'Libya'da kimse Libyalılar için savaşmıyor, herkes kendisi için savaşıyor'

Sertaç Eş: Verilerin de ortaya koyduğu gibi, kimse Libya, Libyalılar için savaşmıyor. Herkes kendisi için savaşıyor...

'Libya'da kimse Libyalılar için savaşmıyor, herkes kendisi için savaşıyor'

Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Serhat Eş, Libya'da yaşnan son gelişmeleri analiz ettiği yazısında General Hafter'in yaşamında 'onur kırıcı' ikinci yenilgisini yaşadığına dikkat çekerken, Libya'da savaşan tüm kesimlerin Libyalılar için değil kendileri için savaştığına vurgu yapıyor.

Eş'in Libya değerlendirmesi şöyle:

Libya’da savaşanların büyük çoğunluğu yabancı... Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki çıkarları nedeniyle dahil olduğu Libya çatışmalarında bir denge noktasına henüz ulaşılmamış görünüyor. Ülkenin mevcut durumu bolca çelişki içeriyor. Ancak Libya’da çıkarı olduğunu düşünenlerin de çelişkileri dikkat çekiyor.

‘ONUR KIRICI’ İKİNCİ YENİLGİ

Türkiye’nin Trablus hükümetine destek vermesiyle “Afrika generali” Hafter, yaşamında ikinci “onur kırıcı” yenilgisini yaşıyor. Bir ay öncesine kadar Trablus’ta Ulusal Uzlaşı Hükümeti’nin (UUH) savaş karargâhını işgal etmiş olan Hafter, şimdi Sirte’yi savunmaya çalışıyor.

Tıpkı 1987’de, pikap üstünde savaşan Çadlı askerlere karşı, 1,5 milyar dolarlık sofistike silahları çölde bırakıp kaçtığı gibi. Askerlikteki “başarısı” bir yana, Hafter’in uluslararası siyaseti yorumlayış şekli de epeyce sorunlu.

Bunu, yasadışı bir şekilde petrol satmak için ABD’nin “şeytan” gibi algıladığı Venezuela ve benzeri ülkelerle görüşmesinden anlıyoruz. Böyle bir lideri Fransa dahi destekliyor. Hem de Hafter’in “cihatçılara karşı olduğu” gerekçesiyle. Ancak çelişkiye bakın ki Hafter saflarında savaşan “Medhali Selefiler”in köktencilik konusunda IŞİD militanlarına rahmet okuttuğunu bile bile bunu yapıyor.

PETROL KİME AKACAK?

Hafter, Trablus hükümetini iyice zorlamak için kontrol ettiği bölgedeki kuyulardan petrol akışını da kesmişti. Ancak yenilgi baş gösterince, 4 ay sonra ülkenin en büyük petrol alanı Şerare’de vananın açılmasına ses çıkaramadı. Çünkü Libya Ulusal Petrol Firması bu alanı İspanya, Fransa, Avusturya ve Norveçli firmalarla ortak işletiyor.

ABD VE RUSYA...

ABD’nin stratejisine ilişkin tüm makalelerde, bu ülkenin şu anki birinci önceliğinin Pasifik/Çin bölgesi olduğunu okumak olanaklı. Onun için geniş Ortadoğu’ya minimal ilgi gösteriyor. Çin mücadelesinde Avrupa’dan istediği desteği alamıyor. Bunun için ABD’nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland’ın da dediği gibi “Rusya’nın Libya’daki çıkarlarını resmi olarak bayrak göstererek savunmasını” istiyor.

Bununla ürkecek Avrupa’nın daha kolay ABD’ye yaklaşacağı değerlendiriliyor. Ancak Rus dış politikası bu tür hamlelere alışık. Putin’in maceracı olmadığını herkes anladı. Libya’da sadece Avrupa için değil, gücü ölçüsünde Afrika’da etkinlik, petrol ve yeni inşaat anlaşmaları isteyeceğini herkes tahmin ediyor.

KONUNUN DİĞER BOYUTU

Bir ülkenin çıkarının diğeriyle örtüşmediği Libya’da, Türkiye, Akdeniz’deki hakları konusunda son şıkkı devreye almış gibi görünüyor. Libya’da oluşturulabilecek bir birlik hükümetinin, Türkiye ile yapılan deniz yetki alanları anlaşmasını tanıması en büyük kazancı olacak. Ancak büyük güçlerin “bütün bir Libya” konusuna ne kadar sıcak bakacakları net değil. Libya konusunun bir diğer boyutu Birleşik Arap Emirlikleri.

Bu ülkenin misyonlarından biri de Arap Baharı sonrası oluşan ve Müslüman Kardeşler (İhvan) anlayışına yakın iktidarları yıkmak. Mısır’da işlem tamamlandı. Libya’da Türkiye şimdilik engelledi. Libya’da başarılı olunsaydı, sırada Tunus vardı. Ama kesintiye uğradı. Türkiye bu anlamda, AKP siyasi anlayışına çok yakın olan Tunus’taki NAHDA hareketini de kurtarmış oldu. Verilerin de ortaya koyduğu gibi, kimse Libya, Libyalılar için savaşmıyor. Herkes kendisi için savaşıyor...

Etiketler
Libya iç savaşı - Halife Hafter Libya