Bilim dünyasını heyecanlandıran keşif: İlk primatlar dinozorlarla birlikte yaşamış!
Bilim insanları, dünyanın en eski primatlarının dinozorlarla birlikte yaşadığını keşfetti.
Araştırmada ABD'deki Seattle şehrinde yer alan Burke Müzesi'nden Washington Üniversitesi'ne kadar farklı enstitülerden 10 bilim insanı yer aldı.
Bilim insanları ABD'nin Montana eyaletinin kuzeydoğusunda yer alan Hell Creek bölgesinde bulunan fosil dişleri analiz etti. Bu fosiller plesiadapiformes adı verilen en eski primat grubunun en eski türü olan Purgatorius'a ait.
Purgatorius'lar memeli, küçük boyda ve böcekle meyvelerden oluşan özel bir şekilde besleniyordu.
Fosillerin primat soyunu anlayabilmek için kilit bir rol oynuyor. Kalıntılar, 66 milyon yıl önce kuşlar hariç tüm dinozorları yeryüzünden silerek memelilerin ortaya çıkmasını sağlayan Kretase-Tersiyer yok oluşunun ardından, karada hayatın nasıl sürdüğünü tasavvur edebilmek için epey önemli.
Fosillerin, bu kitlesel yok oluştan 105 bin ila 139 bin yıl sonrasına ait olduğu düşünülüyor.
Purgatorius'a ait fosilleşmiş çene kemiği ve dişlerin yüksek çözünürlüklü tomografileri (Görsel: Gregory Wilson Mantilla/Stephen Chester)
65,9 milyon yıllık olduğu tahmin edilen fosillerin yaşından yola çıkan araştırmacılar, plesiadapiformlar ve günümüzün lemur ve maymunları da dahil tüm primatların atasının geç Kretase döneminde, dinozorlarla birlikte yaşadığını düşünüyor.
Çalışmanın eşyazarlarından New York Şehir Üniversitesi ve Brooklyn College'dan Stephen Crater, bulguların önemine ilişkin şunları söyledi:
Bu keşif heyecan verici çünkü fosil kayıtlarındaki arkaik primatların görüldüğü en eski tarihi temsil ediyor. Erken dönemdeki primatların, dinozorlar yok olduktan sonra rekabete girdikleri diğer canlılardan kendilerini nasıl ayırdıklarına ilişkin yeni bilgiler sunuyor.
Washington Üniversitesi'nde biyoloji profesörü ve Burke Doğa Tarihi ve Kültür Müzesi'ndeki omurgalı paleontolojisi bölümünün küratörü Gregory Wilson Mantilla, "İlk arkaik primat atalarımızı düşünmek inanılmaz bir şey" dedi.
Profesör, çalışmaya dair şu yorumda bulundu:
Bunlar, kitlesel yok oluş sonrası dünyada, ormandaki üst taba bitki örtüsünde bulunan böcek ve meyveleri yiyerek çeşitlenmeye başlayan ilk memelilerdi.
(Independent Türkçe)
