'Aşırı hava olayları zengin ülkeleri de etkiliyor'
Germanwatch'ın İklim Endeksi Raporu'nda aşırı hava olaylarının dünyanın en zengin ülkelerini de etkilediği belirtildi.
Alman düşünce kuruluşu Germanwatch, dün gece saatlerinde yıllık düzenli olarak yayımladığı çalışması “İklim Risk Endeksi”ni kamuoyu ile paylaştı.
Ülkelerin aşırı hava olaylarına karşı risk durumlarını belirleyen araştırma iklim krizinin yalnızca yoksul ülkeleri değil dünyanın en zengin ülkelerini de etkilediğini ortaya koydu.
İklim Risk Endeksi 2020 (Climate Risk Index) ülkeleri, aşırı hava olaylarına karşı savunmasızlıklarına göre sıralıyor. Rapor iklim kriziyle ilişkili aşırı hava olaylarının Myanmar ve Haiti gibi sadece yoksul ülkeleri değil, dünyanın en zengin ülkelerini de etkilediğini gösteriyor. Japonya, 2018 yılında aşırı hava olaylarından en çok etkilenen ülke olurken, Almanya ve Kanada da en çok etkilenen ilk 10 ülke arasındaydı. Rapor sonuçları, bilim insanlarının iklim kriziyle giderek kötüleştiğini ortaya koyduğu sıcak hava dalgalarının neden olduğu hasarı gösteriyor.
Hindistan 2018’de en kötü etkilenen 5., ABD 12., Vietnam ise son 20 yıl içerisinde 6.; Bangladeş son 20 yıl içerisinde 7. ve Fransa da son 20 yıl içerisinde aşırı hava olaylarından en çok etkilenen 15. ülke.
Rapor aynı zamanda Madrid’de 2-13 Aralık tarihleri arasında düzenlenen uluslararası iklim zirvesi COP25’in önemine de atıfta bulunuyor. Rapora göre, iklimin etkileri tüm dünyada kalıcı kayıp ve zarara neden olmaya başlamışken, halen daha arazi, kültür ve can kayıplarını telafi edecek özel bir BM iklim finansman mekanizması bulunmuyor. Ancak ilk defa, COP25’te iklim bağlantılı kayıp ve zararlar için finansal destek konusu zirvenin gündemine oturmuş durumda.
COP25, en yoksul ve en savunmasız ülkeler için bu nedenle büyük önem taşıyor. Devletlerin, iklim krizinden en çok etkilenenlere destek verecek bir anlaşmaya varmalarını, en azından bunun gerekliliğini kabul etmelerini, talep ediyorlar.
Aksi takdirde, en yoksul ülkeler, iklim değişikliğinin sonuçları ile başa çıkmak için kredi kullanmaya devam edecek. Bu da aşırı borçlanma tehdidi ve zaten hassas olan ekonomilerinin baltalanacağı anlamına geliyor.