Astana zirvesinde 'Suriye petrolü' çıkışı
İç savaşın pençesindeki Suriye’de rakip cepheleri destekleyen Türkiye ve Rusya-İran’ın liderleri, dün Astana formatlı üçlü zirvelerin altıncısı kapsamında bir araya geldi.
Yeni tip koronavirüs salgını (Covid-19) nedeniyle ilk kez videokonferans yöntemiyle düzenlenen zirvede, liderler Suriye’de siyasi birlik, toprak bütünlüğünün önemine vurgu yaptı. Öte yandan Suriye petrolünün yasadışı transferine, gelirlerine el konulması kınandı. Suriye’de ABD ile desteklediği terör örgütü YPG/PYD’nin petrol bölgelerindeki konuşlanması tartışmaların merkezinde.
Toplantıya Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile videokonferans yöntemiyle görüştü. Zirve yaklaşık 1.5 saat sürdü. Erdoğan’a, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar eşlik etti. Erdoğan, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, “Türkiye’in esas önceliği, Suriye’de siyasi ve toprak bütünlüğünü sağlamak, sahada barışı tesis ederek çatışmaya kalıcı siyasi çözüm bulmak” ifadelerini kullandı. İran Cumhurbaşkanı Ruhani, “Suriye için askeri çözüm seçeneği bulunmuyor” açıklamasını yaptı.
ABD’YE TEPKİ
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise dokuz yılı aşkın süredir devam eden iç savaşın sona ermek üzere olduğu ve yeniden yapılandırma çalışmalarının gündemde olduğu Suriye’ye yeni yaptırımlar getiren ABD’ye tepki gösterdi. “Bu yaptırımlar Suriye halkının acı çekmesini amaçlıyor” dedi.
Zirvenin ardından ortak bildiri yayımlandı. Bildiride, “Devlet Başkanları, Suriye sahasındaki mevcut durumu ele almış, 16 Eylül 2019’da Ankara’daki son toplantılarından sonra kaydedilen gelişmeleri gözden geçirmiş ve mutabakatları ışığında üçlü eşgüdümü artırma yönündeki kararlılıklarını yinelemişlerdir. BM Şartı’nın amaç ve ilkelerinin yanı sıra Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini vurgulamışlardır” denildi.
Bildiride ayrıca “Liderler Suriye’nin kuzeydoğusundaki durumu ele almış, bu bölgede güvenlik ile istikrarın ancak ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı temelinde sağlanabileceğini vurgulamış ve bu doğrultuda çabalarını koordine etmede anlaşmışlardır. Suriye Arap Cumhuriyeti’ne ait olması gereken petrol gelirlerine yasadışı şekilde el konulmasına ve transfer edilmesine yönelik itirazlarını beyan etmişlerdir” ifadesi yer aldı. Liderlerin İsrail’in Golan işgaline de karşı çıktığı belirtildi.
İDLİB VURGUSU
Öte yandan görüşmede, Suriye’nin cihatçılar tarafından kontrol edilen son vilayeti İdlib’deki durumun etraflıca gözden geçirildiği kaydedildi. Liderlerin “İdlib’de bütün anlaşmaların tüm unsurlarıyla hayata geçirilerek sahadaki sükunetin temininin gerekliliğini” vurguladığı bildirildi. Rusya, Türkiye ve İran hattında ilan edilen “gerilimi azaltma bölgeleri” uzlaşısı kapsamındaki İdlib’de Suriye ordusunun operasyonu ve cihatçıların karşı saldırılarıyla birlikte tansiyonun yükselmesi üzerine Moskova-Ankara hattı harekete geçmişti. Astana ortağı iki ülkenin liderlerinin geçen mart ayında ateşkes ilan etmesiyle azalan çatışmalar, geçen ay yeniden baş göstermişti.
Putin, zirvede yaptığı konuşmada bu sürece ilişkin gelişmeleri de aktardı. “Türk dostlarımızla birlikte İdlib ile ilgili 17 Eylül 2018’de varılan Soçi mutabakatı ve ona 5 Mart’ta ilave edilen protokolün hayata geçirilmesi amacıyla sıkı bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz. Elbette, tüm sorunlar çözülmedi. Her şey yapılmadı. Fakat gösterilen çabalar sonuç getiriyor. Mesela, ateşkesin ilan edilmesiyle İdlib’de durum önemli ölçüde dengelendi” şeklinde konuştu.
Rusya ve Türkiye’nin uzlaşma kapsamında bölgedeki stratejik M-4 karayolunda yürüttüğü ortak devriye faaliyeti ise sürüyor. Milli Savunma Bakanlığı, ortak devriye faaliyetinin 19’uncusunun dün başarıyla gerçekleştiğini duyurdu.