Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen NATO zirvesini değerlendirdi: Ukrayna savaşının galibi ABD mi?
Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, Ukrayna-Rusya savaşında gelinen son noktayı değerlendirdi. NATO zirvesini ele alan Eslen, "NATO ve ABD savaşı fırsata çevirdi" diye belirtti.
GERÇEK GÜNDEM - Rusya-Ukrayna savaşında bir ay geride kaldı. Rusya, başkent Kiev olmak üzere Ukrayna’ya saldırılarına devam ederken, başlattığı operasyonda henüz nihai bir sonuca ulaşamadı.
Bununla birlikte, Rusya-Ukrayna savaşının barışla sonlandırılmasında batı ülkeleri ve ABD’nin etkin bir politika yürütmemesi tartışmaları başladı.
NATO VE ABD UKRAYNA SAVAŞI'NI "FIRSATA ÇEVİRDİ"
Dün gerçekleşen NATO Liderler Zirvesi’nde, Ukrayna’ya destek mesajı verilmesine rağmen, ciddi bir ateşkes çağrısı yapılmaması dikkat çekti.
Konuyla ilgili Gerçek Gündem’e açıklamalarda bulunan emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, NATO’nun Ukrayna’daki savaşı “fırsata çevirdiğini” söyledi.
“Dün NATO liderler zirvesi yapıldı, bu zirveye katılan liderler Ukrayna’ya daha fazla silah gönderme çağrısı yaptı ancak ateşkesin sağlanması için ciddi bir çağrı yapılmadı” diyen Nejat Eslen, “Önümüzdeki haziran ayında yine NATO liderler zirvesi yapılacak ve bu zirvede NATO’nun yeni stratejisi kabul edilecek” dedi.
Eslen konuşmasının devamında, Ukrayna savaşının, ABD’nin istediği gibi bir NATO stratejisinin kabul edilmesine yol açacağına dikkat çekti.
Eslen şunları söyledi:
“Ukrayna savaşı ABD’nin arzu ettiği gibi bir NATO stratejisi yani Rusya’yı hedef yapan NATO’ya yeni silah sistemleri öneren üyelerin savunma bütçelerini artırmasını isteyen yani tam ABD’nin istediği gibi bir NATO stratejisi kabul ettirmiş olacak. Bir başka ifadeyle, Rusya’nın Ukrayna savaşı ABD’ne NATO stratejisini istediği gibi tanzim etme fırsatı yaratmış oldu. Bu açıdan baktığımızda Ukrayna savaşından ABD’nin kârlı çıktığı söylenebilir.”
"ABD İÇİN İHTİYAÇ DUYULAN TEHDİT ORTAYA ÇIKTI"
Nejat Eslen açıklamasının devamında, NATO’nun varlığını kanıtlayacak tehdidin Ukrayna savaşı ile ortaya çıktığı söyledi.
Eslen şöyle konuştu:
“Aslında NATO nedir? NATO ABD’nin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurduğu dünya düzeninin öncelikle ve özellikle ABD’nin çıkarlarına hizmet eden bir kurumudur. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla NATO’nu anlamı ve varlığı tartışılmaya başlanmıştı. NATO’nun varlığını kanıtlayacak bir tehdide ihtiyaç vardı. Zaman içerisinde ABD NATO’yu Rusya’ya doğru sürekli genişletti ve Rusya’yı çevrelemeye çalıştı. Rusya buna tepki verince de ABD için ihtiyaç duyulan tehdit de ortaya çıkmıştı.”
"EN KÂRLI ÇIKACAK OLANLAR ABD'NİN SİLAH SANAYİ ŞİRKETLERİ"
Nejat Eslen, ABD’nin Ukrayna savaşı ile Rus ordusunun kabiliyetlerini test etme imkanı elde ettiği söyledi. Eslen, “Bütün bu gelişmelerden en fazla kârlı çıkacak olan ise ABD’nin silah sanayi şirketleri olacaktır” dedi.
