Şair Tuğrul Keskin, İkizdere'de direnen kadınlar için şiir yazdı
Şair Tuğrul Keskin, Rize'nin İkizdere ilçesinde Cengin İnşaat'ın taş ocağına karşı mücadele eden kadınlar için bir şiir kaleme aldı.
Rize'nin İkizdere ilçesinde Cengiz İnşaat'ın taş ocağına karşı mücadele eden yurttaşlara, tüm Türkiye'den destek yağıyor.
Son olarak şair Tuğrul Keskin, taş ocağına karşı direnen kadınlar için bir şiir kaleme aldı.
Keskin'in 'İkizdereli Kadınlara Övgü' isimli şiiri şöyle:
''-Joe Corrie’yi sevgiyle anarak
Dipdiri öfkeleriyle kadınlar bekliyor karşısında taş ocağının
Günün dehşetinden gözleri çakmak çakmak ve dimdik alınları
Pırıl pırıl yemyeşil ormanlarının içinden azgın buldozerlere
dikmişler gözlerini
Karadeniz’in dalgalarından ve yağmurlarından kaçıp Rize’nin
Sığınmışlar cancana araçların açtığı çukurlara ve küme küme
Bakmaktalar üstlerine hınçla homurdayan esaret makinalarına.
Esaret makinalarının karşısında kadınlar bekliyor, kadınlar aynı
kör noktaya dikmişler kapkara gözlerini
Çelik kalkanların karşısında durmaktalar kımıldamadan dosdoğru
Durmaktalar sessiz soluksuz ve an be an büyüyen devasa öfkeyle.
Evlerinin önündeki ve artık kurumaya yüz tutmuş derede az önce
Gördüler yuvarlanan bir çocuğu çamurlar içinde kayalıklar arasından
Kadınlar, çamurlu sulara aktılar yüzlerce ve copların karşısında
Durmaktalar dimdik kardeşçe; ölümü çağıran copların karşısında!
Gece umulduğundan da soğuk ve yağmur yağıyor sis içinden
Fogaları, elişi yazmaları, tülbentleri sırılsıklam sancıdan
İncecik çukur yanakları mosmor bekliyorlar aç sırtlanların önünde
Satılmış dağlarını ve yemyeşil ormanlarını ve billurdan derelerini
Koruyanlar bekleşiyor karanlığın içinde; sabahı yok gecenin ve bir
mucize de olmayacak besbelli.
Ama inançtan ve aşktan yaratılmış olanlar ki onlar, yeniayın altında!
Haber geldi başkentten kadınlara; ‘kurtarıcı biziz, dönün evlerinize…’
Dönmeyecekler yuvalarına; hamsikoli, lazböreği yaptıkları ocaklarını
bir daha yakmayacaklar
Bekleyecekler şafak sökene dek ve kara makinalar dönene dek
karanlığına
Taş ocağı için yakılan ağaçlar yeniden büyüyene ve ürkütülen ceylanlar
kavuşana dek yavrusuna
Al yazmalı kadınlar bekleyecek şafağın ötesini görene dek ve mavi yıldız
çiçeği
Yeniden ve korkusuzca açana, billur su, yatağından akana ve kazıcının
Açtığı çukurlarda ekinler göverene dek yeniden, bekleyecekler sabırla!
Taş ocağının gerisinde taş kesilmiş bakıyor kokençli, yazmalı canlar
Bakıyorlar coplara ve homurtusu hiç dinmeyen paslı araçlara
İşkencedere Vadisi binlerce yıldır görmedi böylesi bir insan seli
Ağaçlar, kayalar, börtü böcek; ayağa kalkıp vücutlanmış sanki toprak
Bıkıp usanmadan bakmaktalar makaslı peştamalı omzunun gerisinde
bayrak gibi dalgalanan kadına.
Tek kurtarıcı; kadınlar bekleşiyor, sokulmuşlar cancana, karşısında
sonsuz yeşili iştahla yutanların.
Gözleri avını bekleyen vaşaktan ödünç, kollarında öldürülmüş toprağın
cılız bedeni
Ayırılmayacak kadınlar bu gece taş ocağının önündeki siperlerden
Asla dönmeyecekler yuvalarına; karalahana dolması, muhlama
yaptıkları ocaklarını bir daha yakmayacaklar
Bekleyecekler yağmurda şafak sökene dek ve kara makinalar dönene dek
karanlığına.
Kadınlar siperdeler taş ocağının önünde ve elişi beyaz tülbent kan içinde!
27 Nisan/1 Mayıs 2021, İzmir''