Ankara krizi tırmanıyor: Adalet rafa kalktı
Brunson geriliminde Türkiye’nin beklentisi diyalog sürecine dönülmesi.
DUYGU GÜVEN./CUMHURİYET- Ankara’nın, başta rahip Andrew Brunson olmak üzere tutuklu ABD vatandaşı ve çalışanları nedeniyle Washington ile yaşadığı gerilime bir de İsrail ile pazarlık iddiası eklendi. ABD Başkanı Donald Trump’ın, Brunson’ın serbest bırakılması için yürütülen çalışmalar kapsamında İsrail Başkanı Benjamin Netanyahu’dan ülkesinde tutuklu bulunan Ebru Özkan’ın serbest bırakılmasını istediği öne sürüldü. Türk tarafı ise böylesi bir pazarlığı “asılsız ve gerçek dışı” diyerek yalanladı. ABD’den gelen açıklamalara önceki gün misliyle yanıt veren Ankara ise ABD Senatosu’nda Dış İlişkiler Komisyonu’nda kabul edilen ve Türkiye’ye kredi verilmemesini öngören taslağa bu aşamada karşılık vermedi. Ankara’nın amacı, iki ülke arasındaki diyalog sürecine geri dönülmesi ve bu zamana kadar da krizi tırmandıracak adımlardan kaçınılması.
Ebru Özkan adımı
ABD Başkanı Trump’ın, İsrail Başbakanı Netanyahu’dan 14 Temmuz’da Özkan’ın bırakılmasını istediğini Cumhuriyet’e doğrulayan bir yetkili “Türkiye anlaşmayı bozdu” değerlendirmesini yaptı. Aynı yetkili bu görüşmenin İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin normalizasyonunu öngörmediğini belirtirken, bu aşamada sadece Brunson’ın serbest bırakılmasına bağlı olduğunu belirtti. Dışişleri Sözcüsü Hami Aksoy’un, “kesinlikle asılsız ve gerçek dışıdır” diyerek yalanladığı pazarlık iddiası için de yetkili, “Aya ayak basıldığı iddiası da yalanlanmıştı. Türkiye pazarlığı bozdu” değerlendirmesini yaptı. Brunson’ın 18 Temmuz’daki duruşmasından önce 16 Temmuz’da Türkiye’ye dönen Özkan ile ilgili ise Aksoy, İsrail mahkemesinin 9 Temmuz’da tahliye kararı aldığını anımsattı. Özkan, bu tarihte şartlı tahliye kararıyla serbest kalmıştı ancak İsrail Savcılığı itiraz etmişti.
Kadük olur umudu
Trump ve yardımcısı Mike Pence’in açıklama ve tweet’lerine önceki gün sert yanıtlar veren Ankara ise ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu’ndan geçen ve Türkiye’ye kredi verecek uluslararası kuruluşların engellenmesini öngören tasarıya dün karşılık vermedi. Ankara’nın beklentisi Washington’ın tekrar diyalog sürecine dönmesi ve sunulan tasarının yeni yasama yılına kadar kadük olması. Tasarının hem Senato hem de Temsilciler Meclisi Genel Kurullarında uygulanmasının zaman alacağına dikkat çekilirken seçim arifesindeki ABD’de tasarının yeni yasama yılına kadar kadük olması bekleniyor. Ankara da bu amaçla gerilimi tırmandıracak yeni bir adım yerine bu aşamada sürecin soğumasını hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Trump’ın önceki gün yaptırım öngören teklif sunulmadan önce gergin bir telefon görüşmesi yaptığına dair haberlere karşın bu görüşme konusunda Cumhurbaşkanlığı sessiz kaldı. Beyaz Saray da görüşme notu yayımlamadı. Önceki gün Ankara’nın sert açıklamalarla ABD’ye yanıt verdiği sırada Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da bir görüşme yapmıştı. Çavuşoğlu’nun kendisini arayan Pompeo’ya “Bu tehdit dilini bırakın” mesajı verdiği öğrenildi.
Çavuşoğlu’nun ayrıca, Türkiye’nin kimsenin tehdidine boyun eğmeyeceğini, hukuk kurallarının istisnasız herkes için geçerli olduğunu vurguladığı ifade edildi.
ABD, tasarı sunulmadan önce Ankara’ya ‘yaptırım’ tehdidini iletti ancak Türkiye ise bu yaklaşıma karşı çıktı ve “Bu hukuki bir karar” tutumunu korudu. Bir yetkili, yaşanan gerilimin ABD’nin Türk vatandaşlarına Türkiye’deki misyonlarında vize verilmesini durduran kararından daha kötü olduğunu belirtirken, iki ülkenin de birbirine ihtiyacı olduğuna işaret etti.