Macaristan için dönüm noktası: Orban'ın 12 yıllık iktidarı, 6 partili muhalefet ittifakına karşı
12 yıldır Viktor Orban tarafından yönetilen Macaristan'da pazar günü milyonlarca seçmen sandık başına gidecek. Orban'a karşı bu kez birleşen muhalefet ise seçimlere tek adayla katılıyor
GERÇEK GÜNDEM - BARIŞ KAYGUSUZ
Uzun yıllardır Viktor Orban tarafından yönetilen Macaristan, tarihinin en kritik seçimlerinden biri için sandık başına gidiyor.
Pazar günü gerçekleştirilecek seçimlerde Orban'ın milliyetçi muhafazakar Fidesz partisi üst üste dördüncü iktidar dönemini ararken, Başbakan Orban'ın en büyük rakibi seçimler için oluşturulan muhalefet bloğunun adayı olan bağımsız muhafazakar Peter Marki-Zay olacak.
3 Nisan'da Macaristanlı seçmenler, milletvekili seçiminin yanı sıra LGBTİ+ haklarına ilişkin çok tartışılan referandumda da oy kullanacak. Milyonlarca seçmen, okullarda homeseksüellik ve transseksüelliğin öğretilmesini kısıtlayacak bir düzenlemeyi oylayacak.
'ÜLKEYİ KURTARMA' İTTİFAKI
12 yıldır iktidarda olan ve mecliste elde ettiği üçte ikilik çoğunluk nedeniyle anayasada birçok değişiklik yapma fırsatı yakalayan Orban hükümeti son yıllarda giderek artan şekilde sağa kayan politikalar izledi.
Macaristan'ı Avrupa Birliği'nin merkez politikalarından uzaklaştıran ve otoriter bir yönetim anlayışı belirleyen Orban'ın anti-demokratik uygulamaları muhalefet bloğunu da birleştirdi.
Kendine Macaristan İçin Birlik adı veren muhalefet bloğunda aşırı sağ, merkez sol, yeşiller ve liberallerin de içerisinde bulunduğu siyasi partiler yer alıyor.
Muhalefet, kurulan ittifakın Macaristan'ı Orban'ın giderek artan yolsuz ve otoriter yönetiminden kurtarmak için kurulduğunu belirtiyor. Bu aynı zamanda Orban'ın 2010'dan bu yana ilk kez bu kadar geniş kapsamlı bir muhalefet cephesine karşı yarışması anlamına geliyor.
ORBAN'A BELEDİYE BAŞKANI RAKİP
Muhalefetteki 6 partinin ortak adayı olan Peter Marki-Zay 49 yaşında muhafazakar bir belediye başkanı.
Macaristan komünizmin 1989'daki çöküşünden sonra kurulan hiçbir ana akım partiyle bağlantısı olmayan Marki-Zay, 2018'de ülkenin merkezinde bulunan 45 bin nüfuslu Hodmezovasarhely kentinin belediye başkanlığına seçilmişti.
Belediye başkanlığı döneminde sessizce ülke çapında bir aktivist ağı kuran Marki-Zay, bunu Herkes İçin Macaristan Hareketi isminde bir siyasi harekete dönüştürmeyi başardı.
Geçtiğimiz yıl muhalefetin ön seçimlerini kazanan muhafazakar siyasetçi muhalif ittifakın Orban'ın karşısına çıkaracağı rakip olarak seçilmişti.
Bir süre ABD ve Kanada'da da yaşayan ekonomist ve mühendis Marki-Zay'in belediye başkanlığını yaptığı Hodmezovasarhely kenti, Orban'ın başında bulunduğu Fidesz'in kalelerinden biri olarak görülüyor.
ORBAN'IN GÜNDEMİ LGBTİ+ REFERANDUMU
Viktor Orban'ın başında olduğu Fidezs partisi, seçim kampanyası boyunca muhafazakar seçmenini konsolide etmek için LGBTİ+ referandumunu kampanyanın merkezine koydu.
Muhalefet bloğu, referandumla seçimin aynı anda yapılmasının bir tesadüf olmadığını ve bunun Fidesz'in seçmenini bir arada tutmak adına uyguladığı bir taktik olduğunu düşünüyor.
