'Malatya'da bir doğa talanı yaşanıyor'
Malatya Çevre Platformu Yürütme Kurulu, kentteki çevre talanına ilişkin kamuoyuna açıklamada bulundu.
Malatya Çevre Platformu Yürütme Kurulu, kentteki çevre talanına ilişkin kamuoyuna açıklamada bulundu.
Açıklamada, Malatya'daki HES'lere, JES'lere, mermer ve taş ocaklarına, kireç kuyularına, tuğla, kiremit ve çimento fabrikalarının faaliyetlerine dikkat çekildi.
Kentin önümüzdeki dönemde büyük çevre sorunları yaşanacağının belirtildiği açıklamada, “Malatya'nın başta; Hekimhan, Arguvan, Pütürge, Doğanşehir Akçadağ, Yeşilyurt, Darende, Kuluncak, Arapgir, Yazıhan ve diğer ilçeleri ile köylerinde yeni maden aramaları ile vahşi madencilik, taş ve mermer ocakları ve kireç kuyuları açılması ile meraların kiralanması adı altında önümüzdeki dönem Malatya'ya yaşatılacak rant ve çevre talanına karşı çıkmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın tamamı şöyle:
“Malatya ve ilçelerinde yeni, Altın, Demir, Gümüş maden aramaları, mermer ve taş ocakları, kireç kuyuları, HES’ler, JES’ler, tuğla, kiremit ve çimento fabrikaların ve meraların kiralanması yöntemleri ile büyük bir doğa ve çevre talanı yaşatılmaya başlandığını, son yıllarda alınan maden ruhsatlarıyla beraber, emperyalist yabancı ülke şirketleri ve onların Türkiye'deki işbirlikçisi, 3-5 tane, paraya doymayan şirketlerin de bu işin içine dahil olmasıyla birlikte; önümüzdeki günlerde Malatya'da daha büyük çevre (ekoloji) sorunlarının yaşanacağını tüm Malatya ve Türkiye kamuoyuna açıklamak isteriz.
Bunu nereden gördüğümüzü mü soruyorsunuz?
Yılllar önce Bergama'da, Artvin'de başlayan altın madeni aramalarında, son 20 yılda Karadeniz'de;HES'ler yapmak için dereler ve ormanlar yok edildiğinde, Soma'da ve Yatağan'da zeytinliklerin kepçelerle sökülmesinde, Ege'de, Akdeniz'de; koyların, denizlerin ve ormanların yağmalanmasında, Aydın'da Jeotermal yapmak için tarım alanlarının yok edilmesinde, en son Balıkesir Kazdağları’nda, Ordu Fatsa’da, Erzincan İliç'te altın madeni aramalarında yok edilen ormanlarda ve doğa tahribatlarında, Malatya'nın Hekimhan ve Arguvan ilçelerinde yeni maden arama sondajlarında, Doğanşehir Dedeyazı'da ve Yeşilyurt'ta taşocaklarında, Pütürge'de baraj yapımında, Kuluncak'ta HES'lerde, son 10 gün içinde de Türkiye'de azıcık insanlıktan nasibini almış olan herkesin vicdanını sızlatan Rize İkizdere'de yöre halkına yaşatılanlardan gördük.
''KANSER VE ASTIM HASTALIKLARI ARTACAK''
Yukarıda bahsettiğimiz Malatya'da yeni maden çalışmalarına başlanması sonucunda; Malatya'nın, ilçelerinin ve köylerinin en önemli iki geçim kaynağı olan tarım (kayısı, ceviz, dut, üzüm, erik, armut, elma, alıç vs.) ve Hayvancılık, yeraltı, yerüstü suları, tarihi ve kültürel yerleri, Türkiye'de örneğine az rastlanan endemik bitkileri, nesli tükenmekte olan yaban hayvanları, ormanlar büyük zarar görecektir.
Bütün bunlardan daha önemlisi de yörede kanser ve astım hastalıkları artacak, kendimiz ve yakınlarımızın birçoğu kanserden yaşamımızı kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalacağız.
Maden şirketleri ve lobicilerinin kullandıkları bir yöntem de; köy muhtarlarına ve köylülere; “Köyünüze asfalt yollar yapacağız, su getireceğiz, size iş vereceğiz. Köyünüzde, ilçenizde işsiz kalmayacak” yalanları ile yöre halkının işsizlik ve yoksulluğu üzerinden çevre talanını herkese kabul ettirmeye çalışmaktadırlar. Bu vaatler Türkiye'nin diğer bölgelerindeki maden aramalarında da görüldüğü için, tek kelime ile yalandır.
Bu kadar tekniğin geliştiği bir dönemde, zaten şirketler kalifiye elemanların tümünü kendi yanlarında getirecekler. Geriye kalan kalifiye olmayan alanlarda iş verilecek diye, kendi yaşam alanının talan edilmesine Malatya köylerinde yaşayanlar asla izin vermeyecektir.
Eğer şirketler ve diğer kurum yetkilileri yöre halkına iş bulma konusunda samimiyseler;
-Çevreye ve doğaya zarar vermeden yöresel el sanatlarına yönelik küçük çaplı işletmeler açabilirler.
-Üretim kooperatifleri kurularak tarım ve hayvancılığı teşvik edebilirler.
Böylece Malatya'nın köylerinde işsizliği azaltmış olurlar. Ancak bu şirketler ve onları destekleyenler; halk yararına olacak işletmeleri yapmıyorlar.
Sadece 3-5 şirket ve onun işbirlikçilerinin çıkarına olacak, madenleri çıkartmak istiyorlar.