Eslen şöyle devam etti:
“Ukrayna savaşında ABD, kendi ordusunu kullanmadan yani savaşa doğrudan katılmadan Rus ordusunun imkan ve kabiliyetlerini test etme ve Rus ordusunu yıpratma imkanına sahip oldu. ABD, bu savaş ile bir komedyenden ulusal bir kahraman çıkarmayı başarırken, Slavların Slavları öldürmesine de şehirlerin yıkılmasına da uzaktan seyirci kaldı. Savaşı gecikmeden bitirmek için de ciddi bir gayret göstermedi.
Bütün bu gelişmelere baktığımızda Ukrayna savaşı nedeniyle ABD’nin arzu ettiği gibi daha güçlü bir NATO daha fazla savunma harcaması yapan NATO ve daha yeni silah sistemlerine sahip bir NATO ortaya çıkmış olacaktır. Bütün bu yetenekler de yeni strateji belgesine yansayacaktır. Bütün bu gelişmelerden en fazla kârlı çıkacak olan ise ABD’nin silah sanayi şirketleri olacaktır.”
"NATO'NUN YENİ STRATEJİ BELGESİ ÇİN'İ DE ETKİLEYECEK"
“Ukrayna savaşı ile ilgili gelişmeler ve NATO’nun yeni strateji belgesi mutlaka Çin’i de etkileyecektir” diyen Nejat Eslen, “Çin de küresel güç mücadelesinde ABD ile doğrudan bir çatışmaya girmek yerine ABD’nin içindeki zafiyetleri istismar ederek küresel liderliğe yükselmeyi tercih edecektir” diye belirtti.
Eslen son olarak şunları söyledi:
“Ukrayna savaşı sürecinde Putin’in zaman zaman nükleer silahlardan bahsetmesi, bu dehşet verici silahların yeniden gündeme gelmesini NATO’nun yeni strateji belgesine yansıtılmasını ve Batı’nın nükleer silahlarının modernize edilmesini de gündeme getirebilecektir. Bu ise Atlantik yapısı ile Rusya arasında yeni bir nükleer dehşet dengesinin oluşmasına yol açabilecektir. Ancak ABD’nin talebiyle Rusya’ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle ve savaşın da etkileriyle Avrupa ülkelerinin başta doğalgaz olmak üzere enerji temininde zorluklar yaşayacağı enerji fiyatlarının Avrupa ülkelerinin sanayisine yansayacağı, gıda fiyatlarında artışlarla beraber bütün bu gelişmenin küresel ekonomiyi etki altına alabileceği de bilinmektedir. İşte bu şartlarda bu gelişmeler Avrupa içerisinde gerçek bir birliğin sağlanması önünde bir engel oluşturabilecektir. ABD’nin doları giderek daha fazla bir yaptırım aracı olarak kullanması ise ABD’ye gerçek bir güç sağlayan Dolar’ın küresel para rezervi olma yeteneği de zaman içerisinde yıpranacaktır.
Ukrayna savaşı ile ilgili gelişmeler ve NATO’nun yeni strateji belgesi mutlaka Çin’i de etkileyecektir. Çin mutlaka Ukrayna savaşını izleyip bu savaştan dersler çıkaracaktır. ABD’nin küresel güç mücadelesinde asıl rakibi Çin’dir. Çin’in stratejik kültürü ise zaten doğrudan çatışmalardan kaçınmayı gerektirmektedir. Vietnam Savaşı’nda ABD ordusu, Viet Kong’u hedef yaparken, Vietnamlı generaller ise ABD kamuoyunu hedef yapmış ve savaşı böyle kazanmıştı.
Kanımca, Çin de küresel güç mücadelesinde ABD ile doğrudan bir çatışmaya girmek yerine ABD’nin içindeki zafiyetleri istismar ederek küresel liderliğe yükselmeyi tercih edecektir.”