Geçtiğimiz yıl Macaristan parlamentosu çocukları koruma yasası adı altında bir torba yasa çıkararak LGBTİ+ topluluğuna ilişkin 'tanıtım' niteliğinde eylemler suç kapsamına alınmıştı.
Başta Avrupa Birliği olmak üzere birçok çevreden gelen tepkiler üzerine Orban yönetimi düzenlemeyi referanduma götürme kararı almıştı.
Referandumda seçmenlere, "Okullarda cinsel tercihler üzerine açıklayıcı eğitimler verilmesini destekliyor musunuz?", "Henüz reşit olmayan çocuklarınıza cinsiyet geçiş ve bununla ilgili operasyon imkânlarının sunulmasını destekliyor musunuz?" gibi sorular yöneltilecek.
SEÇİM KAMPANYASI DÖNEMİNDE NELER KONUŞULDU?
Seçim kampanyasının merkezine LGBTİ+ referandumunu koyan Orban yönetimi, muhalefetin Goerge Soros'la bağlantılı olduğu ve küreselci elitin Macaristan'ın egemenliğini baltalayarak ülkeyi mültecilerle dolduracağı iddiası üzerinden bir seçim kampanyası yürüttü.
Muhalefet bloğu ise Orban'ın organize bir yolsuzluk ağı kurduğu yönündeki iddialarını somutlaştırmaya yönelik adımlar attı.
Sağlık ve eğitimde yatırımları artırma sözü veren muhalefet ayrıca Macaristan'ın kötü pandemi yönetimini de seçim kampanyası boyunca ön plana çıkardı.
UKRAYNA'DAKİ SAVAŞ SEÇİM KAMPANYASINI NASIL ETKİLEDİ?
24 Şubat'ta Rusya'nın Ukrayna'yı işgal harekatına başlamasının ardından Macaristan'daki seçimlerin temel gündemlerinden biri de savaş oldu.
Orban, Rusya lideri Putin'in AB içerisindeki en önemli müttefiki konumunda. Buna karşın Moskova'ya yönelik AB yaptırımlarını engellemeyen Orban yönetimi, Macaristan'ın Rusya'ya yönelik enerji bağımlılığını azaltma ve Ukrayna'ya silah gönderme gibi önerileri ise reddetti.
Muhalefet ise savaşın başlamasının ardından, seçimleri Macaristan'ın Doğu'ya mı yoksa Batı'ya ait olduğuna dair bir referanduma çevirme yönünde adımlar attı.
Ancak muhalefetin bu stratejisinin işe yaradığını söylemek güç. Zira muhalefeti savaş kışkırtıcısı olmakla suçlayan ve Orban'ı barış ve istikrarın garantörü olarak gösteren Fidesz'in oyları savaşın başlamasının ardından 1-2 puan aralığında arttı.
Bu noktada Orban'ın ülkedeki neredeyse tüm yaygın medya kurumlarını kontrol ettiğini ve muhalefetin propaganda imkanlarının daha kısıtlı olduğunu not etmek gerekiyor.
SEÇİM ANKETLERİ NE DİYOR?
Ülke çapında yapılan seçim anketlerine göre muhalefet bloğu geçtiğimiz yıl yakaladığı rüzgarı seçim yarışının son 4 aylık bölümünde kaybetmiş gibi görünüyor.
Geçen yıl mayıs ayında Fidesz'in 1 puan önünde görünen muhalefet bloğu aralık ayına gelindiğinde anketlerde 1 puan geri düşmüştü.
Ukrayna'daki savaşın başlangıcından bir gün önce, 23 Şubat'ta Fidesz yarışı 4 puan farkla önde götürürken, işgalin birinci ayında yapılan ankette bu farkın 6 puana kadar çıktığı görülüyor.
Ülkedeki siyasi analistlere göre seçim yasasında yapılan değişiklikler ve bazı seçim bölgelerinin sınırlarının siyasi amaçlarla değiştirilmesi muhalefetin Orban'ı koltuğundan indirmesini imkansız kılıyor.
Zira birçok seçim uzmanının hesaplarına göre Orban'ın başbakanlığı kaybetmesi için muhalefetin en az 6 puanlık bir fark yakalaması gerekiyor.