Kolombiya'da hükümetten bir geri adım daha: Tavizler yetersiz kaldı

Kolombiya’da sağcı Devlet Başkanı Ivan Duque, vergi reformu adı verilen yasa tasarısının tetiklediği protestoların tasarıyı geri çekmesine rağmen dinmemesi karşısında bir geri adım daha attı.

Birgün'de yer alan haberlere göre; Devlet Başkanı Danışmanı Miguel Ceballos, Duque yönetiminin Ulusal Grev Komitesi dahil protesto liderleriyle görüşmek istediğini açıkladı. “Ülkede tüm kesimleri dinlemek zorundayız, ama ülke de hükümeti dinlemek zorunda. Buna yürüyenler kadar yürümeyenler de dahil” diyen Ceballos, taraflarla görüşmelerin yapılması halinde Duque’nin yanı sıra Devlet Başkanı Yardımcısı Lucia Ramirez’in de toplantılara katılacağını duyurdu.

Ulusal Grev Komitesi, yerli halk, sendikalar, çevreciler ve öğrenciler dahil olmak üzere çeşitli toplumsal kesimleri temsil eden bir çatı örgüt olarak öne çıkıyor. Duque, vergi tasarısına karşı 28 Nisan Grevi’ni başlatan Grev Komitesi’nin protesto öncesi görüşme taleplerini reddetmişti.

SÖMÜRGECİ İSİMLERİN HEYKELLERİ YIKILIYOR

ESMAD adı verilen kolluk güçlerinin eylemlere müdahalesi sonucu hayatını kaybeden kişi sayısının 37’ye yükseldiği ülkede kayıp durumda olan 379 eylemci bulunuyor. Zorla Kaybetmeler Çalışma Grubu’nun açıklamasında, 28 Nisan’dan bu yana kaybolduğu bildirilen 38 kişiye ulaşılabildiği ancak diğerlerinin akıbetinin bilinmediği ifade ediliyor. Öte yandan protestocu yerliler kentlerde sömürgecilerin heykellerini hedef alıyor. Cali kentinde İspanyol fetihçi Sebastián de Belalcázar’ın heykelini indiren Misak yerlilieri, dün başkent Bogota’da da İspanyol sömürgeci Gonzalo Jiménez de Quesada’nın heykelini yıktı.

Kolombiya halkına uygulanan baskı ve şiddet kıta ülkelerinin de gündeminde. Küba’nın 1959’da Güney Amerika halklarıyla entegrasyon amacıyla kurduğu Casa de las Americas örgütü, Kolombiyalıları hedef alan saldırılara tepki göstererek dayanışma çağrısında bulundu. Amerikan Devletleri Örgütü (OAS) ve Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komisyonu’nun halka uygulanan şiddete seyirci kaldığını vurgulayan Casa de las Americas, yaptığı yazılı açıklamada, “Alvaro Uribe’nin (Eski Devlet Başkanı) soyundan gelen Duque hükümeti, pandeminin neden olduğu mali krizle başa çıkmak için nüfusun en muhtaç kesimlerini sömürmekten vazgeçmek zorunda kalsa da halk protestolarını susturamadı” dedi. Ülkede eylemcilere saldıran paramiliter güçlerin ortaya çıktığı belirtilen açıklamada, saldırılara ve baskılara karşı tüm kıta halklarının Kolombiyalılarla dayanışması istendi.

ABD FİNANSE ETTİĞİ MÜDDETÇE ŞİDDET DURMAYACAK

Sosyalist yayın Liberation News, “İsyan, ölümcül baskıya rağmen Kolombiya’yı kasıp kavurdu” başlıklı haberinde protestolara katılan yerel liderlerle görüştü.

Afro-Kolombiyalı sosyal lider Luisa Fernanda Jaramillo, “İktidarı elinde tutan seçkinler eşitsizlikleri azaltmak için gereken yapısal reformları uygulamadı. Seçkinlerin yüzde 1’i ülkedeki toprakların yüzde 70’inden fazlasını kontrol ediyor” diyerek biriken mevcut toplumsal tepkinin sınıfsal temelleri olduğunu hatırlattı. Protestolar öncesi de yerel ve toplumsal liderlerin suikastlarla hayatını kaybetmesinin ülkede yaygın olduğunu hatırlatan Jaramillo, “Duque’nin siyasi patronu Alvaro Uribe’nin adını taşıyan Uribismo isimli sağcı siyasi hareket, sosyal hareket liderlerini rutin olarak öldüren paramiliter ölüm mangalarını destekliyor. Şimdi ise bu paramiliter güçler eylemcileri hedef alıyor” dedi.

Haberde, “Duque’nin kamu harcamalarında kesinti yapması, şirketler için vergileri düşürmesi ve halk hareketlerine karşı yürüttüğü amansız bir paramiliter savaş takıntısı giderek daha fazla Kolombiyalı’nın ezilmesine yol açtı. Ancak o Washington elitlerinin gözüne girmeyi başardı. Yalnızca geçen yıl, ABD yönetimi Kolombiya ordusuna ve çeşitli polis teşkilatlarına 220 milyon dolarlık bir yardım paketi sağladı. Kolombiya’da halka dönük şiddet ABD’nin hükümet güçlerini finanse etmeyi bırakacağı güne kadar durmayacak” analizi de yer aldı.