Olena Zelenska’dan açık mektup: 'Canlı şehirlerin yerini toplu mezarlar aldı'
Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy'nin eşi Olena Zelenska, dünya liderlerinin eşlerine mektup yazdı.
Rusya-Ukrayna savaşı sürerken Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin eşi Olena Zelenska’dan dikkat çeken bir adım geldi.
Dünya liderlerinin eşlerine açık mektup yazan Zelenska, şu ifadeleri kullandı:
*İlk defa Hanımefendiler ve Beyefendiler Zirvesi’ni düzenlediğimiz, huzurlu Kyiv’deki o Ağustos gününü asla unutmayacağım. Ukrayna mimarisinin 11. yüzyılından kalma bir anıtı ve başkentimizin ünlü bir turistik noktası olan Kyiv’deki Ayasofya Katedrali’ndeki toplantımızı unutmayacağım.
*Bu girişim konusunda endişeliydim çünkü bu, bir araya gelmek ve dünyayı birlikte daha iyi hale getirmek isteyen hemfikir eşlerden oluşan bir kulüp yaratmaya yönelik ilk girişimdi. Ancak her şey mükemmel bir şekilde geçti. Zirvenin sonunda, dünyanın Hanımefendileri ve Beyefendileri arasında uluslararası işbirliği için yeni bir platform yaratmaya yönelik ortak bir bildiri imzalandı.
“SANKİ OLACAKLARI ÖNCEDEN SEZMİŞTİK…”
*Zirvenin bir başka sonucu da ortak çalışmaya dayalı bir açıklamaydı: silahlı çatışma bölgelerinde bulunan kadın ve çocuklarla ilgilenme konusunda anlaştık. Sanki olacakları önceden sezmiştik…
*Tam altı ay ve bir gün sonra savaş Ukrayna’ya geldi. O zamanlar gördüğünüz güneşli, neşeli Kyiv’i tanıyamazsınız. Şarapnel parçaları binalarını yok etti. Ve yoğun nüfuslu alanların acı dolu çığlıkları kırık camlarda çınlıyor.
“UKRAYNA’YI TANIYAMAZSINIZ”
*Kurtarma ekipleri her gün düşman tarafından bombalanan ve ateş edilen evlerin enkazlarından sivillerin cansız bedenlerini çıkarıyor.
*Ukrayna’yı tanıyamazsınız – gelişen canlı şehirlerin yerini toplu mezarlar aldı. Ve hayatta kalanlar olarak biz, her gün çocuklarımızı gömdüğümüz ve ebeveynlerimizin yasını tuttuğumuz için onlarca yıl yaşlandık.
*Ama sizinle o Ağustos zirvesinde kurulan dostluğumuz savaştan daha güçlü çıktı. Saldırgan Ukrayna’ya saldırdığında hepiniz yardıma geldiniz. Hepiniz bizim sıkıntılarımızı kendi sıkıntınız olarak bildiniz.
*Ricama yanıt verdiniz ve Kremlin’in sahtekarlıklarını yenerek Ukrayna’da olan gerçekleri anlattınız. Bağışlar yaptınız ve insani yardımlar organize ettiniz, geçici olarak ülkesinden ayrılmak zorunda kalan Ukraynalıları barındırdınız ve acil tedaviye ihtiyaç duyan Ukraynalı çocuklara tıbbi yardım sağladınız.
“AVRUPA’NIN KAPISINDAKİ SAVAŞI SİZDEN UZAK TUTUYOR”
*Zirvemizde gerçek bir güç olduğumuzu söylediğimizde hafife alınmıştık. Biz (ve siz!) dikkate değere İyilik Gücüyüz! Bu mektupla hepinize teşekkür ediyor ve her birinize şahsen sarılma fırsatının hayalini kuruyorum.
*Kilometrelerce uzanan savaş cepheleriyle ayırılmış olabiliriz ama kendimi size her zamankinden daha yakın hissediyorum. Böyle hissediyorum çünkü her gün: “Ukrayna için başka ne yapabiliriz?” sorularınızı duyuyorum. Sonuçta biliyorsunuz ki, Ukrayna şu an kendini savunurken aynı zamanda tüm dünyanın barışını da koruyor, Avrupa’nın kapısındaki savaşı sizden uzak tutuyor.
