Naim Babüroğlu: Libya'ya asker göndermek son seçenek olmalı

Tansiyonların yüksek olduğu Libya'ya Türk askerinin gönderileceği gündemde önemli bir tartışma konusu oldu. Emekli Tümgeneral Dr. Naim Babüroğlu, "Türkiye, Suriye ve Doğu Akdeniz’deki konumunu ve politik amaçlarını düşünerek adım atmalı." dedi.

Naim Babüroğlu: Libya'ya asker göndermek son seçenek olmalı

Libya’da neler oluyor, yapılan mutabakatlar ne anlama geliyor, Hafter’i kimler destekliyor, Türkiye Libya’ya asker göndermeli mi? Emekli Tümgeneral ve Aydın Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Naim Babüroğlu açıklamalarda bulundu.

Babüroğlu, "Libya ile yapılan mutabakat benzeri anlaşmanın Suriye, İsrail ve Mısır’la yapılması hem Libya’da hem de Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin elini rahatlatacaktır." ifadesini kullandı.

İşte Cumhuriyet'te yer alan Libya söyleşisi...

Türkiye, Libya’da oyunu bozdu mu?

27 Kasım’da , Türkiye ile Libya arasında imzalanan ‘Deniz Yetki Alanları Sınırlandırma Anlaşması’, Doğu Akdeniz’de Yunanistan ve GKRY’nin Türkiye’nin ve KKTC’nin yetki alanlarını yok sayan girişimlerine dur demiştir. Doğu Akdeniz’de devam eden kaynakların paylaşımı ve güç mücadelesinde, oyunu bozan önemli bir kilometre taşıdır.

Halife Hafter kimdir, kimler tarafından destekleniyor?

‘Sözde Arap Baharı’ projesiyle, Libya’da Muammer Kaddafi devrilmiş ve Libya çatışmalar yaşanan coğrafyaya dönüşmüştür. Gelinen aşamada, Libya’da Trablus merkezli ‘Ulusal Mutabakat Hükümeti’ (UMH) VE Halife Hafter’in kontrolündeki ‘Libya Ulusal Ordusu’ (LUO) arasında güç mücadelesi artan şiddette sürmektedir. Hafter güçleri Libya’nın yaklaşık yüzde 77’sini; UMH de Libya’nın yüzde 6’sını kontrol etmektedir. Hafter’i Rusya, Fransa, Mısır, Ürdün, Sudan, Çad, BAE, Suudi Arabistan desteklemektedir. UMH’ye ise, BM ile AB’nin bazı ülkeleri destek vermektedir. Hafter, Libya’nın en büyük aşireti olan El-Farjani’ye mensuptur. 1969’da Albay Muammer Kaddafi’nin darbesine destek verdi, daha sonra Kaddafi tarafından genelkurmay başkanlığına atandı. 1990’da ABD’ye iltica talebinde bulundu. CIA tarafından uzun yıllar korundu ve desteklendi. 1999’da Kaddafi’ye karşı CIA destekli bir darbe girişiminde bulundu. Kaddafi’nin ölümünden sonra Libya’daki hükümette Kara Kuvvetleri Komutanı olarak görev aldı, sonra ülkeyi terk etti. 2014’te yeniden sahneye çıktı.

Türkiye ile Libya arasında varılan mutabakatlara karşı çıkanlar Hafter’i zafere ulaştırmak için ne yapar?

Mutabakatlar, karşı cephede yer alan ülkeleri tedbirler almaya yöneltti. Hafter’i destekleyen ülkelerin Türkiye aleyhine cephe oluşturmalarına ve birlikte politika geliştirmelerine neden olacaktır. Örneğin, Yunanistan’ı Mısır’la ya da İsrail’le veya diğer ülkelerle benzer anlaşmalar yapmaya yöneltebilecektir. Ayrıca, Rusya başta olmak üzere, Hafter’i destekleyen BAE, Suudi Arabistan ve diğer ülkeler Hafter’in üstünlük sağlaması için mali ve askeri destek sağlayacaklardır. ABD, AB, Yunanistan, Mısır, İsrail, İtalya, GKRY anlaşmaya karşı olduklarını açıkladılar.

UMH ile uzlaşılan askeri güvenlik anlaşması Türkiye için bir risk mi?

Anlaşma üç yıl için geçerli. Birer yıllık sürelerle uzatılabilecek. Mutabakatta; Libya’da Ani Müdahale Kuvveti kurulması; Türkiye’nin eğitim, danışmanlık, malzeme ve planlama desteği sağlaması; Türkiye’de ve Libya’da ortak ‘Savunma ve Güvenlik İşbirliği Ofisi’ kurulması; Kara, deniz ve hava araçları, silahları, eğitim üslerinin tahsis edilmesi; ortak tatbikatlar, istihbarat paylaşımı, barışı koruma operasyonlarının yapılması; Libya’ya ‘Misafir Personel’ olarak adlandırılan ‘savunma ve güvenlik kuruluşu mensubu siviller’ ve birliklerin gönderilmesini kapsıyor.

