Doğayı, Denizi, Tarihi Yok Edecekti: Mahkeme Turgut Koyu'ndaki Talana 'Dur' Dedi
Turgut Koyu’na yapılmak istenen çekek projesine yönelik ÇED gerekli değildir kararı mahkeme tarafından bozuldu. Doğal güzelliği ve tarihi dokusuyla dikkat çeken Turgut Koyu’na yapılmak istenen projenin denizi zehirleyeceği, canlı yaşamını tehdit edeceği, tarihi alana zarar vereceği vurgulandı.

RIFAT KIRCI
Coğrafi zenginliğiyle dikkat çeken, deniz ve tarih turizmi yapılabildiği gibi tarım ve hayvancılığın da yoğun olduğu Muğla’da bir çevre talanı projesi daha çevrecilerin mücadelesiyle iptal edildi. Plajlarının büyük kısmı oteller ve ruhsatsız işletmeler tarafından işgal altında olan Marmaris’te, halkın kullanımında olan Turgut Koyu’nda yapılmak istenen çekek projesine verilen Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değildir kararı mahkeme kararıyla iptal edildi.
Çekek projesinde teknelerin park alanını için denizin içerisine beton kazıklar çakılmasını hedefliyordu. Turgut Koyu hem teknelerin işgali altında kalacak hem de beton inşaatıyla tahrip olacaktı.
Mavimaris Eğitim Denizcilik şirketi tarafından yapılmak istenen projeye önce Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) gerek yoktur kararı verildi. Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), Kent Politikaları Derneği, Mimarlar Odası ve Turgut Köyü halkı duruma karşı çıktı. Projeye itiraz için açılan dava Muğla 2. İdare Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
‘DENİZ, TARİH, DOĞA GÖZ ARDI EDİLDİ’
Davanın bugün görülen karar duruşmasında, mahkeme ÇED gerekli değildir kararını iptal etti. Kararda özellikle deniz çayırları, bentik canlılar ve kıyı ekosistemleri üzerindeki tehditler göz ardı edildiği belirtildi. Proje tanıtım dosyasında gerekli bilimsel yöntemler kullanılmadığı aktarıldı. Ayrıca projede yer alan deniz dibine kazık çakılması, teknelerin bakım ve onarımı sırasında zehirli boya kullanımı, denizel atıkların yönetimi gibi unsurların çevresel riskleri yeterince değerlendirilmediği vurgulandı. Bu faaliyetlerin deniz yaşamına ciddi zararlar vereceği tespit edildi. Proje alanında tarihi bir kilise kalıntısının bulunduğu, ancak bu kültürel mirasın korunması ve değerlendirilmesi için gerekli bilimsel araştırmaların yapılmadığı belirlendi.
Kaynak: Haber Merkezi