“NE YAPABİLİRSİNİZ?”
*Ukrayna adına cevap veriyorum: Kaçmak zorunda kalan üç milyondan fazla Ukraynalı ülkelerinize geldi. Bunlar, eşleri ve ebeveynleri kendi iradeleriyle Ukrayna’da kalıp savaşmaya karar vermiş olan kadınlar ve çocuklardır.
*Evlerini kaybettiler, bomba sığınaklarını ve ölümü gördüler, sevdikleri ve tüm gelecekleri için kaygılanarak gecelerce hiç uyumadılar. Lütfen onları sıcak karşılayın. Burada sadece başlarının üzerindeki bir çatıdan ve sıcak bir tas yemekten bahsetmiyorum.
*Adaptasyonlarına, iş bulmalarına ve çocuklarına eğitim vermelerine yardımcı olun. Tıbbi hizmetlere erişmelerine ve gerekirse ülkenizdeki dil kurslarına katılmalarına yardımcı olun. Geçici olarak vatandaşlarınız olmalarına izin verin. Geçici olarak diyorum, çünkü mutlaka geri dönecekler. Kalplerinde sıcaklığınıızı taşıyarak Ukrayna’ya geri dönecekler.
“UKRAYNA ADINA CEVAP VERİYORUM”
*Binlerce vatandaşımız memleketlerinde esir alınmış halde. Onlarla hiçbir iletişimimiz yok ve yiyecek veya ilaca erişimleri yok. Düşman Rus onların tahliyesine izin vermiyor, gitmeye kalkışanları sırtından vuruyor.
*Muhtemelen İrpin’den yapılan böyle bir tahliyenin korkunç görüntülerini görmüşsünüzdür. Tüm dünya medyası bunu göstermiştir. İnsanlar kollarında çocuklar, yaşlı akrabalar, evcil hayvanlarla kilometrelerce yürüdüler ve her birkaç metrede bir ölümcül ateşten kaçmaya çalışarak yere kapaklandılar.
*Tahliye otobüslerine ulaşamayan ve sadece birkaç metre ötesinde canice vurulan bir ailenin fotoğrafını muhtemelen görmüşsünüzdür. Anne, iki çocuk ve hatta köpekleri… Acıdan yıkılan baba kimseyi canlı bulamadı.
“ESARETTEN KURTARMAMIZ GEREKİYOR”
*Gerçekten güvenli insani koridorlara ihtiyacımız var! Ateş edilmeyen koridorlara. Yaşlıların kalp krizinden ölmediği koridorlara. Bütün ailelerin yok edilmediği bir yerde, vatandaşlarımızı güvenli bir şekilde esaretten kurtarmamız gerekiyor!
*Sevgili mevkidaşlarım, tüm bunlar ortak gücümüzü gerektiriyor. Ukrayna için bu tür koridorları sağlamak için Kızıl Haç'a, UNICEF'e ve AGİT’e açık ortak bir talepte bulunmamız lazım! Bu saygın kuruluşların insanların kurtarılması gibi doğrudan görevleri ve sorumluluklarını nihayetinde gerçekleştirmesini sağlayalım!
“BU BARIŞ ŞİMDİ BANA VE SİZLERE BAĞLI…”
*Ukrayna adına cevap veriyorum: Savaşın başından bu yana 4.300 çocuk doğdu. Onlar, bodrumlarda, bomba sığınağı olarak kullanılan metrolarda ve geçen gün Mariupol’da olduğu gibi bazen bombalanan doğum hastanelerinde doğdular.
*Bu çocuklar barışçıl bir gökyüzünü hiç görmediler. Bir düşünün! Önümüzdeki aylarda 80.000 Ukraynalı kadın anne olacak. Bu annelerin ve çocuklarının, patlamalardan ürkmeme, açlıktan ve korkudan ağlamama hakları var. Barışa hakları var. Bu barış şimdi bana ve sizlere bağlı…
*İlk Zirvemizi bu yüzden gerçekleştirdik, öyle değil mi? Ve kazandığımız zaman, yine huzurlu, güneşli Kyiv’de bir araya geleceğiz. Bu konuda hiç tereddüt etmeden anlaşalım. Kyiv bekliyor!