’da öğretmenler sendikası tarafından protesto edildi.
ABD’de sağlık yetkilileri hükümetin bu konuda net bir mesaj vermesinin önemli olduğunu belirtiyor. Maine eyaletindeki Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi’nin direktörü Dr. Nirav Shah, “Şu anda asıl yarış aşılar arasında değil; virüs ve aşı arasında” diyor.
(VOA Türkçe)