Mücadele sonuç verdi: Acele kamulaştırma Danıştay'dan döndü
Aydın'ın Köşk ilçesine bağlı Mezeköy Mahallesi’ndeki tarım arazilerinin Cumhurbaşkanlığı’nın acele kamulaştırma kararı, Danıştay 6. Dairesi'nden döndü.
Aydın'ın Köşk ilçesine bağlı Mezeköy'de bulunan tarım arazileri, jeotermal kaynak arama çalışmaları için Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla acele kamulaştırılmıştı. Bölge halkının itirazı ve süreci yargıyı taşımasına rağmen Efendi Jeotermal Şirketi mahkeme kararını beklemeden köylünün tarım ve zeytinlik arazilerinde çalışmaya başlamış, jandarma direnen köylülere müdahale etmişti.
DANIŞTAY'DAN DÖNDÜ
Evinin 200 metre yakınındaki 1. sınıf tarım arazisi sayılan ve 1238 metrelik fidanlığı kamulaştırılan İsmet Savaş adına Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası, Cumhurbaşkanlığı'na dava açtı.
Açılan davada, 19 Nisan 2022 tarihinde 31814 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 18 Nisan 2022 tarihli ve 5424 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararının iptali talep edildi. Davanın gerekçesi olarak da kamulaştırılan arazilerin tarım arazisi olduğu, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesinde düzenlenen acele kamulaştırmanın şartlarının gerçekleşmediği, acelelik halinin bulunmadığı ve mülkiyet hakkının ihlal edildiği belirtildi.
Tetkik hakiminin açıklamaları ve dosyadaki belgeleri inceleyen Danıştay 6. Dairesi, itirazları haklı buldu. Daire, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası’yla ilgili davanın ehliyet yönünden reddine, dava konusu Cumhurbaşkanlığı kararının ise iptaline karar verdi. Kararda, 1. sınıf tarım arazisi niteliğindeki araziler için tarım dışı kullanım izni alınmadığı, işletme ruhsatı verilmediği, taşınmazın sahibi ile anlaşma yoluna gidilmediği belirtildi. Acele kamulaştırmada mevzuata ve hukuka uyarlılığın görülmediğini ifade eden Danıştay 6. Dairesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır” hükmüne ve Anayasa Mahkemesi'nin “ Acele kamulaştırma işleminin mülkiyet hakkından yoksun bırakma sonucunu doğuracak olması nedeniyle kesin, açık, öngörülebilir, belirli koşullar altında usulüne uygun olarak tesis edilmesi gerekmekte olup olağan kamulaştırma usulünün malike sağladığı tüm güvenceleri ortadan kaldırmadığı da gözden uzak tutulmamalıdır” kararına vurgu yaptı.