NATO'nun Türkiye-Yunanistan geriliminde rolü ne? Uzmanlardan Doğu Akdeniz yorumu

Türkiye-Yunanistan askeri heyetleri arasında “Ayrıştırma Usullerinin” ele alındığı NATO Karargâhı’ndaki teknik toplantının ardından Fransa'nın hamleleri gerilimin artmasına neden oldu.

NATO'nun Türkiye-Yunanistan geriliminde rolü ne? Uzmanlardan Doğu Akdeniz yorumu

Emekli Koramiral Atilla Kezek, Ankara-Atina arasındaki NATO görüşmelerinin gerçekleşmediği yönündeki iddiaları Yunan basınının kışkırtması olduğuna dikkat çekerek “taraflar arasında yıllardır istikşafi görüşmeler var. Bütün sorunların çözümüne kadar devam etmesi gereken görüşmeler olur ama bunlar kamuoyuna açıklanmaz” dedi. Kezek, NATO’nun iki ülke arasında bir tarafa meyletme hakkı olmadığını belirtti.

Cumhuriyet Gazetesi'nden Sena Yaşar'ın haberine göre; Türkiye-Yunanistan askeri heyetleri arasında “Ayrıştırma Usullerinin” ele alındığı NATO Karargâhı’ndaki teknik toplantı perşembe günü yapıldı.

Milli Savunma Bakanlığı’nca “Askeri unsurlar arasındaki muhtemel müdahalelerin engellenmesine yönelik tedbirlerin görüşüldüğü toplantıda karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu. Müteakip toplantının önümüzdeki günlerde icra edilmesi planlanmaktadır” açıklaması yapıldı.

Yunanistan tarafından ise resmi bir açıklama gelmedi. Yunan güvenlik kaynaklarına dayandırılan bazı haberlerde, Yunanistan tarafının Türkiye’yle diyalog kurmadığı ve görüşmediği iddia edildi.

Emekli Koramiral Kezek, Atina’nın tutumuna ilişkin Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada şu görüşlerini dile getirdi: “Askeri toplantıların sonucunda kolay kolay açıklama yapılmaz. Bizim tarafın yaptığı açıklama da pek detaylı bir açıklama değil. Ortamı yumuşatmak için yapılan bir açıklama.” Bu tip görüşmelerin, iç kamuoyunun manipülasyonuna uğramaması için gizlendiğine dikkat çeken Kezek, “Yunanistan ile Türkiye arasında yıllardır istikşafi görüşmeler var. Bu görüşmelere iki taraftan da belli diplomatlar, askerler katılır. Bütün sorunların çözümüne kadar devam etmesi gereken görüşmeler olur ama bunlar kamuoyuna açıklanmaz. Bu da hükümet muhaliflerini, karşıt gruplar tarafından manipüleyi önlemek içindir” dedi.

Görüşülmediği iddiasının doğru olmadığını söyleyen Kezek, “Yunanistan’dan görüşülmediğine ilişkin zaten resmi bir açıklama yok. Bunlar, Yunan basınının bazı kışkırtmaları. Konu, Türkiye’de Yunanistan’dan daha çok gündem teşkil ediyor. Türkiye’de iç kamuoyunun konuya ilgisi Yunanistan’dan daha fazla. MSB’nin açıklama yapması, kamuoyunun sıkıştıracağını düşünmesinden kaynaklı” ifadesini kullandı.

‘NATO KALBEN YUNAN’I DESTEKLER’

Kezek, NATO görüşmelerinden Türkiye’nin aleyhine karar çıkmayacağı görüşünü dile getirdi. “NATO ile AB’nin durumu farklı. NATO’ya iki taraf da üye ama AB’ye Türkiye üye değil. NATO’nun bir tarafa kurum olarak meyletme hakkı yok. Sadece ‘aranızda anlaşın çözün’ diyebilir. NATO, ruhen ve kalben Yunanistan’ı destekler ama açık açık ifade edemez. Zaten iş masaya gelirse, hukuken Yunanistan’dan daha avantajlı olduğumuz ortaya çıkar” dedi.

‘YUNANİSTAN’IN NATO SİCİLİ KÖTÜ’

Uluslararası Güvenlik analisti Kaan Kutlu Ataç ise görüşmelere ilişkin, Türkiye’nin NATO’yu sürece dahil ederek rasyonel davrandığına dikkat çekti. Ataç, “NATO içinde Türkiye’nin yapılanması daha önemli. NATO ittifak yapısında, Soğuk Savaş döneminde askeri kanadı terk eden bir Yunanistan var. Yunanistan’ın NATO sicili iyi değil. Ancak Türkiye, Güneydoğu kanadının korunmasıyla ilgili yüksek maliyetli bir süreç yürüttü. Bunun maliyetleri ağır olmasına karşın Türkiye, NATO içindeki tutarlığını devam ettirdi” ifadesini kullandı.

‘MACRON, RASYONELLİKTEN UZAKLAŞIYOR’

Ataç, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un, “Doğu Akdeniz’deki eylemleri nedeniyle şu anda Türkiye artık bölgede bir ortak değil” açıklamalarını da değerlendirdi. Macron’un gün geçtikçe “rasyonellikten uzak” açıklamalarda bulunduğuna dikkat çekti. Ataç, şunları kaydetti: “Türkiye, büyük güçlerin küresel siyasetinde çok fazla etkili olamayabilir ama bu coğrafyada kendi istemediği bir şeyi yaptırmama yönünde bir güce sahip. ‘Yaptırmama’ kapasitesini kullanma ihtimali, Batılı başkentlerde dikkate alınmalı. Macron istese de istemese de Türkiye bir ortak. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’den dışlandığı bir süreçte, Fransa’nın kuracağı blok rahat edemez, işbirlikleri sağlıklı olmaz.”

Ataç, “Türkiye, Doğu Akdeniz’de en fazla kıyı şeridine sahip ülke. Macron’un söylemleriyle, sahanın gerçekleri uyuşmuyor. Doğu Akdeniz’deki ve genişletilmiş bir Pax Meditterana’daki mimari Türkiyesiz mümkün değil. Bir siyasi liderin gerçeklikten kopması karar alırken oksijen eksikliğine neden olur. Bu da karar mekanizmasını bozar. Eğer Macron oksijen eksikliğini giderip rasyonel sürece dahil olursa, ancak Türkiye ile o zaman diyalog kurabilir” yorumunu yaptı.

‘NEFESİ KESİLİR’

Fransa’nın ekonomik sıkıntılardan kurtulmasının yolunun, yüksek hacimli ticaret yapabileceği, ilişkilerinin devamlılık gösterebileceği ülkelere bağlı olduğunu vurguladı.

“Bu konuda Türkiye, Yunanistan’dan daha önemli. Fransa, satacağı silah sistemlerinin peşinde. Ancak, Yunanistan’ın silahlanma yarışındaki süreci, ekonomik anlamda nefesini keser. Silahlanma yarışı süreklilik ister. Yunan ekonomisi milli bütçe olarak bunun devamlılığını sağlayamaz. Fransa, kısa dönemli düşünüyor. Yunanistan, uzun dönemde çocuklarının geleceğini böylesi bir politikayla Macron’a bağlayamaz” dedi.


Etiketler
Doğu Akdeniz NATO Akdeniz Fransa