Mermer ocağına karşı direniş başladı: 'Göçsek nereye göçeriz?'

Antalya Manavgat Kırkkavak Mahallesi'nde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından özel bir firmaya mermer ocağı izni verilmesine, mahalle sakinleri tepki gösterdi.

ANKA'dan Tamer Karadağ'ın haberine göre, mahalle meydanında toplanan vatandaşlara Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen de destek verdi. Kırkkavak Mahallesi’nde bir araya gelen yöre halkı, sorunlarını ve sıkıntılarını Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen’e aktardı. Sözen, her zaman olduğu gibi mermer ocağına karşı da Kırkkavak halkının yanında olacaklarını söyledi.

Kırkkavak Mahallesi’ndeki toplantıya CHP Manavgat İlçe Başkanı Aliye Coşar, Manavgat Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Hasan Özcan, Manavgat Pazarcılar Odası Başkanı Mehmet Doğan, Manavgat Belediye Meclis Üyeleri Manavgat Belediyesi Başkan Yardımcıları ve daire müdürleri ile çok sayıda mahalle muhtarı ve vatandaşlar katıldı.

"DOĞAL AFETLERDEN DERS ALMADILAR"

Doğanın kendilerine ders verdiğini ifade eden Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen şunları söyledi:

"Doğa ara sıra bizi yokluyor, 'Beni yok etmeyin. Bana sahip çıkın. Ben sizin için ekmeğim, soluğum' diyor. Manavgat yangını bize ders olmalıydı. Bu yangın neden oldu. Bu yangın neden bu kadar büyüdü. Bu yangın neden engellenemedi 12- 13 gün devam etti? Bunun sebeplerini araştırmak gerekirken doğaya ne kadar zarar verdi, doğaya verdiği zarar bizim yaşamımıza yarın ne kadar etki koyacak, bunları araştırmamız gerekirdi. Bunlardan ders alıp çalıştaylar yapıp, uzman insanları çağırıp, doğanın ne anlama geldiğini tekrar tekrar hatırlamamız, hatırlatmamız gerekirdi. Bunların hiç birisi yapılmadı. Rant hesapları yapılmaya devam edildi. Sadece burası değil, Türkiye’nin her bir tarafında mermer ocaklarına, taş ocaklarına, HES'lere olur vermeye devam ettiler. Bırakın ders almayı, hızlandılar. Manavgat Belediyesinden onlarca kez baktırdım taş ocağı, mermer ocağı yaptırmak için bizden görüş talep edilmiş mi? Hayır edilmemiş. Manavgat Belediyesinde bir tek evrak yok.

Biz demokrasinin bize verdiği hakların farkında olan insanlarız, demokrasi bize talep ettiği söyle diyor. İstediğini söyle, istemediğini de dile getir diyor. Yasalar çerçevesinde hakkını ara diyor. Burada oluş sebebimiz demokratik koşullar çerçevesinde bu taş ocağını, mermer ocağını burada istemediğimizin duruşunu koymak için. Çok açık ve net. Tekrar ediyorum; size rağmen, halka rağmen asla bir şey olmaz.

"YASAL MECBURİYET OLMASINA RAĞMEN GÖRÜŞ ALMADILAR"

Manavgat’ın birçok yerinde bu tarz ocaklara izin vermeye çalıştıkları zaman bize kurum olarak görüş sorarlardı. 'Böyle bir düşünce var görüşünüz nedir ey Manavgat Belediyesi' diye; biz de ‘hayır’ derdik. Gerekçelerini, raporlarını ilişiğe koyarak ‘hayır’ derdik buna. Bizim bu noktadaki düşüncemizi bildikleri için bu ocakla ilgili maalesef yasal mecburiyet olmasına rağmen bize görüş sormamışlardır. Beraber verdiğimiz mücadele ile birçok ocak iptal edildi. Ahmetler ve Gençler köyleri dahil. Biz gittik gençlerde de durduk, Ahmetler’de de durduk, birçok ocak talebinin karşısında mücadele verdik. Kumanyalarına kadar, çadırlarında sabaha beklemeye kadar yanlarında olduk. Dolayısıyla burada da olacağımızı bilin. Haberimiz olduğu an itibariyle bu olaya müdahil olduk."

