Koronavirüsten sonra AB bölünür mü?
"AB bölünür, bölünmez, göreceğiz ancak başta Almanya, kimi AB ülkelerinin Rusya ve Çin’le “daha derin” ekonomik ilişkilere yöneleceği kesin!"
İngiltere'nin Brexit oylaması ile AB'den çıkma kararının ardından yeninden hız kazanan 'AB parçalanıyor mu?' tartışması, koronavirüs salgını ile bir kez daha gündeme geldi.
Konuyu bugünkü yazısında değerlendiren Cumhuriyet yazarı Mehmet Ali Güller, AB'nin salgının ardından bölünmese bile Asya ile daha sıkıu bir ilişkinin kaçınılmaz olduğunu yazdı.
Güller'in yazısı şöyle:
Virüs salgını, AB’nin geleceğini de tartışmaya açtı. “AB bölünür mü” sorusu gündemde.
Tartışma, salgının İtalya’yı kasıp kavurmasıyla başladı. AB ülkeleri bu ülkeye sınırlarını kapatınca ve yardım göndermeyince İtalya içinde AB üyeliğinin ne anlama geldiği sorgulanmaya başladı haliyle…
Üstelik sadece AB’nin değil, ABD’nin de İtalya’ya sırtını döndüğü o günlerde Çin, Rusya ve Küba uçakları, Çizmeye hekim ve sağlık ekipmanı taşıyordu…
En sert tepkiyi İtalya’nın eski başbakanı Matteo Salvini verdi. Şu anda ana muhalefet lideri olan Salvini AB için şunları söylüyordu: “AB’den nefret ediyor ve tiksiniyorum. Birlikten ziyade, yılanlar ve çakallar mağarası. Önce virüsü yeneceğiz, sonra dönüp AB’yi düşüneceğiz. Gerekirse teşekkür etmeden ayrılacağız” (27.3.2020).
Almanya lokomotif değil, fren
İtalya’nın mevcut başbakanı da AB’ye tepkiliydi, elbette resmi konumu nedeniyle ana muhalefet liderinden daha diplomatik olarak…
İtalya Başbakanı Giuseppe Comte, birliğin lideri/lokomotifi kabul edilen Almanya’yı suçluyordu doğrudan. 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük şoku yaşadıklarını belirten Comte, “AB’nin ortak tahvil ihracına ihtiyaç duyulduğunu” belirtiyordu. Almanya’nın bu konudaki olumsuz tutumuna tepki gösteren Comte şöyle diyordu: “Almanya’nın ticaret fazlası AB kurallarının öngördüğünden daha yüksek. Bu Alman ekonomisinin Avrupa’nın lokomotifi değil, freni olduğu anlamına geliyor” (20.4.2020).
Ülkesinin AB tarafından yalnız bırakıldığını belirten Comte, AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen’in bu nedenle özür dilediğini söylüyordu ayrıca…
Bir parçası terk edilirse AB çöker
Sadece İtalya değil, salgını ağır yaşayan İspanya da AB’nin geleceğini sorguluyor…
Dahası AB’nin Almanya’dan sonraki en önemli ülkesi Fransa bile AB’nin geleceğinin sorunlu olduğunu öngörüyor. Nitekim Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, video konferans yoluyla yapılan AB liderler zirvesinde bunu muhataplarına açık açık söyledi.
Macron, Avrupa ülkelerinin salgına verdiği yanıtın “simetrik” olmadığını, bunun düzeltilmemesi halinde Avrupa’nın ekonomik olarak daha da etkileneceğini belirtti.
Ve Macron, Avrupa’nın salgının yol açtığı ekonomik krize karşı ortak bir çözüm bulamaması halinde birliğin geleceğinin olmayacağına dikkat çekti ve açık açık uyardı: “Avrupa’nın bir parçasını terk edersek tüm Avrupa çöker” (23.4.2020).
Korona tahvilleri çare olur mu?
Özetle birliği korumak, ekonomi krizine çare bulunabilmesine bağlı. Bu da “kurtarma paketleri” demek öncelikle. AB liderleri -birliği bir arada tutabilmek için- Avrupa Komisyonu’nu “ortak kurtarma programı” hazırlamakla görevlendirdi (24.4.2020).
Liderler ayrıca maliye bakanlarının üzerinde uzlaştığı 540 milyar Avro’luk paketin 1 Haziran’da hayata geçmesini öngördüklerini de belirttiler. Ancak bu, ihtiyaç duyulan paketin çok çok altında…
Avrupa Komisyonu’nun İç Pazarlar ve Hizmetlerden Sorumlu Üyesi Fransız Thierry Breton ve Ekonomi İşlerinden Sorumlu Üyesi İtalyan Paolo Gentiloni’nin bu konuda yaptıkları çalışmanın sonucu şu: “AB’nin yeni tip koronavirüs kaynaklı krizin yaralarını sarması için 1.6 trilyon Avro’luk destek paketine ihtiyaç var” (21.4.2020).
Yeterli mi? “Turizm endüstrisi için Marshall Planı’na benzer bir plana ihtiyaç var” diyor ikili ayrıca…
Avrupa Komisyonu’nun bu iki yetkilisi, diğer yandan ay başında Avrupa gazetelerine yazdıkları ortak makalede ortak borçlanma anlamına gelen “korona tahvillerinin” devreye sokulması için Almanya’ya çağrıda bulunmuşlardı. Ancak Almanya’yla birlikte Hollanda, Avusturya ve Finlandiya’nın aralarında bulunduğu kuzey ekseni “korona tahvillerine” karşı çıkıyor.
Asya’yla daha derin ilişki dönemi
Sonuç olarak AB’nin geleceği belirsiz.
Birliğin kuzey ve güney ekseninde ikiye bölünebileceği senaryosundan, bazı Akdeniz ülkelerinin İngiltere gibi birlikten tekil olarak ayrılabileceğine kadar olasılıklar mevcut.
Neo-liberal ekonominin iflasının görüldüğü koşullarda birliğin işi çok zor; üstelik Avrupa’ya Marshall Planı desteği verebilecek bir ABD de artık yok!
AB bölünür, bölünmez, göreceğiz ancak başta Almanya, kimi AB ülkelerinin Rusya ve Çin’le “daha derin” ekonomik ilişkilere yöneleceği kesin!