Pentagon yetkilisi: SDG'ye silah ve araç vermeye devam ediyoruz
Açıklamanın Erdoğan'ın açıklamalarından hemen sonra gelmesi dikkat çekti.
ABD ile Türkiye arasında güvenli bölge görüşmeleri sürerken, gazetecilere konuşan bir ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) yetkilisi, ABD'nin Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) silah, araç ve mühimmat desteği vermeye devam ettiğini söyledi.
Pentagon radikal gruplarla mücadele çalışma grubu direktörü Chris Maier, "Kullanılmaya hazır silahlar ve araçları SDG'ye sağlamaya devam ediyoruz. Gönderdiğimiz destekle ilgili şeffafız. Her ay Türkiye'ye, bu silah ve araçların listesini içeren bir rapor gönderiyoruz." dedi.
Açıklama, güvenli bölge görüşmeleri sürerken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Çarşamba günü yaptığı "iki hafta içinde bir sonuç çıkmazsa kendi harekât planlarımızı devreye sokacağız" açıklamasının hemen ardından geldi.
Erdoğan'la ABD Başkanı Donald Trump'ın, gelecek hafta New York'ta düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kapsamında bir araya gelmesi ve güvenli bölge görüşmelerinde varılan noktayı da masaya yatırması bekleniyor.
Maier, güvenli bölge için de "güvenlik mekanizması" ifadelerini kullandı ve bölgedeki "Kürt savaşçıların çekildiğini, yerine Arap savaşçıların geldiğini" söyledi. Ancak YPG'nin bölgede hâlâ güçlerini bulundurduğu bilgisini verdi.
Güvenli bölgenin detayları konusunda uzlaşma yok
SDG'nin komuta kademesini oluşturan Halk Savunma Birlikleri (YPG), Suriye'nin kuzeyinde "Fırat'ın doğusu" olarak adlandırılan bölgeyi kontrol ediyor.
Türkiye'nin, PKK'nın Suriye'deki kolu olduğu gerekçesiyle "ulusal güvenlik tehdidi" olarak gördüğü YPG, 2014'ten bu yana ABD'den IŞİD'le mücadele kapsamında destek alıyor.
Türkiye ise, sınırlarından YPG'yi uzaklaştırmak bir "güvenli bölge" oluşturarak kendi ordusunu bölgeye göndermeyi planlarken Washington için güvenli bölge, daha çok YPG ile Türkiye ordusu arasındaki olası bir çatışmayı önleyecek "tampon bölge" anlamına geliyor.
Türkiye ve ABD askerleri, görüşmeler kapsamında sınırın Suriye tarafında ortak hava ve kara devriyeleri yaptı. Ancak henüz "güvenli bölgenin" derinliği, kim tarafından kontrol edileceği ve kapsamıyla ilgili uzlaşmaya varılmadı.