Ankara'ya diplomatik ziyaret akını: Ukrayna krizi Batı'yla ilişkileri düzeltebilir mi?

Ukrayna'da yaşanan savaş dünya gündemindeki sıcaklığını korurken Ankara, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis'in ardından Almanya Başbakanı Scholz'ü konuk etmeye hazırlanıyor

Ankara'ya diplomatik ziyaret akını: Ukrayna krizi Batı'yla ilişkileri düzeltebilir mi?

GERÇEK GÜNDEM / BARIŞ KAYGUSUZ

24 Şubat'ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in talimatıyla, Rus birlikleri Ukrayna sınırını geçtiğinde, Karadeniz'de sıcak savaş Ankara'nın öncelikli gündem maddelerinden biri değildi.

Öyle ki Rusya saldırısına Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrika gezisinde yakalanmış, saldırılar başladığında birçok ülkenin haftalar öncesinde başladığı Ukrayna'dan tahliye operasyonları için Dışişleri Bakanlığı henüz somut bir adım atmamıştı.

Dışişleri'nin 24 Şubat öncesi temel gündemi Körfez ülkeleriyle yapılan ticari anlaşmalar ve İsrail'le yeniden normalleşme süreciydi.

Rusya'nın işgal harekatının dördüncü haftasına doğru ilerlediği bugünlerde ise hem dünyanın hem de Ankara'nın siyasi atmosferi değişti.

Krizin başından bu yana her iki tarafla da diyaloğun sürdüğü bir denge politikası izlemeye çalışan Ankara, arabuluculuk çabalarının meyvesini Antalya Diplomasi Forumu'nda Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ile Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba'nın yaptığı görüşmede üçüncü sandalyenin sahibi olarak aldı.

Antalya'daki zirveyi takip eden günlerde ise Batı ülkelerinin Ankara'ya ilgisi yüksekti.

BIDEN'LA 45 DAKİKALIK GÖRÜŞME

Ankara'ya ziyaret akınını başlatan İsrail Cumhurbaşkanı Herzog'un ziyaretinin ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Biden arasında nadir görülen telefon görüşmelerinden biri gerçekleşti.

45 dakika süren görüşmenin ardından Ankara, Biden'a iletilen Türkiye'ye yönelik tüm yaptırımların kaldırılması talebini öne çıkarırken, Washington'dan yapılan açıklamada ise Ukrayna krizinde Türkiye'nin ortaya koyduğu diplomatik çabalardan memnuniyet duyulduğu vurgulandı.

Siyasi analist Gökhan Çınkara'ya göre yaşanan diplomatik hareketliliğin en önemli nedenlerinden biri Türkiye'nin yeniden geleneksel dengeleri gözeten bir dış siyaset tarzına dönmesi.

Çınkara, Ankara'daki görüşme trafiğiyle ilgili, "Bu diplomatik hareketlilik hem Türkiye'nin dış politikada tekrar geleneksel dengeleri gözetmesinden kaynaklanıyor hem de küresel jeopolitikte yeni ortaya çıkan gelişmeler bloklaşmayı hızlandırıyor. Türkiye iç siyaseti açısından ise Erdoğan, dış politikada manevra alanını içeriye göre daha geniş ve verimli görüyor" ifadelerini kullanıyor.

Ankara'ya gelen Batı ülkelerinin asıl gündeminin Rusya'ya karşı yaptırımlar olduğunu belirten CHP İstanbul Milletvekili ve Dışişleri Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Ünal Çeviköz ise, "Türkiye ile olan ilişkiler Ukrayna üzerinden çözülmez. Biden ile telefon görüşmesinin konusu ABD'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımlara Türkiye'nin de katılmasıydı. Miçotakis ve Scholz ile görüşmeler de benzer şekilde olacaktır" diyor.

UKRAYNA KRİZİ BATI İLE İLİŞKİLERİ DÜZELTEBİLİR M?

Biden ile görüşmenin ertesinde İstanbul'da konuk edilen Yunanistan Başbakanı Miçotakis'le Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görüşmesi de olumlu mesajlar ve dostluk görüntülerine sahne oldu.

Doğu Akdeniz'de aşılamayan problemler nedeniyle son yıllarda sık sık karşı karşıya ve zaman zaman kullandıkları söylemlerle tansiyonu artıran iki ülkenin lideri, bu kez 'sorumluluk' ve 'ilişkilerde yeni sayfa' mesajı verdi.

