ABD'nin 2020 İnsan Hakları Raporu'nda Çin'e ağır eleştiriler
Raporu açıklayan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Çin'in Sincan'daki Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlallerini "soykırım" olarak nitelendirdi ve Rusya'ya yönelik eleştiriler getirdi.
ABD yönetiminin 2020 İnsan Hakları Raporu'nu açıklayan Dışişleri Bakanı Antony Blinken, özellikle Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki insan hakları ihlalleri ile Rusya'daki siyasi muhaliflere yönelik uygulamalara dikkati çekti.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısı ile ülkesinin 2020 İnsan Hakları Raporu'nu kamuoyuna açıkladı.
Blinken, tüm dünyada insan hakları konusundaki gidişatın iyi olmadığını ve yapılması gereken çok şey bulunduğunu vurgulayarak, özellikle Çin'i hedef alarak, "2020'de çok fazla insan acımasız koşullar altında acı çekti. Çin'de hükümet yetkilileri çoğunluğu Müslüman olan Uygurlara karşı soykırım işledi; hapis, işkence ve zorunlu kısırlaştırma gibi insanlığa karşı suçlar işledi." ifadesini kullandı.
Blinken, Beşşar Esed rejiminin kendi halkına karşı vahşi saldırılarına devam ettiğini belirtti.
"Rusya'da yönetimin muhaliflere baskıyı artırdığını" ifade eden Blinken, Yemen'deki savaş nedeniyle milyonlarca kişinin insani krizle karşı karşıya olduğunu ve Venezuela'da da Nicolas Maduro'nun halkın giderek bozulan insani durumunun sorumlusu olduğunu savundu.
Blinken, ABD'de de demokrasi ve insan hakları konusunda sorunlar olduğunu, bunları ihmal etmediklerini ve şeffaf bir şekilde çözümü konusunda çalıştıklarını söyledi.
Raporun Çin bölümünde, Sincan'daki insan hakları ihlalleri "soykırım" olarak tanımlanırken, bölgedeki hak ihlallerine geniş yer ayrıldı.
Pekin yönetiminin Hong Kong ve Tayvan'da da çok sayıda hak ihlali yaptığı yönündeki iddialar da Çin bölümüne girdi.
Moskova'nın muhalif Aleksey Navalnıy'ın zehirlenmesi ve ardından hapsedilmesi sürecinde ciddi insan hakları ihlalleri yaptığı belirtilen raporda, Rusya'daki muhaliflere yönelik baskının artırıldığı şeklinde değerlendirmeler yer aldı.
- İsrail bölüm başlığı Trump dönemindeki gibi kullanıldı
Öte yandan 2018'e kadar Batış Şeria ve Gazze'deki bazı bölgeler için "işgal altındaki topraklar" ifadesi kullanılan ancak 2018 ve 2019'da Donald Trump döneminde "işgal altındaki" ifadesi çıkarılan bölüm başlığı, bu yılki raporda da aynı şekilde kullanıldı.
"İsrail, Batı Şeria ve Gazze" şeklinde yer alan başlığın ilgili bölümünde "rapordaki dilin tartışmalı bölgelerle ilgili siyasi biz pozisyon ifadesi olmadığı" vurgulandı.
Raporun Suudi Arabistan, İran, Venezuela, Mısır, Nikaragua, Tigray Bölgesi bağlamında Etiyopya ve Suriye gibi ülke bölümlerinde ise çeşitli konu başlıklarında insan hakları ihlalleri konusundaki iddia ve değerlendirmeler yer aldı.
Raporun Türkiye ile ilgili bölümünde ise Türkiye'deki 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hükümetin, darbenin organizatörü ve terör örgütü olarak kabul ettiği Fetullah Gülen'le bağı olduğu gerekçesiyle çok sayıda kişinin görevinden uzaklaştırıldığı yer aldı.
ABD'nin diplomatik misyonlarında görevli bazı kişiler de dahil çok sayıda kişinin tutuklu yargılanmaya devam ettiği ve bu süreçte hak ihlalleri yapıldığı savunulan raporda, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılmasıyla ülke içinde tartışmalar yaşandığı da aktarıldı.