Bütün bunların değerlendirmesini de Malatya halkının sağduyusuna bırakıyoruz...
PEKİ SİZLERE SORUYORUZ;
Bir kaç emperyalist ülke şirketleri ve soyguncu 3-5 Türk şirketi dolarlarına dolar katacaklar diye; başta bizlerin sağlığı olmak üzere, doğada yaşayan bütün canlıların sağlığı ile önemli geçim kaynaklarımız olan tarım, hayvancılık, sularımız, tarihi ve kültürel değerlerimizin yok olmasına göz mü yumalım?
Bu şirketler, bu şirketlerden beslenen bazı kurum ve kişiler, maden lobicileri gibi küçük çıkar çevreleri bu yağmaya evet diyebilirler.
''ANCAK, BİZ BUNLARA HAYIR DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ''
Böyle olunca da; Patformumuz kurulduğu andan itibaren, platformumuzun sözcülerine, yürütme kurulu üyelerine, il -ilçe Temsilcilerine ve üyelerine yönelik haksız itham, komplo, tehdit ve baskıların gelebileceğini biliyorduk.
Bir kaç kamuoyu açıklamalarımızd bunların olabileceğini ancak bunlara boyun eğmeyeceğimizi, mücadelemizden geri durmayacağımızı kamuoyuna duyurduk...
Platform olarak; biz yasal ve meşru yoldan mücadelemizi sürdürüyoruz.
Dost kabul ettiğimiz hiçbir kurumun, siyasi parti ve yapının, yerel yönetimlerin, derneklerin, vakıfların ve platformların iç işlerine karışmadık. Bundan sonra da karışmayacağız.
Platformumuz Malatya ve Türkiye'deki Sözcülerine ve Yürütme Kurulu üyelerine yönelik maden şirketleri ve maden lobicisi bazı kişiler ile bazı koltuk meraklısı yerel siyasetçilerin kendi koltukları ve yereldeki siyasi etkinlikleri ellerinden gidecek diye haksız birçok itham ve iftira atılmasına, yanlış yazılar yazılmasına rağmen;
Malatya Çevre Platformu olarak biz; arkadaşlarımıza güvendiğimiz için, bu ithamları ciddiye almadık. Yazılanlara cevap verme ihtiyacı bile duymadık.
Bu ilkeli duruşumuzu bundan sonra da devam ettireceğiz.
Maden şirketlerinin ve maden lobicilerinin, çevre talanına karşı yaşam alanlarımızı savunma mücadelemizde; sözcülerimize ve YK Üyelerimize attıkları iftira ve ithamları, yazdıkları yalan yazıları, “şirketler ve işbirlikçilerinin kendi rant ve soygun düzenlerinin bir gereği olarak yapıyorlar” deyip geçebilir ve hiç ciddiye de almayız.
Ancak; bugüne kadar dost gördüğümüz ve bundan sonra da dost görmeye devam edeceğimiz kurum ve kişilerin bu tür yanıltıcı açıklama ve yazılarını da anlayışla karşılamayacağımızın bilinmesini istiyoruz.
her bir üyemizin, yürütme kurulu ve sözcülerimizin yanında olduğumuzun ve olmaya da devam edeceğimizin, ilgili kişi ve kurumlara hatırlatmak isteriz.
Biz, Platform olarak bugüne kadar nasıl resmi olarak dost gördüğümüz hiç bir kurum ve kişi hakkında açıklama yapmadık ve yazı yazmadıysak; dostlarımızdan da bunu beklemek platformumuzun en doğal hakkıdır.
Çünkü; bu tür yanlış açıklamaların emperyalist şirketler ile bunların Türkiye'deki soyguncu işbirlikçi bir kaç şirket ile maden lobicilerinin işine yaradığını da ayrıca belirtmek isteriz.
Yanlış gördüğümüz her konuya dostane eleştirel yaklaşarak, görüşlerimizi açıklamaya devam edeceğiz. Ancak kendi enerjimizi dedikodu ve içi boş sözlere dayalı gerçek dışı açıklamalar için harcamayacağız.
MALATYA ÇEVRE PLATFORMU OLARAK;
Malatya'nın başta; Hekimhan, Arguvan, Pütürge, Doğanşehir Akçadağ, Yeşilyurt, Darende, Kuluncak, Arapgir, Yazıhan ve diğer ilçeleri ile köylerinde yeni maden aramaları ile vahşi madencilik, taş ve mermer ocakları ve kireç kuyuları açılması ile meraların kiralanması adı altında önümüzdeki dönem Malatya'ya yaşatılacak rant ve çevre talanına karşı çıkmaya devam edeceğiz.
Doğduğumuz, büyüdüğümüz, yaşamımızı sürdüğümüz,
bir çoğumuzun aile büyüklerimizin mezarlarının olduğu Malatya'nın ilçeleri ve köylerinde yaşayan insanlar ve diğer canlıların bulundukları yerlerdeki toprağın üstündeki yaşamları, toprağın altındaki "Altından" daha kıymetli olduğunu da haykırmaya devam edeceğiz.
Malatya'da yaşam alanlarımıza yönelik vahşi madencilik, taş ve mermer ocakları, kireç kuyuları, HES'ler, JES'ler, meraların kiralanması sonucu ortaya çıkabilecek her türlü çevre talanını durdurabilmek için;
Malatya Çevre platformu'na, İlçe Temsilciliklerine ve başka şehirlerdeki Malatya Çevre Platformu Temsilciliklerine üye olmaya ve dayanışma göstermeye davet ediyoruz.
Sağlıklı, güzel günler umudu ve dileğimizle...”