Kapıdaki savaş için 'arabulucu' formülü: Ankara, Ukrayna'ya barış getirebilir mi?
Rusya ile Ukrayna arasında artan tansiyon, bölgeyi 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana yaşanan en büyük askeri gerilimlerden birinin eşiğine sürüklerken, her iki tarafla da iyi ilişkileri olan Ankara kendini arabulucu pozisyonuna hazırlıyor.
GERÇEK GÜNDEM - BARIŞ KAYGUSUZ
2014 yılında Rusya'ya yakın Cumhurbaşkanı Yanukoviç'in devrilmesine neden olan gösteriler ve hemen ardından Rusya'nın Kırım'ı ilhakı nedeniyle Moskova-Kiev hattında alt üst olan ilişkiler, 2022'nin ilk aylarında bu kez geniş çaplı bir askeri çatışma riskiyle sınanıyor.
Geçtiğimiz yılın son bölümünde Ukrayna sınırına yüz bine yakın asker konuşlandıran Rusya'nın bu hamlesi, Batı dünyasında savaş hazırlığı olarak yorumlanmış ve o günden bu yana bölgedeki tansiyon kademeli bir şekilde yükselmişti.
ABD'nin başını çektiği Batı bloğu, Moskova'yı 'saldırganlıkla' suçlarken, Kremlin ise sınırlarına yakın bölgelerde yer alan NATO askeri üslerinden hareketle 'güvenlik kaygısı' vurgusu yapıyor.
Ankara ise Rusya ile NATO arasında gerilimin kademeli olarak yükseldiği bir dönemde tarafsız bir çizgi izlemeye çalışarak, kendini tüm tarafların kabul edebileceği bir arabulucu pozisyonu için hazırlamış görünüyor.
ANKARA'NIN 'ARABULUCULUK' POLİTİKASI
Bir NATO üyesi olan Türkiye'nin Rusya-Ukrayna geriliminde nasıl bir tutum takınacağına ilişkin yapılan ilk üst düzey açıklama Arnavutluk ziyareti sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan gelmişti.
Erdoğan gazetecilere yaptığı açıklamada, olası bir savaşı gerçekçi bulmadığını ve Rusya'nın böyle bir adım atmadan önce hem dünyanın mevcut durumuna hem de kendi durumuna bakması gerektiğini belirtmişti.
Erdoğan'ın bu açıklamasını, Türkiye'den Rusya Devlet Başkanı Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'e gönderilen toplantı daveti izledi.
Düşünce kuruluşu Circle Foundation tarafından düzenlenen çevrim içi bir panelde, iki ülke liderlerine gönderilen daveti açıklayan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Bunu hem Rusya'ya hem de Ukrayna'ya dost bir ülke olarak ve aynı zamanda bir NATO müttefiki olarak yapıyoruz" sözleriyle Ankara'nın pozisyonunu ilan etmişti.
"İşgal veya savaş bölge huzurunun ciddi ihlali olur" diyen Erdoğan ise, "Burada bir huzursuzluk olmasını Türkiye olarak kabul etmiyoruz. Barışın hakim olması için biz arabulucu olabiliriz. Üzerimize düşen göreve hazır olduğumuzu daha önce söylemiştim" ifadeleriyle taraflara yapılan arabuluculuk teklifini yinelemişti.
RUSYA, ANKARA'NIN TEKLİFİNE NASIL BAKIYOR?
Türkiye'nin arabuluculuk teklifine Kremlin'den gelen ilk yanıt, Minsk Anlaşması hatırlatması oldu.
Ukrayna’nın doğusundaki çatışmaların sona erdirilmesi için yapılan Minsk Anlaşması'nın uygulanmamasının temel anlaşmazlık olduğuna dikkat çeken Kremlin Sözcüsü Peskov, Türkiye'nin Ukrayna'yı bu anlaşmaya uygulamaya teşvik etmesini memnuniyetle karşılayacaklarını ancak liderler arasında yapılacak olası bir görüşmenin nerede olacağı konusunun ikincil önemde olduğunu söyledi.
Kremlin'den Ankara'nın teklifine yönelik gelen ikinci açıklama ise Türkiye'de yapılacak olası bir görüşmeye Moskova'nın sıcak bakabileceğini ortaya koydu.
Peskov yaptığı açıklamada, "Türk meslektaşlarımızın Donbasslı temsilcileri davet etmeye hazır olduklarını da duyduk. Bu çok önemli bir husus ve biz de buna ilgi gösterdik. Bu bağlamda, Ukraynalı muhataplarımızın buna ilgi gösterip göstermediğini ve buna nasıl yaklaştıklarını öğrenmek isteriz" ifadelerini kullandı.
UKRAYNA, ANKARA'NIN TEKLİFİNE NASIL BAKIYOR?
Uzun süredir Türkiye ile iyi ilişkiler geliştiren ve özellikle Kırım konusunda Ankara'dan aldığı destekten memnun olan Kiev yönetimi, Türkiye'nin arabulucusunda yürütülecek görüşmeleri destekliyor.
Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkan Yardımcısı Mihay Podolyak, RBK Ukrayna'ya yaptığı açıklamada, Erdoğan'ın bölgedeki durumu çok iyi anladığını ifade etmiş ve teklifin "şüphesiz iyi düşünülmüş ve potansiyele sahip olduğunu" belirtmişti.
UKRAYNA'YA ZİYARET VE MİNSK FORMATINDA GÖRÜŞME OLASILIĞI
Türkiye'nin arabuluculuk teklifi ve taraflar arasında olası görüşme trafiğiyle ilgili Erdoğan'ın şubat ayında Ukrayna'ya yapacağı ziyaretin önemli bir rol oynaması bekleniyor.
Erdoğan daha önce Ukrayna'nın ardından Moskova'ya da gidebileceğini belirtmişti ancak Kremlin henüz bu konuda bir temas kurulmadığını açıkladı.
Rusya ve Ukrayna'yı buluşturma ve tansiyonu düşürme hedefi taşıyan toplantıların Minsk Toplantıları formatında İstanbul'da gerçekleştirilebileceği belirtiliyor. Daha önce Belarus'un başkenti Minsk'te gerçekleştirilen ve pandemi nedeniyle 2019'dan bu yana çevrim içi formatta yapılan toplantılara Rusya, Ukrayna, Donbass temsilciler ve AGİT katılıyordu.
Gelişen süreçte Belarus'un tarafsız çizgisini Moskova lehine bozması ve Rusya'nın olası toplantılara Donbass temsilcilerinin katılması şartını koşması toplantıların aynı katılımcılarla Türkiye'de yapılması olasılığını kuvvetlendiriyor.