Taştekin: Kürtlerin bu yönelimi, Ankara'ya yanıt vermek isteyen Moskova'nın arayışı ile çakışıyor
Bölgedeki son gelişmeleri değerlendiren Gazeteci- Yazar Fehim Taştekin, "Kürtlerin yönelimi, Rusları bunaltan Ankara'ya yanıt vermek isteyen Moskova'nın arayışı ile çakışıyor" dedi.
Gazeteci yazar Fehim Taştekin, BBC Türkçe'deki yazısında; Suriye'deki Kürt güçlerinin Moskova-Washington hattındaki görüşmelerini değerlendirdi.
Suriye Demokratik Meclisi (SDM) Eş Başkanı İlham Ahmed başkanlığındaki Kuzeydoğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi heyetinin 23 Kasım'da Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın daveti üzerine Moskova'ya gitti. Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre görüşmede; Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı temelinde siyasi çözümü destekleme, Suriye ekonomisini ve sosyal alanını restore etme, mülteciler ve ülke içinde yerinden edilmiş insanları geri döndürme ve insani yardım konuları ele alındı.
Rusya, tüm etnik ve mezhepsel grupların yasal haklarını güvence altına alacak şekilde, Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün hızla sağlanması için, Suriyeliler arasında farklı formatlarda anlaşmaların gerçekleştirilmesine yönelik kapsamlı yardıma hazır olduklarını söyledi.
'ANKARA'YA YANIT VERMEK İSTEYEN MOSKOVA'NIN ARAYIŞI İLE ÇAKIŞIYOR'
Taştekin, söz konusu bu görüşmeleri ve açıklamaları hatırlatarak şu değerlendirmede bulundu: "Bölgede Amerikan askeri varlığını güvence olarak gören ama çözüm için Rusya'nın garantörlüğüne bel bağlayan Kürtlerin bu yönelimi, Ukrayna ve Kırım dosyasında Rusları bunaltan Ankara'ya yanıt vermek isteyen Moskova'nın arayışı ile çakışıyor."
"Kürtlerin Moskova-Washington hattındaki trafiğini, Fırat'ın doğusunda M-4 güzergâhındaki statükoyu değiştirecek şekilde Kobani, Ayn İsa ve Tel Temir'i; Fırat'ın batısında ise Tel Rıfat ve Menbic'i hedef olarak işaretleyen Türkiye'nin dördüncü müdahale için yürüttüğü hazırlıklar izledi" bilgisini veren Taştekin, "Kürtlerde güvensizliğe neden olan bu siyasete karşın Rusların temel yaklaşımı özerkliğe alan açma yönündeydi" dedi.
KÜRTLERE ÖZERKLİK SUNAN TASLAK
Kürtlerin talepleri ve Şam'ın sınırları üzerine yazan Taştekin, en kritik meselenin Ankara'nın ikna edilmesi olduğunu söyledi. Taştekin, yazısını şöyle sürdürdü:
"27 Ocak 2017'de Astana Platformu'nda masaya getirilen 84 maddelik bir anayasa taslağı Kürtlere kültürel özerklik sunuyordu. Taslak Arapçanın yanı sıra Kürtçenin anadil olarak kabul edilmesi, Kürt etnik ve kültürel kimliğinin tanınması, Suriye Arap Cumhuriyeti'nin 'Suriye Cumhuriyeti' olarak değiştirilmesi öngörüyordu.
Türkiye'nin reddettiği bu açılıma Suriye devleti de hazır değildi.
Bu süreçte özerkliği bölünme senaryosu olarak görme eğilimini sürdüren Esad yönetimi 107 nolu yasanın kapsamını genişletip yerinden yönetimi güçlendirme ve okullarda Kürt dili sınıfları açma niyeti dışında özerkliğe yönelik bir esneme göstermedi.
Rusya'nın da muhtemelen Türkiye ile ikili ilişkilerin stratejik boyutlar kazanması ve Kürtlerin ABD ile ortaklıktan vazgeçmemesi gibi faktörlerle, özerklik konusunda ağırlığını kullanmadığı söylenebilir."
MOSKOVA'DAKİ GÖRÜŞMEYİ HATIRLATTI
"Şam'ın açıkça Kürtlere statü pazarlığına girmesinin, Türkiye'nin Suriye'den çekilmesini zorlaştıracağı değerlendirmesi de yapılıyor" diyen Taştekin, 2020 yılının Ağustos ayında Rusya Dışişleri Bakanlığı'nnın İlham Ahmed ile 2012'de Esad'ın 'ulusal uzlaşı' kabinesinde yer almış olan Halkın İrade Partisi lideri Kadri Cemil'i ağırlamasını hatırlatarak, "İki lider çözüme yönelik mutabakat muhtırası yayımladı. Rusya imzacı olmasa da Moskova'ya mal edilen bu girişim, süreçten Kürtleri dışlamanın sahadaki gerçeklikle uyumsuz olduğunun altını çiziyordu. Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğünü esas alan ama özerkliği Suriye'nin geneli için öneren bir yaklaşık sergileniyordu" dedi.
MUHTEMEL SENARYO NASIL OLACAK?
Taştekin, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
"Rusya, Suriye'de Kürtleri içeren bir çözüm olmadan mevcut statükoyu sürdürmeyi bölgeselleşecek bir parçalanma senaryosu olarak görüyor.
Toprak bütünlüğü ve egemenliğin korunması söylemindeki ortaklığa rağmen Moskova bu konuda Ankara ile ayrışıyor.
Suriye'de PKK ile ilintili bir Kürt hareketiyle işbirliğinin NATO ortağı Türkiye ile ilişkilerde yarattığı çelişkiyi bir türlü aşamayan ABD de Suriye dosyasını biraz Rusya'nın inisiyatif alanına iterek kilitlenmeyi aşmayı uman bir görüntü veriyor.
Nihayetinde Suriye'deki düğümün çözülmesi Moskova'nın Şam, Washington'ın Ankara üzerinde 'kolaylaştırıcı' bir rol oynamasını gerektiriyor.
Ankara Kürtlerin Cenevre'ye katılımı önündeki vetoyu kaldırmaya ikna edilemezse -ki bu oldukça zor- o zaman Kürtler için Şam'ın kapısını zorlamaktan başka çare kalmıyor.
Bu noktada devreye girmesi muhtemel senaryo ise Kürtlere statü verilmesi ihtimalini yok edecek şekilde Ankara'nın Şam'la normalleşme arayışına girişmesi."