Bakanlıklara 'asbestli gemi' soruları
İzmir Aliağa'ya gönderileceği açıklanan ve 600 ton asbest barındıran gemi, Meclis gündemine taşındı.
Geçen ay Brezilya Donanması’na ait olan ve 600 ton asbest barındırdığı iddia edilen “NAe São Paulo” isimli uçak gemisinin gövdesinin sökülmek üzere İzmir Aliağa'ya gönderileceği açıklanmıştı.
TBMM Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, konuyu Meclis gündemine taşıdı.
CHP’li Bakan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığını, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'na sorular yöneltti.
''İZMİR DÜNYANIN ATIK ÇÖPLÜĞÜ HALİNE GETİRİLEMEZ''
CHP'li Murat Bakan, “Son 5 yılda 714 gemi sökümü yapılmış, 74 bin 226 ton tehlikeli atık bertaraf edilmiş. Yine son 5 yılda 241 bin 970 kg asbest lisanslı tesislerde bertaraf edilmiş. Bakanlıkların, plastik atık ithalatında olduğu gibi gemi sökümündeki tehlikeli atıkların bertarafına ilişkin beyanları da inandırıcı değil.
Plastik atıkların ekonomik değer olduğunu iddia ediyorlardı. Sonra Avrupa'nın çöplerinin tarım alanlarına gömüldüğü, dere kenarlarında yakıldığı ortaya çıkınca yasaklama cihetine gittiler.
Benzer bir durum da asbestli gemiler için geçerli. Havamızı, suyumuzu, toprağımızı, denizlerimizi kirleten, halk sağlığını tehdit eden bu tehlikeli atıkları kentimizde istemiyoruz. İzmir, dünyanın atık çöplüğü haline getirilemez” ifadelerini kullandı.
''BÖLGEYE VERECEĞİ ZARARLARA İLİŞKİN HANGİ ÖN ÇALIŞMALAR YAPILDI?''
CHP'li Bakan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a, “Toprağımızı, havamızı, denizlerimizi kirleten, dünya incisi ege kıyılarını riske atan, daha önce Aliağa-Foça kıyılarında felakete yol açan, canlı-cansız doğaya zarar veren gemi sökümüyle ilgili olarak; söküm işlemini yapan işletmelerde asbestin öncelikle o bölgeye vereceği zarara ilişkin hangi ön çalışmalar yapıldı?” diye sordu.
Söküm işlemleri sırasında, doğa ve halk sağlığı yönünden bir felakete yol açılmaması için hangi tedbirler alındığını soran CHP'li Bakan, asbestli gemilerin sökümünün, işlem yapılan yerin doğal hayatına, deniz, toprak ve kirliliğine ve insan sağlığına yönelik etkilerini inceleyen bir çalışma yapılıp yapılmadığının açıklanmasını istedi.
Bölge halkının ve konuyla ilgili çalışan sivil toplum örgütlerinin görüşlerinin, uyarılarının ve önerilerinin gemi söküm süreçlerinde dikkate alınmadığına değinen CHP'li Bakan, Kurum'dan bunun sebebini açıklamasını istedi.
BAKANLIKTAN AÇIKLAMA TALEP ETTİ
Sökülmek üzere Türkiye'ye getirilen gemilerin parçalanmadan önce yapılan kontrollerinde saptanan asbest miktarı ile dış kaynaklardan alınan veriler arasında ciddi farklar saptandığına dikkat çeken Bakan, bu duruma ilişkin Bakanlık'tan açıklama talep etti. Yanı sıra, çevre koruma önlemlerine uymayan işletmelere uygulanan cezai işlemler, tehlikeli atık ve asbest barındıran gemilere dair bazı veriler de sordu.
GEMİ 600 TON ASBEST Mİ BARINDIRIYOR?
Söküm için Türkiye'ye getirilecek olan uçak gemisinin 600 ton asbest barındırdığı iddiasının doğruluğunu Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'na soran CHP'li Bakan, “Diğer ülkelerde görülen tepki sonrası, asbest içeren gemilerin söküm işlemleri Türkiye'ye mi yönlendirilmiştir? Sökülmek üzere ülkemize getirilen gemilerin parçalanmadan önce yapılan kontrollerinde saptanan asbest miktarı ile dış kaynaklardan alınan veriler arasında ciddi farklar saptandığı belirtilmektedir. Söz konusu duruma ilişkin Bakanlığınızın aldığı tedbirler nelerdir?” sorularını yöneltti.
ULAŞTIRMA BAKANLIĞI'NA İZİN BAŞVURUSU YOK
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı CHP'li Bakan'a verdiği cevapta şu ifadeleri kullandı: “Sökülmek üzere gelecek gemilerin barındırdıkları asbest miktarı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birimlerince gemi gelmeden önce ilgili idaresince beyanları doğrultusunda incelenmektedir. Belirlenen aralık dışında asbest barındıran gemilerin gelişine izin verilmediği gibi gelse de geldiği yere iade edilmektedir.
Bu hususlardaki iş ve işlemler; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Diğer taraftan, bahse konu gemiyle ilgili gemi sökümcüsü/acentesi tarafından Bakanlığımıza yapılmış her hangi bir izin talebi bulunmamaktadır.”