Dünyanın gözü ABD'de: 'Ayarını bozduğun kantar, gün gelir seni de tartar!'
Mustafa Balbay, "ABD’de yaşananlar bütün dünyayı etkiliyor. Bunun, ABD Doları’nın yüzde 70’inin bu ülkenin dışında dolaşıyor olmasından ABD ordusunun yarısından çoğunun dünyadaki 800 üste konuşlanmasına kadar pek çok nedeni var." ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Balbay' ABD'de görevi Joe Biden'a devredecek olan Donald Trump'ın kışkırtmasıyla Kongre'ye yapılan baskını ve son gelişmeleri değerlendirdi.
Mustafa Balbay, "İşte ABD, dünya için hazırladığı bu tür operasyonları yaşıyor. Sadece Latin Amerika’da 20. yüzyıl boyunca ABD destekli darbe ve darbe girişimlerinin sayısı bini geçiyor. Venezüella ve Bolivya’da olduğu gibi 21. yüzyılda yöntem değişti. Trump’la kramp giren ABD’ye şu Anadolu sözü çok yakışıyor: Ayarını bozduğun kantar, gün gelir seni de tartar!" ifadelerini kullandı.
Mustafa Balbay'ın "ABD’de Trump’la kramp!" başlıklı yazısı şöyle oldu:
Dünyanın pek çok ülkesinde görmeye alışık olduğumuz, arkasında ABD’nin bulunduğu ortaya çıkınca şaşırmadığımız sahneler Washington’da yaşandı.
6 Ocak 2021, ABD’nin iç 11 Eylül’ü olarak yorumlanabilir. Olayların başlangıcı, gelişimi 11 Eylül 2001’de ‘ikiz kuleler’e uçaklı saldırıdaki bütün kuşkuları barındırıyor.
Konunun “kuşkular” yanı bir tarafa, görünen kısmı ABD’nin farklı bir evreye girdiğini ortaya koyuyor.
Cumhuriyet’in çeviri editörü Birol Güger İngiltere ve ABD’de yayımlanan haftalık haber dergisi The Week’te yayımlanan siyaset sosyoloğu Damon Linker’in makalesini Türkçeye çevirdi. Dün Cumhuriyet’in ikinci sayfasındaki yazıda Linker, ABD’nin iç düzeni rayına oturtmak için çok geç kalınmış olabileceğini vurguluyor. Bir anlamda Trump’ın “sonuç” olduğuna dikkat çekiyor. Oyların yarıya yakınını alan Trump’ı destekleyenlerin yüzde 45’i, 6 Ocak kovboyluğunu doğru buluyor.
***
ABD’nin yeni başkanı Biden, öyle bir densizlikle göreve başlıyor ki, önce evinin içini temizlemesi gerekecek. Biden, Nisan 2021’de dünyaya demokrasi getirmek için uluslararası bir konferans düzenleyecekti. 20 Ocak’ta görevi devraldıktan sonra nisana kadar iç düzeni oturtur mu, bilinmez.
ABD’de yaşananlar bütün dünyayı etkiliyor. Bunun, ABD Doları’nın yüzde 70’inin bu ülkenin dışında dolaşıyor olmasından ABD ordusunun yarısından çoğunun dünyadaki 800 üste konuşlanmasına kadar pek çok nedeni var.
Aralık 1991’de Sovyetler Birliği’nin çökmesinden sonra ABD bunu fırsata çevirmek için kolları sıvadı. ABD’nin strateji üreticileri 21. yüzyıla şu adı taktılar:
Yeni Amerikan yüzyılı.
Bu başlıkla makaleler, kitaplar yayımlandı.
ABD bunu “başarmak” için en öne şunu koydu:
Demokrasi!
Dünyanın neresine biraz daha fazla yerleşecekse oraya demokrasi getireceğini söyleyip işgale girişti. Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafya bundan payını fazlasıyla aldı. Hedef ülkelere önce kan ve gözyaşı geldi, demokrasi arkadan gelecek!
ABD’nin bu 21. yüzyıl planı Cumhuriyetçi ve Demokrat iktidarlar döneminde sadece araç değişikliğine uğruyor, amaç değişikliği yok.
Trump, “Ben yaptım oldu” diyor...
Biden, “Bu işi kural ve kurumlarıyla yapalım” diyor...
Kuralları koyacak, kurumları işletecek olan da ABD olsun istiyorlar.
***
Trump’ın 6 Ocak kovboyluğunda önemli unsur sosyal medya gücü oldu. Twitter, 90 milyon takipçisi olan Trump’ın hesaplarını önce geçici sonra daimi kapattı. Trump’ın yanıtı şu oldu:
“Gerekirse kendi platformumu kurarım!”
Konunun bu yanı ayrı bir yazı konusu. ABD’nin 21. yüzyıl stratejilerini uygularken en önemli aracı şöyle tanımlanıyordu:
Medya operasyonları!
Biraz açmak gerekirse, artık bir ülkeyi tankla tüfekle, konvansiyonel silahlarla değil, medya üzerinden oluşturacakları kitle hareketleriyle işgal edeceklerdi. Bunun için ABD bütçesinde önemli paylar var!
İşte ABD, dünya için hazırladığı bu tür operasyonları yaşıyor. Sadece Latin Amerika’da 20. yüzyıl boyunca ABD destekli darbe ve darbe girişimlerinin sayısı bini geçiyor. Venezüella ve Bolivya’da olduğu gibi 21. yüzyılda yöntem değişti.
Trump’la kramp giren ABD’ye şu Anadolu sözü çok yakışıyor:
Ayarını bozduğun kantar, gün gelir seni de tartar!