Fabrikalar durdu, Trakya'nın hava kirliliği yüzde 70 düştü

Türkiye'nin sanayi bölgelerinden Trakya'da, koronavirüs tedbirleri nedeniyle hava kirliliğinde yüzde 70'lere varan azalma gerçekleşti. Bölgede koronavirüs tedbirleri nedeniyle fabrikalar bir süredir çalışmıyor.

Trakya'nın önemli akarsuları Ergene Nehri ile kollarından Çorlu Deresi, Lüleburgaz Deresi'nde kirlilikte gözle görülür azalma oldu.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, kirliliğiyle gündemdeki Ergene Havzası'na atık suyun yüzde 54 azaldığını belirterek, "Şimdi koronavirüsle mücadele kapsamında alınan önlemler neticesinde bizim bölgemizde bulunan 4 Organize Sanayi Bölgesi temelinde konuştuğumuz zaman bu dereye günlük 200 bin metreküp atık su kirli su deşarj ediliyorken 11 Mart öncesi, 11 Mart sonrası günümüze kadar olan süreçte bu deşarj miktarı 90 bin metreküpe kadar düşmüş durumda. Yani yüzde 54 azalma söz konusu. Bu dereleri kirleten endüstriyel atık su miktarında yüzde 54 azalma var. Bu başlı başına bu derelerinin kirliliğini azaltmış oluyor" dedi.

Trakya'nın önemli sanayi bölgelerinden biri olduğunun altını çizen Prof. Dr. Tecer, yaptıkları araştırmada fabrikaların daha yoğun olduğu Edirne, Tekirdağ, Lüleburgaz, Çerkezköy, Kapaklı, Muratlı'da hava kirliliğinde yüzde 70'lere varan azalmalar meydana geldiğini söyledi.

Tecer, şunları söyledi:

Bizim son zamanlarda yaptığımız çalışmalarda Ergene bölgesindeki 7 kent merkezinde Kırklareli, Edirne, Tekirdağ, Lüleburgaz, Çerkezköy, Kapaklı'nın da aralarında bulunduğu kent merkezlerindeki hava kalitesi ölçüm sonuçlarına baktığımız zaman bu konuda da ciddi bir azalma var. Yüzde 54 oranında ortalama olarak Ergene Havzası'nda trafikten kaynaklı azot oksitlerin, kirleticilerin azaldığını görüyoruz. Bu da hava kalitesinin arttığını işaret ediyor. Bu bölgelerde bazı kent merkezlerinde yüzde 70'e varan azalma var. Bu, şu demek; insan kaynaklı hava kirleticilerin Ergene üzerinde yüzde 53 oranın da bir azalma meydana geldiğini hava kalitesinin iyileştiğini gösteriyor. Bu anlamda da hem su kaynakları hem hava kalitesi koronavirüs kapsamında verilen mücadelede sürecinde kalitesi artmış durumda.

Aslında doğa bize şöyle bir mesaj veriyor; koronavirüsten sonra biz şöyle bir mesajı almalıyız. Ey insanoğlu, bakın siz koronavirüs öncesindeki üretim, tüketim biçiminize dönmezseniz onu terk ederseniz, sürdürülebilir bir kalkınma modeline geçerseniz ben kendimi yenileyebiliyorum. Su, toprak olarak hava kalitesi olarak daha ile ve sağlıklı günlere kavuşabiliyorum. Siz de benimle sürdürdüğünüz yaşam biçimini bana hakim olma mücadelesi değil, benimle birlikte bunu yaşama mücadelesine dönüştüren ve daha sağlıklı günlerde birlikte yaşayalım mesajı veriyor. Bu mesajı da insanoğlu olarak almamız gerekiyor, diye düşünüyorum.

EGZOZ ETKİSİ

Trakya Platformu Yürütme Kurulu üyesi Murat Sevgi ise koronavirüs kapsamında yapılan bazı kısıtlamaların özellikle kentlerin kirletilmesinde azalmalar meydana getirdiğini söyledi.

DHA'ya konuşan Sevgi, "Egzozlar azaldı, yollar trafikten kurtulunca egzoz gazının şehirlerin üzerine çökmesi yok oldu. Bunun etkisi var. Ayrıca kötü bir etki olarak üretimin durması var. Bunun da bir iyi yan etkisi var, o da üretim durduğu zaman deşarj edilen baca gazları azaldı. Tabi bu baca gazlarının azalmasının ve egzozların azalmasının çok büyük etkileri oldu doğaya. Doğa tekrar canlandı, diye sosyal medyada, kamuoyunda çok büyük bir algı var. Bir kısmı ile doğru. Bunu da görüyoruz. Bu kararlılığı sürekliliği devam ettirmek lazım. Şunu gördük, doğanın burada kendisini telafi edeceği ihtimalinin var olduğunu gördük. Bir çevreci olarak umutsuzluk söylemimizin yanlış olduğu çıktı ortaya" dedi.