Ünlü stratejistten Taliban uyarısı! 'Taliban’a güzelleme yapan yerli cahiller…'
Korkusuz yazarı Ahmet Takan, Taliban planının perde arkasını yazdı. Dış politika analisti emekli Deniz Kurmay Albay Cahit Armağan Dilek, bilinmeyenleri anlattı.
Korkusuz yazarı Ahmet Takan, Taliban planının perde arkasını yazdı. Dış politika analisti emekli Deniz Kurmay Albay Cahit Armağan Dilek, bilinmeyenleri anlattı.
Takan'ın bugünkü yazısı şöyle:
Temelde odaklanmamız gereken konulardan biri;
ABD, Afganistan’dan başarısız oldu da mı çekildi yoksa başka bir oyun planını mı sahneye koyuyor?
Size şaşırtıcı gelebilir ama bana göre her şey ABD’nin istediği gibi gidiyor. İçeride dışarıda Taliban’a güzelleme yapanlar, ‘Taliban değişti’ safsatasına inananlar, örgütün 1996-2001 yıllarında Afganistan’ı nasıl yönettiğine baksın. Taliban’ı ABD’nin kurduğunu da kimse unutmasın, unutturmaya da kalkmasın. Bu bir ABD planı. Sanırım, ABD, Afganistan’dan çekilme işinin son safhasını başka hiçbir ülkeyle paylaşmadı ki, olanlar herkes için sürpriz oldu!.. ABD’ye yönelik eleştiriler var ama Afganistan’da her şey tıkırında. Tabi özellikle ABD açısından. Taliban ve Afgan hükümeti, Amerikan planındaki rollerini başarıyla oynadı.
★★★
Afganistan’ın yeniden inşası ve zengin yer altı kaynaklarının, madenlerinin işletilmesinin sömürgecilerin ne kadar iştahını kabarttığını hiç aklınızdan çıkarmayın…
“Bu bir ABD oyunu mu?” iddiamı bölgedeki gelişmeleri çok yakından takip eden savunma, güvenlik, dış politika analisti emekli Deniz Kurmay Albay Cahit Armağan Dilek’e sordum. “Bence, Çinlilerin savaş hileleri olarak bilinen Strategem’lerden biri sanki ABD’nin yeni oyun planını oldukça iyi açıklıyor: Doğuda gürültü etmek, Batıda saldırmak” diyen Cahit Armağan Dilek’e göre ABD’nin bu yaptıklarından Çin ve Rusya’da memnun.
Peki, ABD, küresel rakipleri ve düşmanları olan Çin, Rusya gibi ülkelerin hoşuna gidecek bir süreci niye başlatsın? Cahit Armağan Dilek’in yanıtı;
-İşte, Çinlilerin Strategem’lerinden onun için bahsettim. Askeri strateji veya savaşın başarısının temelinde hile vardır. Günümüzde bu yöntemler yönetim ve politikada, iş hayatında da uygulanır. Bir yerde bir şey yapacakmış gibi algı oluşturup aksi tarafta bir şeyler yaparsın.
-Herkes Afganistan ve çevresinde olacaklara odaklandı. Evet, orada mutlaka bir şeyler olacak. Çin, Rusya, Orta Asya ülkelerini zora sokacak gelişmeler yaşanacak. Çünkü, geçici de olsa Asya’nın merkezinde büyük bir jeopolitik boşluk oluşuyor.
-Boşluk-doluluk çok önemli askeri strateji kavramlarıdır. Şimdi, tüm aktörler yeni pozisyon alıp boşluğu doldurmak için mücadele edecek. Gelecek için planlama yapanlar için bir not: Gelişmeleri, açıklamaları iyi takip edenler hemen anlayacaktır ki, Taliban ve devrik Afgan hükümeti adeta ABD’nin istediği şekilde rollerini oynuyor.
-Ama sanırım ABD esas oyunu Afrika’da kuruyor. Çin’in Yol-Kuşak projesi gündemde. ABD bunu engellemek için bir çok hamle yapıyor ama asıl ABD (Batı)-Çin mücadelesi Afrika’da. Çin, Afrika’yı otobanlar, demiryolları, limanlar, havaalanlarıyla adeta işgal ediyor. Çin, Yol-Kuşak’tan ziyade Afrika üzerinden Avrupa’ya sıçramaya çalışıyor. Dolayısıyla, Afrika’da, Çin’i durdurmak veya bertaraf etmek ABD-Batı için öncelikli hedef.