"MERMER OCAĞININ VERDİĞİ ZARARLARIN TELAFİSİ OLMAZ"

Geçtiğimiz yaz meydana gelen yangında 60 bin hektar alanın zarar gördüğünü ve bu yangının yaralarını sarmaya çalışıldığı bir dönemde mermer ocağının yapılacağı haberini aldıklarını ifade eden CHP Manavgat İlçe Başkanı Aliye Coşar şunları söyledi:

"Beşkonak bizim için, nefes almaya gelinen yer, turizm bölgesi, raftingi, tazı kanyonu birçok güzellikleri ifade eder. Mermer ocağının çevreye verdiği zararı şimdiye kadar hepiniz az çok öğrenmişsinizdir. Doğaya verdiği zararlar, yeraltı sularına verdiği zararlar, su kaynaklarına verdiği zararlar, verdiği zararlar öyle bir boyuta geliyor ki; bunun sonraki dönemlerde telafisi güç zararlar doğuruyor. Onun için bizler de sonuna kadar bölge halkının, Beşkonaklı hemşerilerimizin yanındayız. Mermer ocakları ranta, talana bölgenin feda edilmesidir."

"BEŞKONAK HAVZASI YOK OLUR"

Mahalleli ile yapılan toplantıda söz alan Kırkkavak Muhtarı Durali Dut, yapılması planlanan mermer ocağının sadece Kırkkavak Mahallesi’ne değil, bütün Beşkonak havzasına zarar vereceğini söyledi. Durali Dut, Yılda 3 milyon turiste hizmet veren bölgede yapılan dağ turizmi, köprülü kanyon, bot turizmi ve bunların yanında hayvancılık, tarımın da bitme noktasına geleceğini belirtti.

"BURADAN GÖÇSEK NEREYE GÖÇERİZ. GECE GÜNDÜZ YAŞLI İNSANLAR HEP AĞLIYOR"

Düzağaç Mahallesi Muhtarı Ali Güven şunları söyledi:

“Şu an mermer ocağının yapılacağı yerde şu var. Traktör çıkmıyor oralara tarlaları var. Öküz, at, bunlarla sürüyorlar oradan aşağı indirip patoza veriyorlar. Bu insanların orada yaşadığı yerler. Bizim sadece yaşantımız bu kaya. İki tane kaynak suyu var. Hem Düzağaç Mahallesi tarafında hem de Kırkkavak tarafında. Eğer bu kaya yerinden oynatılırsa, bu insanlar susuz kalacak, suların nereye gideceği belli değil. Perişan olacağız. Buradan göçsek nereye göçeriz. Gece gündüz yaşlı insanlar hep ağlıyor.”

“BU DAĞDA SANSAR, TİLKİ, GEYİK. BURASI DOĞA HARİKASI BİR YERDİR”

Mahalle Sakini İbrahim Civcer ise şu açıklamalarda bulundu:

"Bu gördüğünüz dağların dibinde her 200-300 metreye bir mermer ocağının olduğu yere kadar kaynak suları var. Bu mermer ocağının olduğu yer bir sırtın üstüdür. Bu sırtta mermer ocağı için burası kesildiği zaman bu kaynak sularının tamamen kesileceğini ben bir ilkokul mezunu olarak düşünüyorum. Burada mal bakan malcılar, kekik, çalba, nergiz, salep bütün varlıklar vardır burada. Bu dağda sansar, tilki, geyik. Burası doğa harikası bir yerdir. Öbür yüzü Düzağaç Çayır Mahallesidir. Bu Çayır Mahallesi’nin de buralarda geçim kaynakları var. Burada ciddi bir sıkıntı var. Doğa tahribatı var. Neslini bozlakların dışkısıyla yetişen yüzlerce binlerce ardıç ağaçları var. Hangi yetkili gelirse gelsin Orman Bölge Müdürlüğü’nden gelsin, Turizm Bakanlığı’ndan gelsin. Nereden gelirlerse gelsin, bu anlattığım şeylerin arkasınayım, bunların tamamını göstereceğim. Benim fikrime göre, ben 60 yaşındayım, bu dağda mermer ocağının olmayacağını, eğer olursa doğanın tahrip olacağını, burada yaşayan insanların yaşamının az değil, hiç olmayacağını düşünüyorum."