ABD'deki o konsey, Türkiye'yi 'haydut' ilan etti
ABD merkezli düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi, 2021 için riskler ve fırsatlar listesi yayınladı. Türkiye, “riskler” listesinde onuncu sırada yer aldı...
ABD istihbarat teşkilatlarıyla bağlantılı olduğu bilinen “Atlantik Konseyi” (Atlantic Council) adlı Washington merkezli düşünce kuruluşu 2021’ye dair öngörülerini yayımladı. 16 Aralık’ta “2021 için ilk on risk ve fırsat” başlığı ile yayımlanan listede, Türkiye’ye de riskler arasında yer verildi.
Aydınlık’tan Elif İlhamoğlu’nun haberine göre; Bush yönetiminde dışişleri bakanlığı görevlisi olan Robert A. Manning ve daha önce CIA’de İstihbarat Dairesi Başkanlığı analisti olarak çalışmış Mathew J. Burrows tarafından hazırlanan listede 2021 riskleri şöyle sıralanıyor:
PANDEMİ KRİZİ DERİNLEŞECEK
1. Kovid-19 krizi aşının yavaş dağıtımı ile derinleşiyor
Yazıda, Kovid-19 krizinin, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB) ve Rusya'da, tatil seyahatleri, aile ve arkadaş buluşmaları ve muhtemelen 2021'e kadar uzanan yaygın pandemik yorgunluğun sonucu olarak yükselmeye devam edeceği öngörülüyor. Ayrıca aşı üretim ve dağıtımında beklenmedik lojistik sorunlarla karşılaşılabileceği ve yaygın aşılama çizelgesinin geri çekilebileceği uyarısı yapılıyor.
BIDEN TIKANABİLİR
2. Biden’ın başkanlığı tıkanabilir
Yazıda, Cumhuriyetçiler’in Senato liderliğini sürdürdüğü takdirde Joe Biden’ın yönetme becerisinin kısıtlanacağı belirtiliyor. Trump’ın baskılarını sürdüreceği ve yönetim krizinin devam edeceği vurgulanıyor.
BORÇ KAYNAKLI KÜRESEL KRİZ
3. Borç kaynaklı başka bir küresel mali kriz patlak veriyor
Özellikle gelişmekte olan ekonomilerdeki acil Kovid-19 harcamalarından kaynaklanan küresel borç patlıyor. Toplam borç, 2020'de 15 trilyon dolar arttı ve bunun yıl sonunda küresel GSYİH'nın yüzde 365'ine ulaşması bekleniyor.
ÇİN EKONOMİSİ BÜYÜRKEN BATI KÖTÜYE GİDİYOR
4. Batılı ülkeler yavaş bir ekonomik düzelme ile mücadele ediyor
Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD)’nün geçen günlerde yayımladığı rapordan yola çıkarak, dünyanın çoğunun 2021’in sonunda bile 2020 öncesi GSYİH’ye ulaşamayacağı belirtiliyor. Yalnızca büyük bir ekonomiye sahip olan Çin’in 2020'de önemli bir büyüme (neredeyse yüzde 2) yaşadığı ve 2021'in sonunda da yüzde 10 büyüyeceği kaydediliyor. 2008 krizi hatırlatılarak durumun Batı için daha da kötüleşebileceği ve bunun siyasi yansımalarının olacağı vurgulanıyor.
KORE DEMOKRATİK HALK CUMHURİYETİ
5. Kuzey Kore kriz yaratabilir
Listenin 5. Sırasında tehdit olarak ‘Kuzey Kore’ Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC) yer alıyor. KDHC’nin nükleer füze tehditlerini sürdüreceği öne sürülürken, Biden yönetimine bunu kontrol altına almak için Japonya ve Güney Kore yakın çalışma öneriliyor.
ABD-İRAN GERİLİMİ
6. ABD-İran arasındaki çatışma yoğunlaşıyor
Bu başlıkta, İsrail’in İran’ın üst düzey nükleer bilim insanına yönelik şüpheli suikastın ve Trump’ın ayrılmadan önce İran’a yönelik artırdığı yaptırımların Biden’ın nükleer anlaşmaya geri dönme umutlarına zarar verebileceği söyleniyor.
