Türkiye - Libya mutabakatında 'adaların kıta sahanlığı' detayı
Türkiye’nin, Libya’da BM tarafından tanınan Ulusal Uzlaşı Hükümeti’yle imzaladığı mutabakatta yer alan adalar ve adaların kıta sahanlığı ile ilgili maddeler dikkat çekti.
Türkiye’nin, Libya’da Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan Ulusal Uzlaşı Hükümeti’yle imzaladığı deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin mutabakat muhtırasında adaların, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgesinin olmayacağı maddesi yer aldı.
Cumhuriyet Gazetesi'nden Hüseyin Hayatsever'in haberine göre; Bu maddeyle Türkiye, Yunanistan’ın Meis başta olmak üzere Akdeniz’deki adalarına dayanarak kendi münhasır ekonomik bölgesini Türkiye’nin kıta sahanlığına genişletme çabalarının önüne geçmeyi amaçlıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Libya Ulusal Uzlaşı Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Feyyaz el Sarac ile imzaladığı Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası’na Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Mısır tepki göstermişti. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Atina Büyük-elçisi Burak Özügergin’den izahat talep etmiş ve Türkiye-Libya mutabakatının, Yunanistan’a ait Girit adasının kıta sahanlığını ihlal ettiğini savunmuştu.
ATİNA, MEİS’İ ORTAYA SÜRÜYOR
Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler ve Denizcilik, Havacılık, Hudut Genel Müdürü Büyükelçi Çağatay Erciyes, sosyal medya hesabından Türkiye ile Libya arasında varılan mutabakattan bir madde paylaştı. Erciyes’in paylaştığı maddeye göre mutabakat muhtırasında “Türkiye’nin kıyısal projeksiyonunu ve kıta sahanlığını kesen; anakaralar arasındaki ortay hattın yanlış tarafında kalan ve kıyı uzunluğu Türk anakarası ile kıyaslanmayacak ölçüde küçük olan adalar kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge yaratmamalıdır” hükmü yer aldı.
Yunanistan, Antalya’nın Kaş ilçesine yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta bulunan kendisine ait Meis adasına dayanarak Meis-Rodos-Girit adaları açıklarını kendi münhasır ekonomik bölgesi olduğunu iddia ediyor ancak henüz bu yönde resmi bir girişimde bulunmadı.
Türkiye ise BM’ye yaptığı bildirimde Akdeniz’in orta hattı esas olmak üzere Rodos adasının doğu ucundan itibaren Kıbrıs’a kadar olan bölgenin Türk kıta sahanlığı olduğunu belirtmişti. Varılan mutabakat uyarınca Türkiye ile Libya kıyıları arasında bir hat çekilmesi durumunda Türkiye’nin deniz yetki alanı, Girit’e çok yakın bir noktadan geçecek.
Adaların kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgesi olup olmayacağıyla ilgili uluslararası hukukta ihtilaflar bulunuyor. Türkiye, adalara kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge tanınmayacağı yaklaşımını benimserken Yunanistan tersini savunuyor.
ATİNA-KAHİRE HATTI MESAİDE
Türkiye ile Libya arasında imzalanan “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası”na tepki gösteren Yunanistan’ın, Libya’nın Atina büyükelçisini Dışişleri Bakanlığı’na çağırdığı savunuldu. Yunan Kathimerini gazetesinin haberine göre, elçiden anlaşmanın içeriğine dair 5 Aralık’a kadar bilgi talep edildiği, aksi halde sınır dışı kararı alınacağı kaydedildi. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın da bugün, Ankara’ya tepki veren cephede yer alan Mısır’ın başkenti Kahire’ye gideceği aktarıldı.
Öte yandan KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, mutabakata ilişkin “Bu son derece yerinde ve zamanlı bir adımdır. Doğu Akdeniz’in sadece doğusunda değil batısında da sahada olunacağı, bu alanların düzenleneceği mesajı kararlı şekilde verilmiş olmaktadır” dedi.