Bunu da muhtemelen diğer aktörler ve projeler yanında Taliban ile yapacak. Taliban’ın El Kaide yüzünü Afrika’da Çin’in etkin olduğu Afrika ülkelerindeki IŞİD ile mücadelede kullanacak. Buralarda Rusya’nın da olduğu unutulmasın. Yani, Afrika terörle mücadele adı altında iş yapılamaz ekonomik projeler gerçekleştirilemez güvensiz alana dönüştürülecek.
-IŞİD, Suriye ve Irak’ta nispeten zayıflamış olabilir. Ama IŞİD için yeni güvenli alanlar Afrika’da… Libya, Mısır, Cezayir, Tunus, Somali, Nijerya vs…
– Herkes niye memnun diye sorarsanız, bunun arkasında, Çin, Pakistan, Orta Asya ülkeleri gibi ülkelerin güvenlik arayışları ön plana çıkabilir. Genelde Kabil’de kontrol kimde olursa olsun Afganistan’ın yeniden inşası ve 1 trilyon doları geçen yer altı kaynaklarının madenlerinin işletilmesi en cazip konu.
★★★
-İşte bu ortamda olup biten şu: ABD 20 yıl önce iktidardan indirdiği Taliban’a Afganistan’ı teslim etti. ABD’nin öngördüğünden birkaç gün önce oldu ama Taliban çatışmadan Kabil’i teslim aldı. Aslında bu Taliban’a uluslararası tanınma için bu şart koşulmuştu.
–Bütün bu olanları net tanımlarsak; Afganistan, ABD eliyle yapılan post-modern bir darbe ile Taliban’a teslim edildi. 20 yıl önce uluslararası askeri harekatla iktidardan düşen Taliban’a 20 yıl sonra aynı güçler tarafından Afganistan tekrar teslim edildi. Hem de Taliban daha güçlü halde. Taliban demek El-Kaide demek. El Kaide’nin yok edilme günü olarak başlayan 11 Eylül artık Taliban’ın bayram günü olacak. Kabil’de Cumhurbaşkanlığı sarayını ele geçiren Taliban güçlerini gösteren fotoğrafa bakarsanız 1980’lerdeki Kalaşnikoflu Taliban olmuş M16’lı Taliban.
★★★
Stratejist Cahit Armağan Dilek’in önemli uyarısı;
-ABD’nin İdlib’deki El-Kaideci HTŞ örgütünü desteklemesi, Türkiye’den İdlib’te geri adım atmamasını istemesi, Taliban’ın zaferinin İdlib’te kutlanması; ABD’nin Suriye’de kuzeyindeki alanı Afrika’daki operasyonları için atlama veya koordinasyon noktası, El Kaide teröristlerinin eğitilip Afrika’ya gönderilmesi için kullanılabilecek olması büyük olasılık.
Bu nedenledir ki, ABD’nin Türkiye’yi Kabil havaalanında görev almasını istemesini şüphe ile bakılmalı. Türkiye’nin Taliban ile ilişki kurmasını, tanımasını istemesi hayra alamet değil. Çünkü, yarın bir gün El-Kaide’den dönüştürülmüş Taliban ile görüşen Türkiye’nin önüne PKK-YPG’den dönüşmüş SDG ile görüşme seçeneği masaya getirilebilir.
★★★
11 Eylül 2001’de ABD’den televizyon ekranlarına yansıyan görüntüler film gibiydi. Kamikaze dalışı yapan uçaklar, ikiz kulelere Pentagon’a saldırıyordu. Binalar yıkılıyordu…
Senaryo sağlam yazılmış!.. Filmin devamı, Kabil setinden gelen yeni görüntülerle vizyona sokuldu… Ahali, aksiyon filmi kıvamında insanlık ayıbı tezgahı Amerikan cipsi yiyerek izliyor!..
Taliban’a güzelleme yapan yerli cahiller… İş, öyle sizin kulağınıza fısıldananlar gibi değil. Benden söylemesi!..