Yunus Emre Erdölen, Türkiye’nin en acil dış politika krizini yazdı: 'Türkiye’nin F-16 talebi ve ABD Kongresi'
ABD Başkanı Biden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın G-20 Zirvesi'nde yaptığı görüşmenin öncesinde ve sonrasında tartışılan başlıca konu, F-35 programı için önceden yaptığı ödeme karşılığında envanterinde bulunan F-16'ları modernizasyonu oldu.
GERÇEK GÜNDEM / Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden, 2021 yılı içerisindeki ikinci yüz yüze görüşmelerini Roma’da düzenlenen G-20 zirvesinde gerçekleştirdi. Görüşmede S-400, NATO, Suriye, Afganistan, insan hakları ve demokrasi gibi konular ele alındı. Fakat görüşmenin öncesinde ve sonrasında gündemi belirleyen ana konu başlığı, Türkiye’nin resmi olarak çıkarıldığı F-35 programı için önceden yaptığı ödeme karşılığında envanterinde bulunan 80 Blok 70 serisi F-16’ın modernizasyonu ve 40 adet yeni Blok 70 serisi F-16’yı satın alma talebiydi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, G-20 Zirvesi’nde gerçekleşen görüşme sonrasında Biden’ın bu talebe olumlu yaklaştığını belirterek Senato ve Temsilciler Meclisi’nden oluşan Kongre’yi ikna için Biden’ın çaba göstermesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin büyük bir dikkatle izlediği Erdoğan-Biden görüşmesinde, liderlerin mimikleri, el hareketleri, yüz ifadeleri veya görüşmenin süresi konuşulmasına rağmen, Türkiye’nin F-16 satın alma talebi ve ABD Kongresi arasındaki mekanizma yeterince konuşulmadı. Uzun bir süredir çalkantılı bir dönem geçiren Türkiye-ABD ilişkilerine dair yapılan öngörüler ve yorumların çoğu, Türkiye’nin bu talebi karşısında nasıl bir mekanizma izleneceği ve hangi kurumların nasıl hareket edebileceği yeterince değerlendirilmediği için kadük kaldı.
F-16 Satışı için kongre onayı şart mı?
Silah İhracatı Kontrolü Yasası (Arms Export Control Act-AECA) 36 (b) kısmı uyarınca, başka bir ülkeye yönelik silah satış talebinin gerçekleşmesi için ABD Başkanı’nın onayı gerekmektedir. ABD Başkanı’nın silah satış talebini onaylaması için de öncelikle AECA yasası uyarınca öngörülen süre içerisinde konuyu Temsilciler Meclisi ve Senato’dan oluşan Kongre’ye bildirmesi gerekmektedir. Bu bildiri ise genellikle Dışişleri Bakanlığı’nın kararı üzerine Savunma Bakanlığı’na bağlı Savunma Güvenliği İşbirliği Ajansı (The Defense Security Cooperation Agency) aracılığıyla yapılmaktadır. Bildiriler Temsilciler Meclisi Sözcüsü, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi ve Senato Dış İlişkiler Komitesi’ne yapılmaktadır. ABD yönetiminin satış için resmi bir adımda bulunmasından kaç gün önce Kongre’ye bildirimde bulunulması gerektiği ise satışın NATO ülkesi veya yasada özel olarak belirtilen yakın müttefiklere, satış miktarı veya silah türüne göre değişebilmekte fakat genellikle 20-30 günlük bir bildirim süresi bulunmaktadır.
Kongre, kendisine yapılan bildirimi yasada öngörülen bu süre içerisinde incelemekte, sorularını Dış İşleri Bakanlığı’na yöneltmekte ve geniş kapsamlı bir süreç yürütmektedir. Eğer Kongre yasada öngörülen 20-30 günlük süre içerisinde silah satışının engellenmesine yönelik herhangi olumsuz bir karar almazsa ABD yönetimi Başkan’ın onayı ile satışı gerçekleştirebilmektedir. Yani, günün sonunda herhangi bir satış talebi için Kongre’nin onayı gerekmemekte, sadece Kongre’nin arzu etmesi durumunda bu satış talebini engelleme olasılığı bulunmaktadır.
