1962'den Bu Yana Bir İlk: Fransa'da Hükümet Düştü!
Fransa'da hükümet güven oylamasını 574'e karşı 331 oyla kaybetti. Fransa tarihinde 1962 yılından bu yana ilk kez bir hükümet, güvensizlik önergesiyle düşürüldü.
Fransa'da Ulusal Meclis'te Başbakan Michel Barnier hükümeti için güven oylaması yapıldı. Aşırı sağcı ve sol görüşlü milletvekillerinin birlikte hareket ettiği oylamada, Barnier'nin merkez sağ azınlık hükümeti 331 oyla düşürüldü.
Güven oylaması, Başbakan Barnier'nin bütçe açığını azaltmak için 60 milyar euroluk tasarruf sağlamayı amaçlayan ve halk tarafından tepkilere neden olan bütçe planının bir kısmını, nihai oylama yapılmadan meclisten geçirmek için özel anayasal yetkileri kullanmayı seçmesiyle gündeme gelmişti. Barnier, 3 ay önce Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından göreve atanmıştı.
Barnier'in kısa süre içinde hükümetin ve kendisinin istifasını Cumhurbaşkanı Macron'a sunması bekleniyor. "24 saat içinde Barnier’nin yerine başbakan atamak istediğini" dile getiren Macron’un 5 Aralık’ta yerel saat ile 20.00’de halka sesleneceği bildirildi.
1962'DEN BU YANA BİR İLK
Öte yandan oylama ile Fransa'da 1962'den bu yana ilk kez bir hükümet güvensizlik önergesiyle düşürülmüş oldu.
'İLK GÜNDEN BERİ HÜKÜMETİN DÜŞECEĞİNİ BİLİYORDUK'
Hükümete karşı gensoru önergesi veren solcu Yeni Halk Cephesi (NFP) ittifakının ana ortaklarından aşırı solcu Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Partisi Grup Başkanvekili Mathilde Panot, Barnier hükümetinin düşmesinin hemen ardından Mecliste basına açıklamalarda bulundu.
Panot, "Barnier hükümeti ve onun şiddetli (2025) bütçesi sonunda düştü. Bu hükümetin ilk gününden itibaren, çok basit bir nedenden ötürü düşeceğini biliyorduk; bu hükümet, Fransızların 7 Temmuz’daki oyuna karşı yapılan bir provokasyondu" ifadelerini kullandı.
Barnier hükümetini düşürerek, Fransız halkının oyuna ve egemenliğine sahip çıktıklarını savunan Panot, "Bizim gensoru önergemiz, Boyun Eğmeyen Fransa ve Yeni Halk Cephesi’nin gensoru önergesiyle bu hükümet düşürüldü. Her zamanki gibi hiçbir şeye yaramayan (aşırı sağcı) Ulusal Birlik’in önergesiyle değil" dedi.
'ÜLKEDEKİ KAOSTAN MACRON SORUMLU'
Panot, RN Partisinin, solculara hükümeti düşürebilmek için iki ay kaybettirdiğini savunarak, solcuların ekimde Barnier hükümetine karşı verdikleri gensoru önergesini aşırı sağcıların desteklemediğini hatırlattı.
Barnier hükümetinin "meşru" olmadığını söyleyen Panot, ülkedeki kaostan Cumhurbaşkanı Macron’u sorumlu tuttu.
'TEK ÇARE ERKEN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ'
Panot, Macron’un ülkenin yönetiminden gitmesini isteyerek, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanı'nın oluşturduğu öyle bir siyasi kriz anın içindeyiz ki, bu çıkmazı aşmak için geriye kalan tek çare, erken cumhurbaşkanlığı seçimleri; halkın sandıkla ortak kaderimizin yolunu yeniden belirlemesi."
LFI’nın kurucu lideri Jean-Luc Melenchon ise X hesabından yaptığı paylaşımda, "kaçınılmaz" gensoru önergesinin gerçekleştiğini belirtti. Cumhurbaşkanı'nın görev süresinin 2027’de dolacak olmasına işaret eden Melenchon, Macron'un 3 yıl dayanamayacağını kaydetti.
MACRON'A 'SOLCU BAŞBAKAN ATAMASI' ÇAĞRISI
Son seçimlerde oylarını artıran solcu NFP ittifakının en büyük ikinci ortağı Sosyalist Partisi (PS) Genel Sekreteri Olivier Faure, merkez sağcı Barnier hükümetinin düşmesinin ardından France 2 kanalına yaptığı konuşmada Macron’a seslendi.
Macron’a haziran ve temmuz ayında yapılan iki turlu genel seçimlerin galibi solcu ittifaktan bir başbakan ataması çağrısı yapan Faure, "Fransızların sesinin duyulmasını" istedi.
AŞIRI SAĞCILAR: 'HÜKÜMETİ DÜŞÜREREK FRANSIZLARI KORUDUK'
Marine Le Pen, gensoru önergesinin sonuçlanmasının ardından TF1 kanalına yaptığı konuşmada, "Bugün yaptığımız seçim Fransızları korumak için" dedi.
Le Pen kendi partisinin de destek verdiği gensoru önergesinin ardından hükümetin düşmesinin bir "zafer" olmadığını ve "gönül rahatlığı" yaşamadıklarını dile getirerek, "Başka bir çözüm yoktu" ifadelerini kullandı. Aşırı sağcı lider Le Pen, gelecek yeni başbakanın herkes için kabul edilebilir bir bütçe oluşturması için çalışmasını istediklerini dile getirdi.
Le Pen, ülkenin içinde bulunduğu mevcut durumundan Macron’u sorumlu tutarken, şu ifadeleri kullandı:
"Emmanuel Macron’dan istifa etmesini talep etmiyorum. Bir zaman gelecek ve eğer seçmenlere ve seçimlere saygı duyma yolu tutulmaz ise Cumhurbaşkanı'nın üzerindeki baskı giderek artacak. (İstifa) Kararı son olarak ona ait. Son sözü o söyleyecek."
Kaynak: AA