Türkiye için en büyük risk, karşı cephede yer alan Hafter güçlerinin üstünlük sağlayarak kontrolü ele geçirmesi ve Türkiye’nin yaptığı anlaşmanın geçersiz kılınması. Bu durumda, Türkiye’nin karşı cephede yer alan ülkelerle özellikle Rusya’yla işbirliğinin olumsuz etkilenme gerçeği ortaya çıkıyor.

Asker gönderirsek yeni bir iç savaşın tarafı olur muyuz?

Türkiye’nin Libya’ya muharip birlik göndermesi, eldeki son seçenek olmalıdır. Donatım, lojistik destek, teknik ve danışmanlık hizmeti sağlanabilir. Unutulmamalı, ülkeler Libya’da zaten vekiller üzerinden ‘hibrid’ savaşı sürdürmektedirler.

Askeri anlamda kimin eli güçlü?

Gelinen aşamada, ABD, Rusya, Fransa, BAE, Mısır, Ürdün ve Yunanistan’ın doğrudan, Çad ve Sudan’ın da dolaylı destek verdiği Hafter gittikçe güçleniyor. ABD henüz net tavır almış değil. ABD’nin tutumu, güç mücadelesinde zayıfla güçlüyü daha net ortaya çıkaracaktır.

Rusya’nın tavrı nasıl okunmalı? Türkiye, Rusya’yla sorun yaşar mı?

Türkiye, Suriye’de Rusya’yla birlikte hareket ederken; Libya’da Rusya’nın karşısında yer alıyor. Suriye’de, ABD ve Rusya arasında denge sağlamakta zorlanan bir Türkiye var. Libya’da izlediği politika nedeniyle, Rusya’yla süregelen iyi ilişkilerin olumsuz etkilenmesi Türkiye’yi Suriye’de zora sokar.

Rusya, Suriye’deki savaşçıları Libya’ya kaydırır mı?

Savaşın evriminde, Irak, Suriye ve Libya’da artık vekiller savaşmaktadır. Özel askeri şirketler, paralı askerler, devlet dışı aktörler, terör örgütleri sahada her türlü mücadelede yer almaktadır. Bu kapsamda, şu anda aslında ülkeler vekiller üzerinden savaşı devam etmektedirler. Rus özel askeri şirketi olan Wagner Grup’a ait askerlerin Libya’da savaştığı bir sır değil. Diğer ülkeler için de benzer durum var.

Libya pazarlığı İdlib ve Suriye paketinin bir parçası olur mu?

Putin’in Rusyası, Türkiye’yi sadece Suriye denkleminde konumlandırmıyor. Türkiye’ye Suriye’den daha büyük bir değer biçiyor. Türkiye ve Rusya’nın bu bağlamda, Libya’da bir orta yol bulacağını değerlendiriyorum. Bununla beraber, Türkiye ve Rusya, Libya’da atacakları adımlarda, Suriye’deki dengeyi de gözeteceklerdir. Strateji adımlarını çok iyi atabilen bir Putin Türkiye’yi Libya ya da Suriye için kaybetmeyecektir. S-400 ve diğer stratejik düzeydeki işbirliği nedeniyle.

Türkiye ne yapmalı?

Türkiye, Suriye ve Doğu Akdeniz’deki konumunu ve politik amaçlarını düşünerek adım atmalı. Yapılan araştırmalara göre, bir iç savaş en az 15-20 yıl sürmekte. Afganistan ve Irak örneği, Suriye’de iç savaşın 30-40 yıl sürebileceğinin işareti. Yani Türkiye, Suriye’deki iç karışıkla en az bir 10-20 yıl daha yaşamak zorunda kalacak. ABD ve Rusya ise Suriye’de kalıcı. Libya’daki iç çatışmanın da en az bu kadar süreceği dikkate alınırsa Türkiye’nin tutumu ortaya çıkar. Uluslararası ilişkilerde dostluk ve düşmanlık değil, uluslararası çıkarlar esastır. Prensibi yön tayin edici olmalıdır. Libya ile yapılan mutabakat benzeri anlaşmanın Suriye, İsrail ve Mısır’la yapılması hem Libya’da hem de Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin elini rahatlatacaktır.

Etiketler
Akdeniz Doğu Akdeniz Libya Suriye