İngiliz gazeteden Erdoğan iddiası
Gazete, Erdoğan'ın Batı'dan tamamen kopabileceğini öne sürdü.
İngiliz gazetesi Financial Times, Türkiye ile ABD arasında yaşanan krize dair değerlendirmesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Rusya, Çin ve Katar seçeneklerini değerlendireceğini ve Batı'dan tamamen kopabileceğini öne sürdü.
Financial Times'in İstanbul muhabiri Laura Pitel ve Londra muhabiri Andrew England'ın, "Türkiye, krizden çıkış yolunda 'yeni ittifaklar' arıyor" başlığı ile yayımlanan analiz haberi şöyle:
"Erdoğan bu kez geri adım atmadı"
Recep Tayyip Erdoğan zaman zaman, şartlar gerektirdiğinde diplomatik anlaşmazlıklarda geri adım atabileceğini gösterdi. Donald Trump ile olan gerginliğin son haftalarda yükselişe geçmesiyle birlikte birçok analist, ekonomik zorunluluğun bir kez daha Türk cumhurbaşkanının pragmatik tarafını göstermeye zorlayacağına ikna olmuştu. Ancak Erdoğan’ın devam eden meydan okuması, bu zamanın farklı olabileceğine dair artan endişeyi tetikledi.
Liranın dolara karşı değerinin beşte bir düştüğü bir haftadan sonra bile Erdoğan özür dilemedi. Türkiye’nin ulusal şairi Nazım Hikmet’ten alıntı yaparak , Pazar günü Trabzon’da iktidar partisi yetkililerine “bu ülke bizim” olduğunu belirterek, Türkiye milletinin hiçbir yabancı rakibinin önünde “boyun eğmeyeceğine” söz verdi.
'Erdoğan, Trump'a teslim olmak zorunda kalacak'
"Batı ile zayıflayan bağlar tamamen kopabilir"
Bazı gözlemciler, Türkiye'nin ekonomisini sürdürmek için dış yatırımcılardan yılda 200 milyar dolardan fazla para çekmesi gerektiğinden, Erdoğan'ın, Trump'ın hapis cezasına çarptırılan Amerikan papazını serbest bırakmak ve yatırımcılara güvence vermeyi amaçlayan bir tedbir paketi açıklamak konusunda hiçbir seçim yapamayacağını belirtti. Ancak, Türk cumhurbaşkanı destek için Rusya 'ya, Katar'a ya da Çin'e dönmeyi ve batı ile arasındaki zaten zayıflamış bağları tamamen koparmayı deneyebilir.
Cumartesi günü New York Times gazetesinde yazan Erdoğan, Washington’un Türkiye’yi küçük iş ortağı olarak görmekten vazgeçmesi gerektiği konusunda uyardı ya da “Türkiye'nin başka alternatifleri de olduğu gerçeğini kabul etmesi” gerektiğini yazdı.
Erdoğan pazar günü şunları söyledi:
“Ülkemiz de dahil olmak üzere tüm dünyaya karşı bir ticaret savaşı gerçekleştiren kişiye verdiğimiz cevap yeni pazarlara, yeni işbirliklerine ve yeni ittifaklara yönelmektir.”
GlobalSource Partners'ta, İstanbul merkezli bir danışman olan Atilla Yesilada, Erdoğan'ın cesur dilinin diğer seçenekleride araştırdığını akla getirdiğini söyledi:
“Sanırım, Erdoğan bazı kredilere söz vermiş olan Putin ile konuştu. Bu benim spekülasyonum. Erdoğan kızgın biri ama deli değil. Bu yüzden, bir yerden para almak için makul bir beklentisi olduğunu varsayabiliriz.”
"S-400 kararı karşı karşıya getirdi"
Erdoğan, son yıllarda artan otoriterlik suçlamalarıyla karşı karşıya olduğundan, Türkiye ile Batı arasındaki gerginlikler tırmandı. AB ülkeleri ve ABD ile sorunlar patlak verdiği için, Türkiye Rusya ile daha yakın işbirliğine girdi. Ankara’nın Moskova’dan S-400 hava savunma sistemi satın alma kararı, Washington’da Türkiye’ye karşı önemli bir öfke kaynağı oldu.
Pazartesi günü, Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov iki günlük toplantı için Türk başkentini ziyaret edecek. Rusya Dışişleri Bakanlığı, müzakerelerin Suriye'deki ihtilafa ve bölgesel istikrarsızlığa odaklanacağını, ancak iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin de derinleştirilmesi konulu tartışmaları da içereceğini sözlerine ekledi.
Türkiye Çin'in desteğini de almaya çalışıyor.Trump'ın, geçen ay “büyük yaptırımlar” tehdidinden saatler sonra, maliye bakanı ve aynı zamanda Erdoğan'ın damadı olan Berat Albayrak, Çin’den ICBC’nin enerji ve ulaştırma sektörüne 3.6 milyar dolarlık bir kredi paketi sağlayacağını açıkladı.
Katar: Türkiye'den yardım talebi gelmedi
Başka bir seçenek de Katar. Türkiye, bir askeri üsse sahip olduğu ve ekonomik bağlarını yakın zamanda güçlendirdiği zengin Körfez ülkesinin gittikçe daha önemli bir müttefiki haline geldi.
Pazar günü Katar'daki devlet iletişim ofisi. “Türkiye ekonomisinin gücüne güveniyoruz ve Türkiye'deki yatırımlarımız normal olarak devam edecek. Şu anda Türkiye tarafından herhangi bir yardım talebinde bulunulmadı.” açıklaması yaptı.
Körfez merkezli bir bankacı, “ Katar Türkiye'nin destek beklediği ilk ülkelerden biri olacak” dedi. Ancak ambargo, adayı kendi mali zorluklarıyla boğdu. Ve ABD 'yle bir anlaşmazlık içinde olan Türkiye'nin yanında olmak, Katar'a garip gelebilir. Ülke ABD’nin bölgedeki en büyük askeri üssüne ev sahipliği yapıyor ve Körfez rakipleriyle olan anlaşmazlığında ABDnin desteğini kazanmak istiyor.
BlueBay Asset Management'da analist olan Tim Ash, Türkiye'nin batılı olmayan ülkelerden ihtiyaç duyduğu desteği bulabileceği konusunda kuşkulu. Ash, “Türklerin on milyarlarca dolara ihtiyacı var. Bir IMF programı olsaydı, muhtemelen 20 veya 40 milyar dolardan bahsediyorduk. Rusya , ABD 'nin yaptırımlarıyla “kendi sorunlarına sahip” dedi, Çin ise Amerikalıları kızdırmamak için ihtiyatlı davranacaktır ve Katar kendi başına yeterli desteği sağlayamayacaktır." dedi.
Bu görüş İstanbul'daki Marmara Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Behlül Özkan tarafından da desteklendi.“Batı ittifakına son verirseniz, Çin'den, Rusya'dan ya da Körfez'den gerekli miktarda sermaye alamayız” dedi.
Ancak bazı gözlemciler, Erdoğan'ın geri adım atmasına rağmen, son olayların Batı'nın hem Avrupa hemde Ortadoğu'da yer alan, ABD'nin en büyük hava üssüne ev sahipliği yapan ve 3.5 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapan bir ülkeyle olan ilişkisinde kalıcı bir hasar meydana getireceğinden korkuyor. Üst düzey bir batılı diplomat, "Trump’ın kaba diplomasisi, Türkiye'yi Rusların eline geçirecek" dedi.