Firavunun nasıl öldürüldüğü ortaya çıktı

Woseribre Senebkay’ın kalıntıları Kahire’ye 300 km uzakta Sevhac kentinde 4 odalı bir mezarda bulundu.

Firavunun kimliği geçen yıla kadar belirsizdi fakat yapılan analizlerle kimliği de kesinlik kazanmış oldu.

Senebkay’ın kemikleri üzerinde 18 adet yara izi tespit edildi. Kalıntılar, Pensilvanya Üniversitesi’nin yaptığı gezide önderlik eden ve aynı zamanda Antik Mısır Eserleri Yüksek Konseyi ile irtibatta olan Joseph Wegner tarafından bulundu.

Yapılan analizler sonucunda kemiklerin tarihlendirmesi MÖ. 1650 olarak tespit edildi. Bu tarihlendirme Mısır’ın İkinci Ara Dönemi’ne denk geliyor. Firavun aynı zamanda “Aşağı ve Yukarı Mısır’ın Kralı Woseribre, Re’nin oğlu Senebkay” olarak tasvir ediliyor.

Antik soyguncuların mumyalanmış cesedin bazı parçalarını birbirinden ayırmasına rağmen bu parçalar Joseph Wegner ve ekibi tarafından tekrar birleştirildi.

apılan adli tetkiklerden sonra firavunun boyunun daha önce de tahmin edildiği gibi 172-182 cm arası olduğu saptandı. Fakat firavunun 35-40 gibi bir yaş aralığında öldüğü dolayısıyla dönemine göre daha az yaşadığı ortaya çıktı.

Buluntulardan en önemlisi ise firavunun saldırganlar tarafından, ilk başta ayak ve ayak bileklerine daha sonra ise beline yönelik darbelerle travmatik bir şekilde öldürülmesi oldu. Kemikler ayrıca o dönemde Mısır’da yapılan savaşlarda kullanılan öldürme, yaralama biçimlerini kavramada da oldukça önem teşkil ediyor. Firavunun bir at üstünde veya bir at arabasında giderken, ayak ve beline yönelik darbelerle yere düştükten sonra öldürücü vuruşun ise balta benzeri bir aletle kafasına yapıldığı düşünülüyor.

Senebkay, “ruhum sağlıklı” anlamına geliyor. Ruhu sağlıklı tasvir edilen firavunun krallığı ne yazık ki uzun süreli olmuyor. Dönemin merkezi otoritesi küçük krallıklardan dolayı ne yazık ki çöküşe uğruyor. Senebkay’ın mensubu olduğu Abidos Hanedanı’nın çağdaşları arasında Hyklos kralları ve 16.Theban Hanedanlığı bulunuyor.

Tüm bunlara ek olarak firavunun evinden uzakta öldürüldüğü cesedin ise ölümünden uzun süre sonra mumyalandığı düşünülüyor. Fakat faillerinin Hyklos hanedanından mı olduğu yoksa başka bir topluluktan mı olduğu bilinmiyor.