Havayı temizleyen 'Şehir perdesi'
'Şehir perdesi' adı verilen icat, kirli havayı emiyor ve içindeki alglere veriyor. Havadaki karbonu ayrıştıran algler de dışarıya temiz hava veriyor.
Dünya Halleri / Semih Sönmez 'Şehir perdesi' adı verilen icat, kirli havayı emiyor ve içindeki alglere veriyor. Havadaki karbonu ayrıştıran algler de dışarıya temiz hava veriyor.
Dünya genelinde karbondioksit salınımı hızla artıyor. İrlanda’da yerel liderler bu trendi durdurmak için yeni stratejiler araştırıyor. Ülke rüzgar enerjisinden daha fazla yararlanmak ve elektrikli araç oranını artırmak gibi geniş ölçekli çözümler üzerinde çalışırken Dublin’de bir bina daha küçük bir projeyi uygulamaya soktu. ‘Şehir perdesi’ adı verilen icat, kirli havayı emiyor ve içindeki alglere veriyor. Havadaki karbonu ayrıştıran algler de dışarıya temiz hava veriyor.
Photo.Synth.Etica adı verilen ürün, Dublin Castle adlı binanın ilk iki katının dış kısmına Kasım ayının başında yerleştirildi. Tasarımda, her biri 6 metre uzunluğunda geniş biyo-plastik örtüler ve bunların arasına alglerle dolu kanallar kullanıldı. Kirli hava alt kısımdan girerek alglerin bulunduğu kanalları dolduruyor. Algler karbondioksidin içindeki havayı kirleten bileşenleri topluyor ve temiz oksijen ürünün üst kısmından dışarı salınıyor. kanalların eğimli bir yol izlemesi de akıştan maksimum verim alınmasına yardımcı oluyor. Dublin’deki uygulamada ürün günde havadan bir kilogram karbondioksit topladı. Bu performans 20 adet büyük ağacın performansına eşdeğer.
Londra merkezli ecoLogicStudio‘da çalışan mimarlar Claudia Pasquero ve Marco Poletto, İklim Yenilikleri Zirvesi sırasında hazırladıkları bu ürünün “bir binanın dış yüzeyini canlı bir sistem olarak düşündüğünü” söylüyor. Bu konsept binaların canlı olabileceği ve enerji üretip havayı kirleten maddeleri tüketebileceği bir gelecek öngörüyor. Böylece binalar şehrin biyo-sensörleri olarak da görev alabilecek.
“Yeşil alan ağaçtan oluşmak zorunda değil”
Pasquero hızlı büyüyen alglerin ağaçlardan daha fazla fotosentez yaptığını söylüyor. Algler ayrıca toplanıp enerji ya da gıda üretmek için de kullanılabilir. Pasquero “Neden kentsel yeşil alanları sadece ağaçlar ve bitkilerle sınırlayalım ki?” diyor.
Daha önce Almanya’nın Hamburg şehrinde bir apartmana da alglerle dolu biyoreaktörler yerleştirilmişti ancak bu çözüm kalıcı olduğu için daha pahalıydı ve uygulaması daha zordu. İtalyan Mimar Cesare Griffa’nın Milano’daki bir sergi için hazırladığı biyo-dijital kaplama, Dublin’deki projeye daha çok benziyor. Karbon emici yüzeyler, karbon salınımını sınırlamaya yönelik çalışmalara bir alternatif değil. Ama algler şehir havasını temizleme konusunda az da olsa yardımda bulunabilir.
Pasquero “Tasarım yeni üretim modelleri öneriyor” diyor. İnsanların yol açtığı problemlerle tanımlanan bir dönemde tasarımcılar çözüm için biyolojik zekaya dönmenin mantıklı olduğunu düşünüyor. Mimarlar şu anda bu tasarımın Avusturya’daki yeni mikrop müzesinde kalıcı olarak kullanılabilmesi üzerine çalışıyor. Ayrıca geniş ölçekli üretim imkanları da inceleniyor.