WASHINGTON-PEKİN ARASINDA TAYVAN ÇATIŞMASI
7. ABD ve Çin Tayvan konusunda çatışabilir
Tayvan’ın, ABD-Çin ilişkilerindeki gerilimin bir sonuca ulaştığı yer olabileceği belirtilen yazıda, ABD'nin özellikle son bir yılda Tayvan'a destek göstermek için yaptığı her hareketin - silah satışı, üst düzey resmi ziyaretler ve askeri tatbikatlar gibi - Çin'in Tayvan üzerindeki baskısının artırmasına yol açtığı öne sürülüyor. Tayvan’ın Çin Komünist Partisi için hassas bir konu olduğu vurgulanarak, ABD’nin müdahaleleri devam ettikçe bu konunun çatışmaya dönebileceği söyleniyor.
GIDA KRİZİ
8. On yılların en kötü gıda krizi dünyayı harap edecek
Birleşmiş Milletler’in (BM), dünyanın en az son en yılın en kötü gıda krizinin eşiğinde olduğu uyarısı hatırlatılarak, pandeminin bu krizi daha da güçlendirdiği belirtiliyor. Pek çok ülkenin kıtlık koşullarında olduğu, başka pek çok ülkenin de bu koşullara yaklaştığı kaydedilirken, ABD’de bile her 5 haneden birinin gıda güvencesi olmadığı ifade ediliyor.
ORTA SINIF EROZYONU
9. Küresel orta sınıfın genişlemesi sona eriyor
Bu maddede, 2021 ve sonrasında Kovid-19 krizi karşısında güçlü bir toparlanma olmadıkça, küresel orta sınıfın büyümesinin tehlikeye girebileceği söyleniyor. Tarihsel olarak, orta sınıfın erozyonunun siyasi istikrarsızlık, demokratik gerileme ve büyük çatışmalarla ilişkili olduğu vurgulanıyor.
ATLANTİK’İN 2021 UMUDU BIDEN
Atlantik Konseyi’nin 2021 yılı fırsatlarında ise Biden ile birlikte çok taraflılığın yükseleceği, ABD’nin Trump’ın ayrıldığı/çatıştığı uluslararası kurumlara ve anlaşmalara geri döneceği savunuluyor. ABD’nin Biden ile birlikte Avrupa’yı ve çok taraflılık yanlısı diğer ülkeleri de yeniden canlandıracağı ve böylece 21. yüzyılda Birleşmiş Milletler’i güncelleyebileceği öne sürülüyor.
Öte yandan, Biden döneminde Rusya ile ilişkilerin de geliştirilebileceği, Rusya’ya Çin’e bağımlı olmaktan başka seçenekler sunulabileceği ifade ediliyor.
ABD’nin Biden döneminde, İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkiyi derinleştirebileceği vurgulanırken, ABD’nin Trans-Pasifik ortaklığını genişletebileceği ve önderlik edebileceği kaydediliyor.
Çin’e karşı gelebilmek için ise, teknoloji konusunda Transatlantik bağlarının yenilenmesi ve işbirliğinin güçlendirilmesi vurgusu yapılıyor.
TÜRKİYE’Yİ TEHDİT İLAN ETTİLER
Riskler listesinin 10. sırasında Türkiye’ye yer veren Atlantik Konseyi, ‘Yeni Osmanlıcı Türkiye daha da haydutlaşacak’ başlığını kullandı.
Türkiye için ‘Rogue state’- ‘haydut devlet’ benzetmesi yapılan yazıda şu ifadeler yer aldı:
“Erdoğan liderliğinde giderek otoriterleşen, İslamcı ve yayılmacı Türkiye; Somali, Katar, Libya, Irak, Suriye ve Balkanlar'a ya askeri müdahalede bulundu ya da asker konuşlandırdı. Ankara, IŞİD ile savaşan ABD müttefiki Kürtlere saldırırken diğer yandan Suriye, Libya ve Azerbaycan'da Rusya ile karşı karşıya geldi. Türkiye, NATO için tehdit oluşturan ve ABD yaptırımlarına yol açan Rus S-400 hava savunma sistemini konuşlandırdı.