Kongre’nin satışa yönelik olumsuz bir karar alması için hem Senato hem de Temsilciler Meclisi’nin satışı engelleyen bir yasayı kabul etmesi gerekmektedir. Bu yasa iki meclis tarafından da kabul edildikten sonra Başkan’ın onayına sunulmaktadır. Başkan ise genellikle kendi öne sürdüğü bu satış talebini arzuladığı için satışı engelleyen yasaları veto edecek ve Kongre’ye geri gönderecektir veya satışın koşullarında değişiklik yapılması olasılığını dile getirecektir. Başkan tarafından veto edilen yasa tasarısının aynen kabul edilmesi için Senato ve Temsilciler Meclisi’nin de ayrı ayrı mevcut yasa tasarısını 2/3 üye sayısıyla kabul etmesi gerekmektedir. Başkan’ın vetosunu etkisiz kılmak ve yasa tasarısını aynen kabul etmek için 100 senatörün bulunduğu Senato’da 67 senatörün, 435 Temsilciler Meclisi üyesinin bulunduğu Temsilciler Meclisi’de 290 temsilcinin oyu gerekmektedir. Ancak bu yolla söz konusu silah satış talebi Başkan’ın veto kararına rağmen Kongre tarafından engellenebilecektir.
Başkan’ın acil durumlarda yasaya uygun olarak bu bildirim süresine riayet etmeme yetkisi bulunmakta fakat acil durum hükümlerini uyguladığını yine Kongre’ye bildirmek zorunda olduğu için Kongre bu durumda da bir yasa ile bu satışı engellemeye çalışabilmektedir. Bu durumun bir örneği Trump’ın başkanlık döneminde Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri’ne yönelik silah satışlarında yaşanmış, Kongre acil durum hükümlerine göre bildirim süresine riayet etmeyen satışı yasa tasarısı ile engellemeye çalışmış, fakat Trump bu yasaları veto edince iki mecliste de 2/3 çoğunluk sağlanamadığından satış engellenememişti.
ABD Kongresi Türkiye’ye F-16 satışını engeller mi?
Açıklandığı üzere Kongre’nin bir onay mekanizması olmamasına rağmen, silah satışına karşı çıkan senatör ve temsilcilerin bir yasa önerisi vererek satışı engelleyen bir yasanın kabul edilmesini sağlama, silah satışını durdurma yetkisi bulunmaktadır. Kongre ise her ne kadar birçok temel konuda anlaşamıyor olsa da Türkiye’ye yönelik olumsuz bir tavırda uzlaştığı için Kongre özelinde Türkiye’yi zor günler bekliyor.
Yakın bir zaman içerisinde bu durumu somutlayan bazı gelişmeler de yaşandı. Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Demokrat Senatör Bob Menendez’in ABD Türkiye yeni Büyükelçisi Jeff Flake’in komite sorgusu sırasında S-400 sorunu çözülmedikçe Türkiye’ye silah satışı olmamasını dile getirdi. 41 Temsilciler Meclisi üyesi ise Dışişleri Bakanı Blinken’a mektup yazarak Türkiye’ye yönelik F-16 satışının yapılmamasını talep etti. Menendez, Biden yönetiminin F-16 satış talebinin ilk muhatabı olacağı için aktif bir şekilde Türkiye’ye yönelik satışın engellenmesi için çaba harcayabilir, buna yönelik yasa tasarısının öncülüğünü üstlenebilir.
Bu nedenlerle, Başkan Biden ve yönetiminin Türkiye’ye F-16 satışı sürecini başlatma kararı alması ve bunu yasalara uygun bir şekilde Kongre’ye bildirmesi durumunda yasada öngörülen süre içerisinde Kongre’deki senatör ve temsilcilerin bu satışı engellemek için bir yasa tasarısı önerisi sunacağı neredeyse kesin.
