Cinsellik, beden ve ruh sağlığını etkiliyor!
Cinsel iyilik halinin genel bedensel ve ruhsal iyilik halinin bir parçası olduğunu belirten uzmanlar, cinsel sağlığın önemine işaret ediyor.
Cinsel iyilik halinin genel bedensel ve ruhsal iyilik halinin bir parçası olduğunu belirten uzmanlar, cinsel sağlığın önemine işaret ediyor.
Cinsel alanda yaşanan sorunların ruh sağlığını etkilediğini belirten uzmanlar, özellikle depresyon, distimi gibi duygudurum bozuklukları ile kaygı bozukluklarının cinsel alanda yaşanan sorunlara eşlik ettiğine dikkat çekiyor. Uzmanlar, cinsellik alanında yaşanan sorunların azaltılabilmesinin eğitimle mümkün olabileceğini kaydediyor.
Dünya Cinsel Sağlık Günü nedir?
Dünya Cinsel Sağlık Birliği (WAS) tarafından 4 Eylül günü, Dünya Cinsel Sağlık Günü olarak anılıyor. 2010 yılından bu yana anılan bu özel günde, cinsel sağlık konusunda dünya çapında geniş kapsamlı bir sosyal bilinç uyandırmak hedefleniyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Ahmet Yosmaoğlu, cinsel sağlığın önemine işaret ederek cinsel iyilik halinin genel bedensel ve ruhsal iyilik halinin bir parçası olduğunu söyledi.
Cinsel sorunlar, ruh sağlığını etkiliyor
Cinselliğin insan fizyolojisinin önemli bir parçası olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Ahmet Yosmaoğlu, “Cinsellik hayvanlarda olduğu gibi üreme maksatlı çiftleşmeden ibaret değil, zevk alma amaçlı yapılan, sosyal bir faaliyettir. İnsanın kendini gerçekleştirdiği alanlardan biridir. Cinsel iyilik hali, genel bedensel ve ruhsal iyilik halinin bir parçası olduğu için, cinsel alanda yaşanan sorunlar ister istemez ruh sağlığını etkiler.
Özellikle depresyon, distimi gibi duygudurum bozuklukları ile kaygı bozuklukları cinsel alanda yaşanan sorunlara eşlik eder. Cinsel alanda yaşanan sorunlar insan tekine ait sorunlar olduğu kadar, çifte de ait sorunlar olduğu için, varlıkları ilişki kalitesini olumsuz olarak etkileyebilir” uyarısında bulundu.
Sorunlar cinsiyete göre farklılık gösteriyor
Kadın ve erkekte cinsel sağlıkla ilgili sorunların farklılık gösterdiğini belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Ahmet Yosmaoğlu, şunları söyledi: “Sosyal olarak dezavantajlı bir grup olan kadınlar, ruhsal bozukluklar alanında erkeklerden daha fazla temsil edilirler. Ancak cinsel işlev bozuklukları cinsiyet bağımlı bozukluklar olduğu için, bu alanda iki biyolojik cinsiyet birbiri ile karşılaştırılamaz. Türkiye’de cinsiyete göre en sık görülen cinsel işlev bozuklukları erkeklerde ereksiyon (sertleşme) güçlüğü ve kadınlarda orgazm bozukluklarıdır. Ereksiyon bozuklukları genellikle hayat gailesi, monoton cinsel yaşam, ilişki sorunları gibi etmenlerden köken alır. Cinsel performans endişesi de ereksiyonu son derece olumsuz etkiler. Kadında orgazm bozukluğunun en önemli nedenlerinden biri kadının cinsellikten zevk almasının ayıp olduğuna dair örtük mittir. Önemli nedenlerden birisi de ön sevişmenin kısa tutulduğu veya hiç olmadığı cinsel ilişkilerdir.”
Cinsel eğitim verilmeli
Cinsel alanda yaşanan sorunların azaltılabilmesinin cinsel eğitimle mümkün olabileceğini belirten Dr. Ahmet Yosmaoğlu, “Yılın bir gününün cinsel sağlık günü olarak kutlanması ne kadar güzel olsa da cinsellik alanında yaşanan sıkıntıların azaltılabilmesi için anaokulundan başlayarak çocuklara cinsel eğitim verilmesi, evlilik öncesi çiftlere cinsel danışma hizmeti sağlanması, toplumun cinsellikle alakalı mitler konusunda aydınlatılması ve tüm bunlar için yasal altyapı oluşturulması gereklidir. Bu yasal altyapıya toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayan ve dezavantajlı sosyal grupları koruyan yasalar da dahildir” diye konuştu.