2 saatlik görüşmeden basına liderlerin kravat takmadığı ve birlikte Boğaz'ı izleyerek güldükleri fotoğraflar servis edilirken, 'Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında değişen Avrupa güvenlik mimarisinde iki ülkenin taşıdığı sorumluluk' vurgulandı.

Ankara'ya diplomatik ziyaret akını: Ukrayna krizi Batı'yla ilişkileri düzeltebilir mi? - Resim : 1

Ukrayna'da yaşanan krizin Batı ülkeleriyle ilişkileri onarmak için yeni bir fırsat penceresi aralayıp aralamadığını sorduğumuz Gökhan Çınkara, "Ukrayna'daki son gelişmeler Türkiye'nin NATO içerisindeki konumunu daha da belirgin ve değerli kıldı. ABD, Avrupa güvenlik mimarisinde NATO'nun rolünü tahakküm etmeye çalışıyor. Aktörler arasındaki ihtilafları öteliyor ve yeni gerçekliğe uygun olarak teşvik etmeyi öne çekiyor. Bu da Türkiye'nin ABD ile birçok başlıkta çekişmeli olduğu konunun daha iyi niyetli müzakere sürecinin başlamasına vesile olacağını söyleyebiliriz. Türkiye, özellikle İsrail ile ilişkilerin normal diplomatik düzeye çekilmesi ve Ukrayna'ya SİHA/İHA yoluyla destek olunması gibi adımlarla Batı bloğuna oldukça olumlu mesajlar gonderiyor" ifadelerini kullandı.

Batı ile ilişkilerin bir kriz üzerinden düzeltilmesinin sağlıklı olmayacağını belirten Çeviköz ise, "Batı ile ilişkilerin düzelmesi için Türkiye'nin her şeyden evvel benimsemiş olduğu Batı değerlerine sahip çıkması gerekir. AİHM kararlarına uyulması, ifade ve düşünce özgürlüğüne saygı duyulması, demokrasinin benimsenmesi gerekir. Bunların hiçbiri yapılmazken, krizden medet umarak Batı'yla ilişkileri bunun üzerinden düzeltme çabasına girmek sağlıklı bir dış politika anlayışı olmaz." ifadelerini kullanıyor.

HERZOG'UN ZİYARETİ DENKLEMİN NERESİNDE?

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog'un Ankara ziyareti, Türk dış politikasında son aylara damga vuran keskin politika değişlikliğinin önemli halkalarından biri olarak değerlendiriliyor.

Üstelik her iki ülkenin de Ukrayna konusunda benzer politikalar izlemesi ilişkilerin beklenenden hızlı şekilde normalleşmesine sebep olabilir. Zira İsrail de savaşan taraflar arasında arabulucu rolüne soyunmuş durumda ve Batı ülkelerinin uyguladığı yaptırımlara katılmıyor.

İsrail ve Türkiye'nin Ukrayna konusunda ortak politikalar geliştirebileceğini belirten Çınkara, "İsrail'in Suriye'de sahada özgürce askeri eylemlilik icinde bulunması Rusya'nin onayına bağlı. Ayrıca Rus Oligarklar ve İsrail siyaseti arasında son dönemde maddi ve diplomatik iliskiler olustu. Ayrıca İran ile müzakerelerde Rusya bir taraf. Tüm bu dinamiklerin iki taraf için de önemli avantajları var. O yuzden İsrail net bir tavır almaktan kaçınıyor. Türkiye de benzer politika güdüyor. Bu da günün sonunda İsrail ve Türkiye arasında, bu gibi başlıklarda ortak politikalar izlemeyi doğurabilir." ifadelerini kullanıyor.

İsrail'le ilişkilerin normalleştirilmesinin geç kalınmış bir adım olduğunu belirten CHP'li Çeviköz ise, "İsrail'le olan ilişkilerin normalleşmesi çok geç kalmış bir durum. Daha önce yapılması gerekirdi. Tabi bu süreçte İsrail'de cumhurbaşkanı ile hükümet arasında uyum olmadığı konusunda bazı kuşkular oluştu. Ankara ziyaretiyle ilgili 'Bennett'ten görüş alındı mı alınmadı mı' tartışması yaşandı. Aynı şekilde Çavuşoğlu'nun İsrail ziyareti açıklanınca, bu ziyaretin İsrail Dışişleri'nin bilgisi olmadan planlandığı iddia edildi. Ama bunlardan bağımsız olarak, biz CHP olarak İsrail'le ilişkilerin normalleşmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için bir adım atılması ve bunun İsrail tarafından gelmesi güzel" diyor.

Etiketler
Almanya İsrail Ukrayna Ankara