Bu yasa tasarısının Senato ve Temsilciler Meclisi’nde basit çoğunluk ile kabul edilmesi, yani 50 senatör oyu ile Senato’dan ve 218 temsilcinin oyu ile Temsilciler Meclisi’nden geçmesi durumunda Kongre satış talebini engellemeye yönelik yasa tasarısını Başkan Biden’in onayına sunacaktır. Bu oylamada Türkiye lehine bir karar çıkması için en az 50 senatörün ve 218 temsilcinin satış talebinin engellenmesi aleyhine oy kullanması gerekecektir. 50 Demokrat ve 50 Cumhuriyetçi’nin bulunduğu Senato ve 220 Demokrat ve 212 Cumhuriyetçi’nin bulunduğu Temsilciler Meclisi’nde Türkiye’ye yönelik böyle bir satış talebine destek bulunması oldukça zor bir olasılık..
Satış talebini engelleyen tasarı Kongre’den geçer ve Başkan Biden’in önüne gelirse, Biden’in iki seçeneği bulunacaktır: Onaylamak veya veto etmek. Biden, hali hazırda giderek yönetmekte zorlandığı Kongre’yi daha fazla karşısına almamak için yasa tasarısını onaylayıp satış talebinin gerçekleşmesi planını başka bir zaman, farklı koşullarda tekrar denemek veya bir daha gündeme getirmemek üzere rafa kaldırabilir. Fakat, Türkiye için bu durumda en olumlu senaryo, Biden’in kararında ısrar edip Kongre’nin kendisine sunduğu yasa tasarısını veto etmesi olacaktır. Bu olasılıkta Kongre’nin satış talebini engellemesi için hem Senato hem de Temsilciler Meclisi’nin 2/3 üye sayısıyla söz konusu yasa tasarısını aynen kabul etmesi gerekmektedir. Türkiye lehine bir sonuç çıkması için bu durumda sadece 34 senatör ve 146 temsilcinin satış talebini engelleyen yasaya karşı oy kullanması yeterli olacaktır. Böylece Türkiye veya Biden yönetiminin sadece 34 senatör ve 146 temsilciler meclisi üyesini ikna etmesi gerekmekte, iki meclisin de 2/3 ile satış talebini engelleme iradesi koyamaması durumunda satış talebini engelleme çabaları suya düşecektir.
Türkiye ne yapmalı?
Türkiye, sadece F-16 satış talebi ile alakalı olarak değil Türkiye-ABD ilişkileri açısından da Kongre’nin süreçlerdeki rolünü dikkate almalı, yaşanan dış politika süreçlerinde Kongre mekanizmalarının olası sonuçlarını değerlendirerek bir strateji ortaya koymalıdır. Özellikle Kongre’de gereken oy sayısına ulaşmak veya 2022 ara seçimlerinden sonra oluşabilecek Cumhuriyetçi bir Kongre çoğunluğu ile daha sıkı çalışabilmek için sadece Demokrat Kongre üyeleriyle değil, aynı zamanda Cumhuriyetçi Kongre üyeleriyle de yakın bir lobi faaliyeti yürütülmeli; Biden ile yapılan görüşmelere gösterilen özen Kongre ile ilişkilerde de gösterilmelidir.
F-16 satış süreci hem Türkiye hem Biden açısından zorlu bir süreç, fakat iki yönetiminin de satışta uzlaşması ve Biden’in Kongre engeline karşı veto hakkını kullanma yönünde güçlü bir irade koymaya karar vermesi durumunda sadece 34 senatör ve 146 temsilcinin satışa yönelik desteği ile Kongre çoğunluğunun tepkisine rağmen Türkiye’ye F-16 satışı gerçekleşebilir.