Birleşik Krallık'tan yeni plan: 3 aşıyı karıştıracaklar

Birleşik Krallık üst düzey sağlık yetkilileri, yüksek etkinlik gösterdiği açıklanan Pfizer/BioNTech, Moderna ve Oxford/AstraZeneca aşılarına ait dozları gelecek yıldan itibaren karıştırarak uygulanmasının planlandığını açıkladı.

Türk bilim insanları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci’nin kurucu ortağı olduğu Alman biyoteknoloji firması BioNTech'in Amerikan ilaç şirketi Pfizer ile geliştirdiği Covid-19 aşısı salı günü Birleşik Krallık’ta kullanılmaya başlandı.

Independent Türkçe'nin aktardığı habere göre, Birleşik Krallık Aşı Görev Gücü Başkanı Kate Bingham, Pfizer/BioNTech, Oxford ve Moderna aşılarının farklı kombinasyonlarını denemeyi plandıklarını açıkladı.

Bingham, bazı aşıların güçlü antikor tepkisi üretirken, bir diğerinin T hücresi bağışıklığını tetiklediğini ve ideal olanın insanların her iki bağışıklık türüne sahip olması olduğunu söyledi.

İKİ DOZ İKİ FARKLI AŞI

Birleşik Krallık’ta onaylanan Pfizer/BioNtech ve yıl sonuna kadar onaylanması beklenen Oxford/AstraZeneca ve Moderna aşıları, Covid-19'u önlemek için iki doza ihtiyaç duyuyor. Ancak, aşılar farklı şekillerde çalıştıkları için, ortalama 20 gün arayla ayrı firmalara ait aşı dozları almanın bağışıklık tepkisini 'maksimize edebileceği' ve daha uzun süreli koruma sağlayabileceği düşünülüyor.

2021’DE DENENMEYE BAŞLANACAK

Bingham, Birleşik Krallık’taki araştırmacıların gelecek yıl 'heterolog birincil destek' olarak bilinen bu yöntemin denemelerine başlayacağını söyledi. Bununla birlikte Ningham aşıların bu şekilde daha iyi çalışacağına dair uzun süredir devam eden bir teori olduğunu, ancak gerçek dünyada denenmediğini ifade ederek, aşıların karıştırdığı klinik çalışmaların iki ay süreceğini ve yalnızca güvenli ve etkili olduğu kanıtlanmış aşıların gönüllere uygulanacağı açıkladı.

VİRAL AŞILAR İLE MRNA AŞILARI ARASINDAKİ FARK

Şu ana kadar yüksek etkinlik (yüzde 50’den fazla) gösterdiği duyurulan aşılar geleneksel yöntem ya da yeni bir teknoloji olan mRNA ile geliştirildi. Viral bazlı aşılar geleneksel yöntem ile geliştiriliyor ve vücudun bağışıklık sistemini ciddi bir hastalık tepkisi riski olmadan virüse maruz bırakmak için öldürülmüş viral partiküller kullanılıyor. mRNA yönteminde ise aşılar, koronavirüsün genetik kodunun bir kısmının vücuda enjekte edilerek çalışıyor ve bu durum da vücudun bağışıklık tepkisini tetikliyor.

Oxford/AstraZeneca, Rus ve Çin aşıları gibi viral bazlı aşıların mRNA aşılarından daha güçlü bir antikor tepkisi oluşturduğu biliniyor. Sırasıyla yüzde 95 ve yüzde 94 etkili olduğu açıklanan mRNA bazlı Pfizer/BioNTech ve Moderna aşıları ise güçlü bir T hücresi bağışıklığı oluşturuyor.

Bu nedenle belli aralıklarla iki farklı doz aşının uygulanmasının insanları viral enfeksiyona karşı korumak için bağışıklık tepkisinin gücünü en üst düzeye çıkarabileceği umuluyor.