Ankara'dan ABD'nin tehdidine ilk yanıt
Çavuşoğlu: "Türkiye'ye kimse dikte edemez, tehdidi tolere etmeyiz"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin yaptırım tehdidine ilişkin açıklama yaptı. Çavuşoğlu açıklamasında, "Türkiye 'ye kimse dikte edemez. Kimden gelirse gelsin tehditlere boyun eğmeyeceğiz. Hukukun üstünlüğü istisnasız herkes için geçerlidir" dedi.
Türkiye ekonomisini vuracak tasarı ABD Senatosu'ndan geçti
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy da Trump ve Başkan Yardımcısı Pence'in Türkiye'ye yönelik sosyal medya paylaşımları hakkındaki soruya verdiği cevapta "Türkiye hukukun üstünlüğünü esas alan köklü bir demokratik geleneğe ve siyasi düzene sahip egemen bir devlettir. Türkiye'ye kimse emir veremez ve tehdit edemez" diye konuştu.
Saray'dan ABD'nin tehdidine ilk tepki
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Başkanı Donald Trump'ın Papaz Brunson'la ilgili açıklamalarına yanıt verdi. Çavuşoğlu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Trump'ın, Brunson'ın serbest bırakılmaması halinde Türkiye'ye yaptırım uygulanacağı şeklindeki sözlerine cevap olarak "Kimse Türkiye'ye dayatmada bulunamaz. Hiç kimsenin tehdidine müsamaha edemeyiz. Hukukun üstünlüğü istisnasız herkes için geçerlidir" dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy da Trump ve Başkan Yardımcısı Pence'in Türkiye'ye yönelik sosyal medya paylaşımları hakkındaki soruya verdiği cevapta "Türkiye hukukun üstünlüğünü esas alan köklü bir demokratik geleneğe ve siyasi düzene sahip egemen bir devlettir. Türkiye'ye kimse emir veremez ve tehdit edemez. Türkiye'ye karşı tehditkar bir dil kullanılması kabul edilemez" ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy'un şunları söyledi: "Ülkemiz, ABD ile ilişkilerini düzeltmek için bugüne kadar gereken siyasi iradeyi ortaya koymuş ve üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. ABD Yönetimi'nin ülkelerimiz arasındaki müttefiklik ve dostluk ilişkilerini hiçe sayan tehditkar mesajlarını kabul etmemiz mümkün değildir. Brunson davası hakkında Amerikalı muhataplarımıza çeşitli vesilelerle gerekli açıklamalar yapılmış ve konunun bağımsız Türk yargısının yetki alanında olduğu açık bir şekilde vurgulanmıştır. ABD Yönetimini biran önce bu yanlış söylemi bir kenara bırakarak bugüne kadar sürdürdüğümüz yapıcı diyalog çerçevesine dönmeye davet ediyoruz."