Dünya koronavirüsten kırılıyor: Bir tek onların haberi yok!
Koronavirüse karşı verilen ölüm kalım mücadelesinden haberi bulunmayan tek bir grup var: Nükleer caydırıcılık görevi olan denizaltı mürettebatı.
Koronavirüse karşı verilen ölüm kalım mücadelesinden haberi bulunmayan tek bir grup var: Nükleer caydırıcılık görevi olan denizaltı mürettebatı.
Koronavirüs pandemisi dünya çapında insanların canını tehlikeye sokmasına, bu nedenle panik yaşamasına, pek çok ülkede ulusal karantinayla ev hapsi şartlarına girmesine neden olurken, tüm olup bitenlerden haberi olmayan bir grup var: Çok gizli nükleer caydırıcılık görevleriyle denizler altında 20 bin fersahtaki denizaltı mürettebatları.
AP haber ajansı, by durumla ilgili Fransa'nın nükleer silahlı denizaltılarında görev yapmış eski ve muvazzaf subaylarından görüş aldı.
Fransız yetkililer, uzun dönemler boyunca denizaltında, basınç altında, dar alanda, kapalı şekilde yaşam sürmek zorunda olan mürettebata morallerinin bozulmaması için kötü haberlerin verilmediğini belirtti.
Yani koronavirüs krize dönüşmeden evvel limandan ayrılmış denizaltılardaki mürettebat, büyük ihtimalle karada bütün insanlığı tehdit eden bir pandemiyle boğuşulduğundan bihaber. Ancak geri döndüklerinde ilk elden komutanları tarafından bilgilendirilecekler.
Fransız balistik denizaltı filosunu 2003-2006 arası komuta etmiş emekli Amiral Dominique Salles, "Kendilerini tümüyle görevlerine verebilmeleri için bilmemeleri gerekiyor" dedi.
Görevin son gününde denizaltıyı limana demirlemeye giderken denizcilerin bilgilendirileceğini belirten Fransız emekli amiral, "Denizlerin altında olanların böyle bilgilere ihtiyacı yok" dedi.
Fransız donanmasının nükleer caydırıcı unsurlarından olan L’Inflexible isimli denizaltının da komutanlığını yapmış olan Salles, denizaltı komutanlarının olan bitenlerle ilgili bilgilendirildiğini, ama onlara da tüm ayrıntıların anlatılmadığını aktardı.
Fransa'nın 16'şar nükleer füze taşıyan 4 balistik denizaltısından kaçının ülkenin ulusal karantinaya girdiği 17 Mart'tan önce denize açıldığı, mürettebatın bilgilendirilip bilgilendirilmediğiyle ilgili resmi açıklama da yapılmıyor. Her biri 110 kişilik mürettebat taşıyan denizaltıların görevleri 60-70 gün sürüyor. Yani şubat sonunda denizaltıyla açılan mürettebat nisan sonundan evvel dönmeyecek. Döndüklerinde ise değişmiş bir dünya bulacaklar. Fransa'da 1 Mart'ta 130 teyitli vaka, 2 ölüm vardı, bugünse 40 binden fazla vaka ve 3024 ölü sözkonusu.
Donanma Sözcüsü Koramiral Olivier Ribard, nükleer caydırıcılığın bir gizlilik ve koruma balonu içinde tutulduğunu, mürettebatın bilgilendirilip bilgilendirilmediğinin bilinmesinin imkansız olduğunu ifade etti.
Le Triomphant isimli denizaltıda 4 yıl doktorluk yapmış Gabriel önisimli bir askeri baştabip, mürettebatın dönüşte tarih öğrenir gibi olanı biteni öğreneceğini dile getirerek şöyle konuştu:
"Tüm enformasyon kopuk olduğun yer suların altıdır. Uzay aracında bile internet, radyo, televizyon vardır, denizaltıda yoktur. Sadece komutana gönderilen mesajlardan haber alınabilir, komutan da herkese bilgi vermemek için o mesajları filtreden geçirir."
Salles, asıl bundan sonra denize açılacak mürettebatın çok zor durumda olacağını, sevdiklerini pandeminin ve karantinanın ortasında bırakarak gitmenin endişesini yaşayacaklarını ve sürekli merak içinde olacaklarını belirtti. Bu durumda onlara düzenli korona haberleri verilmesi gerekeceğine, ama ailede hastalık ya da ölüm olması halinde karaya inene dek onlardan saklı tutulacağına işaret etti.
Kendisinin de babasının ölüm haberini ancak 60 günlük görevini tamamladıktan sonra aldığını aktaran emekli komutan, Kaide 2004'te Madrid bombalı saldırılarını düzenlediğinde emrindekileri haberdar etmediğini söyleyerek şu açıklamayı getirdi:
"Olay ne kadar ciddi olursa olsun denizaltıcının elinden gelen bir şey yoktur. Elinden bir şey gelmeyeceği için de hiçbir şey bilmemesi daha iyidir. Onlar da bilemeyeceklerini bilirler ve kabul ederler. Bu anlaşmaya dahildir."
Doktor da 2012'de İslamcı bir aşarılıkçı üç Fransız askeri, bir hahamla iki küçük oğlunu öldürdüğü, 8 yaşında bir kızı yakalayıp kafasından vurduğunda denizaltında olduğunu ve olayı ancak karaya inip insanlarla konuştuğunda öğrendiğini, dolayısıyla kavramakta çok zorlandığını belirtti.