Doğu Akdeniz'de, Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni ihlal ederek ve Kıbrıs'a tehdit oluşturarak provakasyon yaptı. Pek çok Arap devleti Türkiye'yi tehdit olarak görürken, Erdoğan da son terör saldırılarını idare ediş yöntemi nedeniyle Fransa'yı kışkırtıyor. Ankara’nın çok cepheli askeri iddiası, daha fazla çatışmaya yol açabilir ve Türkiye’yi üyesi sayan NATO içinde hesaplaşmaya neden olabilir.”
‘HAYDUT DEVLET’
‘Haydut devlet’ terimini ABD ilk olarak Kaddafi önderliğindeki Libya için kullanmıştı. 1993’te ABD Kongresi’nin bir resmi komisyon raporunda “U.S. Security Policy Toward Rogue Regimes” (Haydut Rejimlere Karşı ABD Güvenlik Siyaseti) ifadesi yer aldı. ABD bu terimi daha sonra, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, İran, Irak, Afganistan gibi devletler için de kullandı. ABD merkezli uluslararası sistemin dışına çıkan ülkeler için kullanılan bu terim, ABD’ye göre hareketleri kontrol altına alınamayan devletleri temsil ediyor. Ve bu devletler ABD merkezli sistem için tehdit oluşturuyor.
Atlantik Konseyi’nin Türkiye’yi risk olarak gören metninde de Türkiye’nin egemenlik hakları doğrultusunda kendi güvenliği için yürüttüğü askeri operasyonlara vurgu yapılıyor. Atlantik Konseyi’nin yazısında Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarının ve kararlılığının ABD ve NATO için tehdit olarak algılandığı görülüyor.
ATLANTİK KONSEYİ
ABD’li düşünce kuruluşu “Atlantik Konseyi” (The Atlantic Council) 1961’de Washington merkezli olarak kuruldu. Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı’nın yanısıra CIA ve diğer Amerikan istihbarat servisleri ile yakın ilişkisi olduğu bilinen kuruluşun finansörlerinden birisi de Soros’a bağlı ‘Açık Toplum Enstitüsü’. Konsey’e, dünya çapında onlarca şirket ve kuruluş ortak projeler çerçevesinde finansman sağlıyor.
Atlantik Konseyi’nde yönetici ve uzman olarak çalışan görevliler, ya daha önce Amerikan Pentagon, silahlı kuvvetler, CIA/istihbarat örgütleri ve Dışişleri Bakanlığı’nda kilit konumlarda çalışanlar ya da Konsey’de çalıştıktan sonra bu görevlere getirilmiş kişilerden oluşuyor. ABD’nin stratejilerinin belirlendiği en kilit kurum olan Atlantik Konseyi, büyük ölçüde bir devlet kuruluşu niteliği taşıyor.
TÜRKİYE İÇİN TANIDIK
Atlantik Konseyi’nin bazı meşhur yöneticileri özellikle Türkiye için oldukça tanıdık:
Staven Zunes: Parçalanmış Türkiye haritasını Amerikan Dışişleri Bakanlığı ve Pentagon’a yakın Stratfor isimli düşünce kuruluşunda yayımlayan kişi.
Albay Ralph Peters: BOP haritasını “Military Review” isimli askeri dergide yayınlayan emekli asker.
Peter Galbright: “Kürtlerin babası” olarak anılan, Irak, İran, Suriye ve Türkiye topraklarında bir “Kürdistan devleti kurulması gerekir” diyen diplomat.
2013 yılında ABD dışındaki en büyük merkezini İstanbul’da açan Konsey, ‘Öcalanlı açılım’ ve ‘Ermeni açılımı’ planlarının da mimarı.